Camgöz Hac Uğurlamasında
Sevgili çocuk dostlarım;
Bugün Hafize Teyze ile Ömer, Zeliş, Atlas, Esma, çocukların anne ve babaları ve köyden on kadar kişi hacca gidiyor. Esma’nın atı İpek, onlar dönene kadar bizde kalacak. İpek’le her sabah koşup oynayabileceğimiz için çok seviniyoruz.
Uzun Kulak, İpek gelince ona vermek için kendi kulübesine havuç, elma ve birkaç tane de şekersiz cevizli sucuk koydu. Aslında atlar şekerli yiyecekleri çok sever ama insanlar için olduğu kadar biz hayvanlar için de şeker zararlı.
Sabah erkenden herkes bize geldi. Hacca gidecek olanların çok heyecanlı olduğunu görünce Uzun Kulak;
- Camgöz, herkes ne kadar mutlu görünüyor. Onları böyle görünce, doğrusu ben de gitmek istedim, dedi.
Ben tam cevap verecektim ki o anda Zeliş, Ömer’e;
- Ömer, ne kadar mutluyum anlatamam. Kâbe’yi ve bütün o mübarek yerleri göreceğimizi düşündükçe heyecandan yerimde duramıyorum, dedi.
Ömer;
- Zelişciğim, babaannem hep anlatır ya; Kâbe’yi görüp tavaf etmek, Peygamber Efendimiz’in yaşadığı yerlerde bulunmak, Arafat’a çıkıp vakfeye durmak, Medine’de Ravza’yı ziyaret etmek o kadar güzel ki… Daha gitmeden insanı böyle bir heyecan sarar. Sevinçten günlerce gözlerine uyku girmez, dedi.
Zeliş;
- Ne güzeldir... Peygamber Efendimiz’in doğup büyüdüğü yerlerde olmak… İlk namazın kılındığı, Kur’an’ın ayetlerinin geldiği ve Allah’ın evinin bulunduğu yer Mekke. Kim bilir, ne güzel bir havası vardır.
Ömer;
- Ben Medine’yi de çok merak ediyorum. Peygamber Efendimiz’in ashabıyla hicret ettiği şehir... Bedir, Uhud, Hendek Savaşlarının yapıldığı yerleri görecek olmamız da ayrıca güzel.
Zeliş;
- Evet. İnsan kendini sanki o devirlerde, Peygamber Efendimiz ve ashabıyla birlikteymiş gibi hisseder. Ayy, şimdi daha çok heyecanlandım. Babaannem iyi ki bizi de götürüyor.
Ömer;
- Evet, ben de çok mutluyum.
Biz dalmış, çocukları hayran hayran dinlerken, Ömer beni kucağına aldı ve;
- Gelin, havaalanına kadar beraber gidelim, dedi.
Ben de içimden, “Biz de özleriz sizi.” diye geçirip başımı koluna yasladım. Hacı adaylarını yolcu edip dönerken, Uzun Kulak da ben de biraz hüzünlüydük. Uzun Kulak, gözleri biraz dolsa da beni teselli etmek için;
- Onlar çok güzel bir yolculuğa çıktı. Biz de onlar dönene kadar üzülmeden, İpek’le geçireceğimiz güzel günleri düşünelim, diyerek beni neşelendirmeye çalıştı.
Arkadaşlık ve birbirini sevmek ne güzel. Görüşmek üzere çocuklar, hoşça kalın...
Raziye SAĞLAM
Yazar
Yaz, güneşin altın ışıklarıyla evin perdelerine dokunduğu sabahlarda kendini hissettirmeye başlamıştı. Okullar kapanmış, Elif ile İlay yılın yorgunluğunu bir tatil hayaliyle geride bırakmıştı. Ancak b...
Yazar: Erbay KÜCET
Küçük baykuş, büyük adımlarla, üzgün bir şekilde, yürüyordu. Güneş tepede gülümsüyor, baykuşun üzüntüsünü azaltmaya çalışıyordu. Ama nafile!Dolaştı minik baykuş tüm gün. Aslında ne ayakları yürümek, n...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT
Sevgili çocuk dostlarım;Kar iyice bastırdı. Bugünlerde bizim çiftliğe yakın kayak merkezi açılıyor. Ömer ve Zeliş de dahil köyün bütün çocukları çok heyecanlı. Teleferikler kurulmaya başlandı. Kayak m...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Sevgili çocuk dostlarım; Kayak merkezinin ikinci günündeyiz. Çocuklar kahvaltılarını yaptıktan sonra, kayak takımlarını giyip pistte toplandılar. Aslında Uzun Kulak’la ben, karlara batıp çıkarak ...
Yazar: Raziye SAĞLAM