Tebessüm
Hakan, bahçe duvarına çıkmış oturuyordu. Ellerini çenesine dayamış, yüzünü asmış düşünüyordu. Halime Nine, yoldan geçerken onu gördü. Şaşırmıştı.
- Hakan!
- Evet!
- Ne işin var orada yavrum. Üzgün görünüyorsun?
- Üzgün değilim Halime Nine. Sadece düşünüyorum.
Halime Nine ne düşündüğünü sordu. Hakan cevap vermedi. Önemli bir şey olduğu belliydi. Halime Nine;
- Bakkaldan alışveriş yapıp eve döneceğim. Poşetleri eve kadar taşımama yardım eder misin? Sabah fındıklı kurabiyelerden pişirdim. Hem yer hem biraz konuşuruz ne dersin?
- Tamam Halime Nine. Annemden izin alıp geliyorum.
Hakan izin alıp geldi. Halime Nine’nin alışveriş poşetlerini evinin mutfağına kadar taşıdı. Oturma odasına geçti. Halime Nine de az sonra elinde bir bardak meyve suyu ve bir tabak kurabiye ile odaya girdi. Tebessüm ederek elindekileri Hakan’a uzattı.
- Afiyet olsun yavrum.
- Teşekkür ederim.
Bir süre sonra Halime Nine;
- Şimdi anlat bakalım, neden moralin bozuk gibi?
- Şey, Ahmet ile babası, Ramazan’da ve diğer günlerde herkese yardım ediyorlar. Koli koli yiyecek, para, giyecek dağıtıyorlar. Ahmet çok mutlu. Bizim eve de geldiler. Yardımlarda bulundular.
- Ne var bunda kara kara düşünecek Hakan. Bana da uğradılar. Hâlimi hatırımı sordular, yardımlarını yapıp gittiler. Ben de hayır dualarda bulundum.
- Bizim durumumuz iyi değil, kimseye yardım edemiyoruz Halime Nine. Ben de yardım yapmak istiyorum. Ne yapabilirim diye düşünüyorum.
- Peygamberimiz, sadakayı çok vermemizi tavsiye etmektedir. “Verecek bir şeyimiz yok ya Rasûlallah.” diyenlere de “İnsanlara tebessüm etmeniz de bir sadakadır.” buyurmuşlardır. İnsanın her zaman yardım edecek maddî durumu olmayabilir. Manevî olarak yapılan yardımlar da sadakadır Hakan. Bugün durumu iyi olmayanların yarın durumları iyi olabilir. O zaman da onlar diğerlerine yardım ederler. Böylelikle güçlü bir toplum oluruz.
- Artık yüzümü asık göremeyeceksin nineciğim.
- İnşallah yavrum..
Bu sohbetin sonunda ikisi de birbirine tebessüm ediyordu.
Emine Yılmaz DERECİ
YazarÖdevimi bitirmenin mutluluğu içinde çalışma masamdan kalktım. Anneme biraz yardım etmek istiyordum. Akşama elde makarna kesecektik. Unun hamur olması, hamurun oklava yardımı ile açılması, yufkanın inc...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Kardeşimle ilgi alanlarımızın aynı olduğunu düşünürdüm ta ki o güne kadar. Onu bir gece yarısı balkonda yıldızları seyrederken buldum. Gözleri ışıl ışıldı. Neşeyle gökyüzüne doğru el salladığını...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Çocukluğum köyde dedemlerin yanında geçti. Dedem ve babaannem doğaya farklı bir gözle bakıyorlardı. Doğa ile iç içe, mutluydular. Birgün dedemle ormanın içinde dolaşırken kırmızı bir manta...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Bugün annem pişirdiği yemeklerden bir miktar saklama kaplarına koydu.Onları da bir poşetin içine yerleştirirken bana,-Bunları Zehra Teyze’ye götüreceğim.-Bende seninle geleyim anne.Zehra Teyze’yi çok ...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ