Kronik Yorgunluğu Hafife Almayın!
Siz de bir türlü geçmek bilmeyen yorgunluklardan mı yakınıyorsunuz? Akşamları erken yatıyorsunuz ama sabahları yine yorgun mu uyanıyorsunuz? Çalışma yerinizde bir türlü konsantre olamıyor ve agresif tavırlar sergilediğiniz için problemler ile mi karşılaşıyorsunuz? Kendinizi enerjik hissetmediğiniz için sosyal yaşamdan uzak durmayı mı tercih ediyorsunuz? Eğer yanıtınız hepsine evet ise dikkatli olmanız gerekiyor çünkü bu sorunların altında yatan neden yoğun hayatınız değil, kronik yorgunluk sendromu olabilir.
Kronik yorgunluk sendromu, hafif yorgunluk ve isteksizlik gibi belirtilerle de kendini gösterebilir. Bu yorgunluk, iş hayatında verimsizliğe ve sosyal hayattan kopmaya kadar şiddetli de olabilir. Söz konusu yorgunluk hissi, kişileri günlük aktivitelerini dahi yerine getiremeyecek duruma sokabilir.
Sanılanın aksine, kronik yorgunluk dinlenmekle geçebilecek bir durum değil. Konuyla ilgili uzmanların belirttiğine göre, kronik yorgunluktan uzaklaşmanın yolu düzenli egzersiz yapmak, stresle mücadele etmek ve iş yükünü hafifletmekten geçiyor. Kısacası, hayatınızı değiştirmeniz gerekiyor. Belli ki bir şeyler yanlış gidiyor.
Kronik yorgunluk sendromu genellikle altı ay ve daha uzun süreli boğaz, kas ve eklem ağrıları, mide bulantısı ve düşük konsantrasyon ile kendini belli eden, sürekli ve tekrarlayıcı olmasının dışında, vücudumuzdaki pek çok sistemi doğrudan etkileyebilen bir problemdir. Sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte, uzmanlar bu durumun biyolojik bir problem mi yoksa psikiyatrik bir sorun mu olduğunu tartışıyor.
Uzmanlar, kronik yorgunluğun başlıca belirtilerini şu şekilde sıralıyor: Dinlendirmeyen uyku, enerji kaybı, kendine, işe ve hayata karşı negatif tutumlar, konsantrasyon bozukluğu ve unutkanlık, huzursuzluk, kas ağrısı, boğaz ağrısı, eklem ağrısı, egzersiz sonrası bitkinlik, bulantı.
Peki, kronik yorgunluk nasıl atlatılır? Neler yapmak gerekir? Uzmanlar, medikal desteğin yanı sıra, psikolojik ve sosyal desteğin de hastaların iyileşmesinde olmazsa olmazlardan olduğunu dile getiriyor. Bunlar dışında, kronik yorgunluğun önüne geçebilmek ya da etkisini azaltabilmek için en etkili yöntemlerden birinin düzenli olarak egzersiz yapmak olduğu belirtiliyor.
Kronik yorgunluk ile ilgili gerçekleştirilen araştırmalar sonucunda kademeli olarak egzersiz yapmanın kronik yorgunluk çekenlerin günlük aktivite sayısını artırdığını, yorgunluk semptomlarının azalma gösterdiğini ve egzersiz kapasitelerini ise geliştirdiğini ortaya koyduğu söyleniyor. Örneğin kişilerin haftanın en az üç günü en fazla 30 dakika yürüyüş yapmasının, bu süreye ise yorgunluk ve diğer semptomlara göre 1-2 dakikalık artışlarla ulaşmanın etkili olacağı ifade ediliyor. Örneğin yürüyüşlere 10 dakika ile başlayıp süreyi her gün 1-2 dakika uzatabilirsiniz.
Nesibe AYDIN
YazarAspirinin cilde yardımcı olan bileşenler içerdiği çok bilinmez. Bu, özellikle yüz bölgesi için geçerlidir. Bunun nedeni, yağda çözünen hidroksi asidin yüksek konsantrasyonudur. Bu asit birçok iyileşti...
Yazar: Nesibe AYDIN
Nioli yağı, antioksidan maddeler açısından zengin, oleik asit ve strearik asit gibi sağlıklı yağları içeren ve özellikle cilt bakımında kullanılan bir yağ türüdür. Cildin nemlenmesini sağlayan ve yaşl...
Yazar: Nesibe AYDIN
Ayaklarda kaşıntı ve parlak kırmızı döküntülere neden olan bir mantar enfeksiyonudur. Soyulma, kızarıklık, kaşınma, yanma, su toplama ve yaralara neden olur. Ayak mantar enfeksiyonu sık görülen ve ayn...
Yazar: Nesibe AYDIN
Müşâvir: Kendisine Danışılan (s.a.v.)Sevgili Peygamberimiz’in mübarek ism-i şeriflerinden biri de “Müşâvir”dir.İslâm dini, istişareyi yalnızca önerilen bir davranış biçimi değil, aynı zamanda toplumsa...
Yazar: Editör