Muhammed Diridir Ölmez
Hey ârifler hey âşıklar
Gel Muhammed’i bulalım
Ey dost yolunda sâdıklar
Gel Muhammed’i bulalım
Doludur âleme nûru
İki cihanın serveri
Kande ise anın nûru
Gel Muhammed’i bulalım
Muhammed diridir ölmez
Taze güldür hergiz solmaz
Anı seven gâfil olmaz
Gel Muhammed’i bulalım
Gel kalma dünya elinde
Cihanın mülk ü mâlında
Muhammedin evlâdında
Gel Muhammed’i bulalım
Muhammed âlemden gitmez
Bir güneştir hergiz batmaz
İsteyenler gâfil yatmaz
Gel Muhammed’i bulalım
Seyyid Nizamoğlu yürü
İnleyüben zarı zarı
Kangı kandildeyse nûru
Gel Muhammed’i bulalım
// Seyyid Nizamoğlu (Seyfullah) (?-1601)
Tekke şiirinin meşhûr isimlerinden Seyyid Nizamoğlu, insanları Hz. Muhammed (s.a.v.)’in yolunda birlik olmaya ve O’nun gösterdiği yolda beraber yürümeye davet ediyor. Şair, sâdık olanlar ile yola çıkma ve Hz. Muhammed (s.a.v.)’in nûrlu yolu neredeyse oraya gitme kararındadır.
Hz. Muhammed (s.a.v.) iki cihân serveridir ve gerçekte O ölmemiştir; çünkü O, her dem tâze bir güldür ve asla solmayacaktır. Bunu söylerken Peygamber-gül münâsebetine telmihte bulunan şair Hz. Muhammed (s.a.v.)’i sevenlerin asla gaflette olmayacağını söylüyor. Yani O’na uyanlar daima doğru yolda oldukları için kendilerine gaflet getirecek hiçbir yola sapmayacaklardır.
Dünya malına mülküne bel bağlayan insanlar, O’nun yoluna giremezler. Bu sebeple şaire göre, dünyanın gelip geçici işlerini bir tarafa bırakıp, Hz. Muhammed (s.a.v.)’i göremesek bile, onun evlâdına bakarak, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in güzelliklerini görmeye çalışmalıyız diye düşünüyor.
Şair ısrarla Hz. Muhammed (s.a.v.)’in tâze bir gül olduğunu, solmadığını; asla ölmediğini, bir güneş gibi olduğunu; fakat batmadığını söylüyor ve eğer O’nu görmek isteyen varsa asla gâfil olmamak gerektiğine dikkat çekiyor. Hz. Muhammed (s.a.v.)’in nûrunu bulmakta kararlı olan şair, gerekirse inleye inleye arayacak ve hangi kandildeyse onu bulacaktır; tabiî ki etrafına toplayacağı insanlarla…
Halk edebiyatı şairleri, insanların derinlemesine düşünerek, sanatlı söyleyişlerin içinden çeşitli anlamlar çıkarmasından yana değildir. Söyleyecek sözlerini, çoğu zaman, mazmunlarda mecazlarda saklamayıp direk söylemeyi tercih ediyorlar. Aslında sözlerinde derin ve anlaşılmayacak anlamlar da yoktur.
Seyyid Nizamoğlu da bu halk şairlerinden biridir. Şiirinde sâde, anlaşılır bir dili vardır. Söyleyişi samÎmî, üslûbu yalındır. Şiirleri tekkelerde besteyle söylenmiştir. Yukarıdaki şiiri de 8’li hece ölçüsü ile söylenmiş, bestelenmeye müsÂit bir özellik arz ediyor.
Seyyid Nizamoğlu’nun ilâhÎ tarzında çok sayıda şiiri vardır. Bazı şiirlerinde ismini, bazılarında mahlâsı olan “Seyfullah”ı, bazılarında ise “Seyyid Seyfi” adını kullanmıştır.
Aşağıdaki dörtlük de onun sevilen ilâhilerinden bir numunedir:
"Gece gündüz döne döne
İstediğim Hak’dır benim
Allah deyip yana yana
İstediğim Hak’dır benim"
Vedat Ali TOK
Yazar"Kılık kıyafet ile âdem âdem olmazBir ulu kimseden el almayınca"Hacı Bektaş Velî’nin meşhur mısraında dervişliğin, daha geniş anlamıyla insanlığın kılık kıyafetle değerlendirilemeyeceğine işaret edili...
Yazar: Vedat Ali TOK
Oturup kalkmasını bilmeyen, nerede ne konuşması gerektiğini tâyin edemeyen, büyüklerine ve küçüklerine nasıl davranacağını kestiremeyen, zaman zaman kaba ve agresif hareketler sergileyen, edep ve erkâ...
Yazar: Aydın BAŞAR
Ak yıldızlar ağlar gibi dizildi,Günler Kara/bağlar gibi dizildi,Nice şehit dağlar gibi dizildi,Yere düşen çiçek çiçek candı oy!Dârü’l İslam ateşlerde yandı oy!Zalim fırtınalı, boralı şimdi;Canlar, can...
Şair: Bestami YAZGAN
Hayatın olağan akışı içinde insanlarla beraber yaşamak durumundayız. Beraber hareket eder, yaşantımız içinde kimi insanlarla hayatı paylaşırız. Onlarla sohbet eder, dertleşir; üzüntümüzü ve sevincimiz...
Yazar: Erol AFŞİN