Sahabe Albümü: Ebû Berze Eslemî
Hz. Ebû Berze’nin asıl ismi “Nadle bin Ubeyd” idi. Bazı Asr-ı Saadet tarihçilerinin beyanına göre, ismi “Nadle bin Niyar” idi. Niyar’ın şeytanın isimlerinden olduğunu söyleyen Peygamberimiz, değiştirerek Ebû Berze’ye “Abdullah” ismini vermiştir. Çünkü Peygamberimiz, Müslüman olan kimselerden Cahiliye Devri’nden kalma bütün izleri siliyor, yerlerine doğrusunu koyuyordu.
Ebû Berze, kahraman ve mücahit bir sahabiydi. Peygamberimiz hayatta olduğu müddetçe onunla beraber bulunma şerefine mazhar olmuştu. Bütün savaşlarda birlikte hareket etmiş, inancı uğruna canını öne sürecek kadar fedakârane bir şekilde teslim olmuştu.
Ebû Berze, savaşlarda gösterdiği üstün gayreti yanında, sahabiler arasında temayüz etmiş hadis ravilerinden biriydi. Birçok hadis ezberledi, bu hadislerden 64’ü hadis kitaplarında yer aldı. Ayrıca hadis ilminde de pek çok talebe yetiştirdi.
Hz. Ebû Berze, sade yaşamayı severdi. Lükse ve israfa asla yanaşmaz, tanıdıklarından birisinin süslü elbise giyip ata binerek gezdiğini görünce onları ikaz eder, dünyanın fâniliğini hatırlardı. Kendisine has bir âdeti de öğle ve akşam yemeklerini fakir ve kimsesizlerle yemesiydi. Her sabah ve akşam, etrafında bulunan dul ve yetimlere yiyecek dağıtırdı.
Peygamberimiz (s.a.v.)’in irtihâlinden sonra da Kur’ân hizmetine devam eden Ebû Berze, ihtilaf hadiselerinde Hz. Ali’yle birlikte hareket etti. Nehrevan’da Haricîlere karşı Hz. Ali’nin yaptığı çarpışmada Hz. Ebû Berze de bulunuyordu. Sıffîn’de Hz. Ali’nin yanında yer almıştı.
Bir müddet Medine’de kaldıktan sonra Basra’ya geçen ve Şam’a da uğrayan Ebû Berze, ilerlemiş yaşına rağmen, Horasan bölgesinde meydana gelen savaşlarda da bulunmuştu. Ebû Berze, Ehl-i Beyt muhabbetiyle doluydu. Kerbelâ faciasından çok fazla müteessir olan Ebû Berze, Hz. Hüseyin’in başının kesilip Şam’a, Halife Yezîd’in önüne getirildiğinde orada hazır bulunuyordu.
Yezîd, elindeki değnekle Hz. Hüseyin’in dudaklarına dokunduğu sırada, bu çirkin hareketten ürperdi ve Yezîd’e sertçe çıkışarak; “Sen Hüseyin’in dudağına değnekle vuruyorsun ha! Çek onun dudağından değneğini! Ben o dudakları Rasûlullah’ın öptüğünü gördüm. Ey Yezîd! Kıyamet günü sen, Allah’ın huzuruna şefaatçin İbni Ziyad (Hz. Hüseyin Efendimiz’i öldüren kişi) olduğu hâlde gelecek ve çıkacaksın.
Hüseyin ise kıyamet günü Allah’ın huzuruna şefaatçisi Muhammed (s.a.v.) olduğu hâlde gelecek ve çıkacaktır.” dedikten sonra öfkeli bir şekilde oradan ayrıldı. Hicret’in 65. senesinde Horasan’ın Merv şehrinde ramazan ayı içinde vefat eden Hz. Ebû Berze, oraya defnedildi.
N.Nida DURAN
YazarHazreti Âsım (r.a.), Müslüman olduktan sonra hiçbir müşrike dokunmamaya ve müşriklerden hiçbirini de kendine dokundurmamaya karar vermişti. Bu kararında sabit olması için de devamlı olarak Cenâb-ı Hak...
Yazar: N.Nida DURAN
Hz. Cüleybib (r.a.) ensardandı, bekârdı. Hazreti Peygamber (s.a.v.) Efendimiz; onu evlendirmek, bir yuva sahibi olması için ensardan birinin kızına talip oldu. Sahabi, “Ya Rasûlallah, annesiyle bir ko...
Yazar: N.Nida DURAN
Bilâl, Habeşistanlı bir köleydi. Ümeyye bin Halef’in kölesiydi. Peygamber Efendimiz, İslâm dinini yaymaya başlayınca zaman zaman Rasûlullah’a gidip mübarek sohbetini dinlerdi. Efendisi Ümeyye bin Hale...
Yazar: N.Nida DURAN
Hz. Amr (r.a), İslâmiyet’in ilk yayıldığı yıllarda Müslüman olma şerefine nail olan güzide ve bahtiyar insanlardan birisidir. O da diğer sahabiler gibi Medine-i Münevvere’ye hicret etti. Hendek Savaşı...
Yazar: N.Nida DURAN