Camgöz ve Arkadaşları Gölde
Sevgili çocuk dostlarım;
Bugün çiftlikte kimse yok. Uzun Kulak’la canımız sıkıldığı için eğlenceli bir şeyler yapalım diye düşünürken biraz ileride Mavi Gök, Toprak ve Çınar’ı gördük. Hoplaya zıplaya neşe içinde bize doğru geliyorlardı.
Uzun Kulak;
- Merhaba arkadaşlar! Bizi görmeye mi geldiniz?
Mavi Gök;
- Evet Uzun Kulak. Aşağıdaki göle gidiyoruz. Birlikte yüzeriz diye düşündük.
Toprak;
- Evet ya. Hadi siz de gelin.
Ben suya girmeyi çok sevmesem de kıyıdan onları izlerim diye düşünerek peşlerine takıldım. Kıyıya gelince çok şaşırdık. Göl bütünüyle buz tutmuştu. Hepimiz kıyıda öylece kalakaldık. Ben;
- Arkadaşlar gölde yüzemesek de üzerinde oynayabiliriz. Nihayetinde bir şekilde göle girmiş oluruz,deyince hep beraber donmuş gölün üzerinde koşmaya başladık. Birbirimizi kovalayarak gölün ortasına kadar geldik. Hepimiz o kadar eğleniyorduk ki buzun çatırdayıp kırıldığını fark etmedik bile.
Buz gibi suya düştüğümüzde de artık çok geçti. Ben birden bütün tüylerimin dikildiğini hissettim. Geyiklerle Uzun Kulak ise sanki bunu istiyormuş gibi, bu defa da kırılan buz parçaları arasında yüzmeye başladılar. Biraz sonra hep beraber çıktığımızda soğuktan titriyorduk ama yine de hepimiz çok eğlenmiştik.
Ben;
- Arkadaşlar hemen çiftliğe gidelim. Hazır evde kimse de yok, kâhya bizi sıcacık salona alır. Şimdi şömine de yanıyordur.
Uzun Kulak;
- Ohh! Mis! İyi düşündün Camgöz.
Geyikler de kabul edince koşarak çiftliğe gittik. Kâhya bizi görünce çok üşüdüğümüzü anladı ve düşündüğümüz gibi bizi salona aldı ama yerleri ıslatmayalım diye de önce yere kalın bir örtü serdi. Ben hemen şöminenin karşısında yerimi aldım. Kâhya bununla kalmayıp biraz sonra Uzun Kulak’la benim için dumanı tüten ciğer, geyik kardeşlere taze otlar getirdi. Sıcak salonda üç geyik bir kedi bir köpek olarak yemeklerimizi yerken çok komik bir hâlimiz vardı. Ben;
- Arkadaşlar yüzmeyi bu kadar sevdiğinizi bilmiyordum,dedim.
Mavi Gök;
-Hem de çok severiz Camgöz. Bazen ıssız bir göl bulursak her akşamüstü yüzmeye gideriz, dedi ve ekledi;
- Yalnız soğuk bir gölden çıkıp da böyle sıcak bir salonda taze otları yemeği de en az yüzme kadar çok sevdik, deyince hepimiz kahkahalarla güldük.
Görüşmek üzere çocuklar, hoşçakalın…
Raziye SAĞLAM
Yazarİnsanlar, doğası gereği başkalarıyla iletişim kurarlar ve bir topluma katılırlar. Toplum içinde yaşayan insanlar, toplumun kurallarına uymak zorundadır. Çocuklar, küçük bireyler olarak, ait oldukları ...
Yazar: Editör
Vakfın Adı: Sultan L. Ahmed Han VakfıKurucunun Lakabı: Sultan Üçüncü MehmedoğluAhmed HanKurulduğu Yer: İstanbulKuruluş Tarih: 1022 H. / M. 1613Kara kış İstanbul'un üstüne çökmüştü. Rüzgâr uğulduyordu....
Yazar: Nisa ERCİYES
Birkaç gündür iki ablamla birlikte Afyon Kaplıcalarındayız. Bu seyahat, hayatın yoğun temposu içinde, bir nefes alma gibi oldu. Çarşıyı gezerken, bir dükkânda çalışan bir çocuk, bizim uzaktan geldiğim...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Bugün annem pişirdiği yemeklerden bir miktar saklama kaplarına koydu.Onları da bir poşetin içine yerleştirirken bana,-Bunları Zehra Teyze’ye götüreceğim.-Bende seninle geleyim anne.Zehra Teyze’yi çok ...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ