Ebeveynlikte Altın Denge: Ne Çok Sıkı Ne de Tamamen Serbest
Çocuk yetiştirmek, her ebeveyn için en değerli ama bir o kadar da zorlu bir deneyimdir. Sevgi, güven ve rehberlik sağlarken aynı zamanda özgürlük ve bağımsızlık alanı tanımak ebeveynliğin en önemli yönlerindendir. Ancak bu dengeyi bulmak her zaman kolay değildir. Çoğu ebeveyn, çocuklarını aşırı korumak ile serbest bırakmak arasında bir denge kurmakta zorlanabilir. Oysa her iki uç nokta da çocuk gelişimi açısından istenmeyen sonuçlar doğurabilir.
Aşırı korumacı ebeveynler, çocuklarını dış dünyanın tehlikelerinden korumak için büyük çaba harcar. Her adımlarını kontrol eder ve hata yapmalarına izin vermezler. Ancak bu yaklaşım, çocukların gerçek dünyaya dair önemli beceriler kazanmasını engelleyebilir çünkü hayat, bazen düşüp kalkmayı gerektirir ve bu deneyimler, çocuklara değerli dersler kazandırır. Sürekli kontrol altında tutulan bir çocuk, özgüven eksikliği yaşayabilir ve bağımsızlık geliştirmekte zorlanabilir. Kendi kararlarını almalarına fırsat tanımak, yalnızca fiziksel değil, psikolojik olarak da güçlenmelerini sağlar.
Öte yandan, çocuklarını tamamen özgür bırakan ebeveynler de vardır. Bu yaklaşımda çocuklar, hayatlarını kendi başlarına şekillendirir. Ancak burada da sorun, özgürlüğün aşırıya kaçabilmesidir. Sınırları öğrenmeden büyüyen çocuklar, ilerleyen yaşlarda sorumluluk duygusundan yoksun olabilir. Oysa rehberlik sunmak, dünyayı keşfetmelerine engel olmak değil; tam tersine, onlara sağlıklı bir yön vermek demektir. Disiplin ve özgürlük, aslında birbirini tamamlayan iki önemli unsurdur.
İdeal ebeveynlik, bu iki uç arasında sağlıklı bir denge kurabilmektir. Çocukların kendilerini tanımalarına ve bağımsızlık kazanmalarına izin verirken aynı zamanda onları güvenle sarıp gerektiğinde doğru yolu gösterebilmek gerekir. Kendi kararlarını vermeleri için cesaretlendirirken aynı zamanda hatalarından ders çıkarabilecekleri bir ortam sunmalıyız. Sevgi ve güven, çocukların doğruyu ve yanlışı öğrenmelerini sağlayan temel unsurlardır.
Ebeveynlik, kesin kuralları olmayan bir yolculuktur; her çocuğun ihtiyaçları farklıdır, her ailenin dinamikleri kendine özgüdür. Ancak bir gerçek değişmez: Aşırılıklar, çocukların sağlıklı gelişimini engeller. Ne fazla koruma ne de sınırsız özgürlük… Gerçek ebeveynlik, bu iki uç arasında dengeyi kurabilmektir. Çünkü çocuklar, yalnızca güvenli ve destekleyici bir ortamda büyüdüklerinde hem duygusal hem de bilişsel olarak gelişirler ve en büyük başarı, bu altın dengeyi kurabilen ebeveynlerindir.
Gülşen CANPOLAT
YazarGünümüzde önem vermemiz gereken bir konu da çevreye karşı duyarlı olmaktır. Yüce Rabb’imiz Rûm Sûresi 41. âyetinde, “İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu...
Yazar: Sümeyye Büşra YILDIZ
Stres, İngilizceden dilimize geçmiş ve karşılığı “gerilim” olan bir kelimedir. Stresin bedenimiz ve ruhumuz olmak üzere bize iki nokta üzerinde etkisi var. Stresin kaynağı, bazen vücudumuza tehdit olu...
Yazar: Nesibe AYDIN
Filistin toprakları, yalnızca savaş ve siyasetin değil, aynı zamanda ezber bozan kadın portrelerinin de sahnesidir. Tam da bu noktada, kadınlar ikiye ayrılır dersek abartmış olmayız: Filistinli kadınl...
Yazar: Gülşen CANPOLAT
Aile, çocukların hayatı tanımaya başladığı ilk ve en etkili okuldur. Çocuk, dünyayı anlamaya çalışırken gözlerini en çok annesi ve babasına diker; onları izler, sözlerini dinler ve davranışlarını örne...
Yazar: Gülşen CANPOLAT