Bir Kitap: Mesnevi Öyküleri

Kitabın adı: Mesnevi Öyküleri

Yazan: Mevlâna

Hazırlayan: A. Vahap Akbaş

Yayınevi: Antik Yayınevi

Yayın yeri ve yılı: İstanbul/2017

Sayfa sayısı: 207

Yaş aralığı: 8+

İşlenen konular: Kibir, kötülük, dostluk, yardımlaşma, iyilik, vefa…

Öyle kitaplar vardır ki onları dönüp dönüp okumamız gerekir. Bu kitaplar bizi anlatır, insan olduğumuzu ve nasıl insan kalabileceğimizi; kul olduğumuzu ve Allah’a nasıl daha yakın olabileceğimizi hatırlatır, unutturmaz. Bu kitapları kaleme alanlar sanki farklı bir dünyadan bize seslenir. Onların yazdıklarından dersler 

çıkarırız ve bunları hayat nizamı hâline getiririz. İşte bu kitaplardan biri de Mevlâna Celaleddin-i Rumî’nin “Mesnevî” adlı eseridir. Evet çocuklar! Mevlâna Celaleddin-i Rumî bizim kültür ve medeniyet dünyamızda çok ama çok önemli bir yeri olan şahsiyetlerdendir. Adını duymayanlar, duyup da kim olduğunu bilmeyenler için kısaca Mevlâna’nın hayatından bahsedelim:

Mevlâna Celaleddin-i Rumî, 1207 yılında bugünkü Afganistan’ın Belh şehrinde doğdu. O bölgelerde maalesef bugün de olduğu gibi birtakım karışıklıklar vardı ve Mevlâna’nın babası ailesini alarak Belh’ten göç etti. Farklı ülkelere/şehirlere gittiler oralarda yaşadılar ve son olarak da Konya’ya yerleştiler ve Mevlâna Hazretleri burada 1273 yılında vefat etti.

Mevlâna’nın asıl adı Muhammed’dir. Celaleddin onun lakabıdır. Yine Mevlâna “efendimiz” anlamına gelen bir saygı ifadesidir. Mevlâna için de özel isme dönüşmüştür.

Peki, Mevlâna’yı yüzyıllar ötesine yani bugünlere ulaştıran şey nedir? Onun kendisinden sonraki kuşaklara ulaşan mesajları nelerdir? İşte bunu cevabını yine onun eserlerinde görebiliyoruz. Bu yüzden onun Divan-ı Kebir ve Mesnevî adlı eserleri çok önemli.

Gelelim Mesnevî Öyküleri adlı kitaba. A. Vahap Akbaş, Mesnevî’de yer alan 250’den fazla öyküden 76 tanesini seçmiş ve bu kitapta bir araya getirmiş. Kitaba alınan metinlere baktığımızda hepsi birbirinden hikmetli öykülerden oluşuyor.

Bir kısmını büyüklerinizden dinlediğinize, televizyonlarda çizgi film olarak izlediğinize ya da ders kitaplarınızda okuduğunuza eminim. Dolayısıyla Mesnevî Öyküleri sizlere çok da yabancı gelmeyecek kanaatindeyim. İsterseniz bu öykülerden bir tanesini burada sizlerle paylaşalım. Bakalım acaba bu öyküde hangi hikmetler var? Paylaşmak istediğimiz öykü “Ayının Dostluğu” adını taşıyor.

Bir ayının boğazına ormanın derinliklerinde bir yılan sarılır ve onu öldürmek ister. Bu esnada ormanda bulunan bir genç ayının sesini duyar yardımına koşar. Kılıcını çeker ve yılanı öldürür ve ayıyı kurtarır. O günden sonra ayı gencin peşine takılır ve onunla yaşamaya başlar.

Gencin ayı ile dostluğunu görenler bunun yanlış olduğunu söylerler ancak genç onların nasihatlerine kulak tıkar. Bir gün genç adam yorulur ve dinlenmek için derin bir uykuya dalar. Bu esnada bir sinek gelir ve gencin yüzüne konar. Ayı sineği defalarca kovar ama bir türlü gencin yüzünden uzaklaştıramaz.

Son çare olarak ayı bir taş bulur, sinek adamın yüzüne konunca taşı kaldırır ve öfkeyle sineğin üzerine savurur. İşte böyle çocuklar. Sinek kaçtı mı, yoksa taşın altında mı kaldı bilmiyorum ancak taşın etkisiyle adamın ne hale geldiğini siz düşünün. Mesnevi Öyküleri ile buluşmanız dileğiyle. İyi okumalar…