Toplumsal Birlik Ruhu
İnsanların birbirleriyle tanışma ve onların arasına karışma eğilimi, birlikte yaşamaya ve düzenliliğe yönlendiren yüce dinimizin de emrettiği köklü bir eğilimdir.
Birliktelikte; fertler istikrara kavuşur, bilgiler doğru olur, kültürel faaliyetler yaygınlaşır ve faziletli bir şekilde medenileşme hareketi zirveye ulaşır. Allah’a basiret ile ibadet edilir. İnsandan istenilen en şerefli şeylerden biri olan ibadet için öncelikle köşeye çekilmek ve bir hücreye kapanmak değildir.
Cemaatle namaz kılmanın fazileti, Cuma namazlarının önemi, bayram namazları, cenaze namazlarındaki hikmet insanları birlikte rahmetin olduğuna sevk etmek içindir. İnsanlar özellikle de Müslümanlar din kardeşi olarak, sevinç ve mutluluk anlarında, korku ve şiddet vakitlerinde, bayramlarda ve başsağlığı dilemelerde, hasta ziyaretlerinde ve cenaze törenlerinde bir araya gelerek kardeşlik duygularını daha da pekiştirirler. Bu ilişkilerin sağlam olması, kardeşlik ve birliktelik hukuku korunması çok önemlidir.
Müslümanlara sayıları çoğalınca ve bir birliktelik sağlayınca, işi daha değerli ve ameli daha takvalı olur. Hadis-i şerifte şöyle buyrulur: “Kişinin bir başka kişiyle birlikte kıldığı namaz, yalnız kıldığı namazdan daha iyidir. İki kişiyle birlikte kıldığı namaz, bir kişiyle birlikte kıldığı namazdan daha iyidir. Sayı ne kadar çoğalırsa Allah’a daha sevimli olur.” Müslümanların birlik ruhunu artırmayı ve onları bölük-pörçük değil, sımsıkı bir saf halinde birlikte görmeyi kim istemez?
İslam’da birtakım hükümler ve edep kuralları belirlenmiştir. Selam vermek ve selamı yaymak bunlardan biridir. Selamı almak vacip kılınmıştır. Tokalaşma, gülümseme ve güler yüzlü davranmak da bu kurallardandır. Sevginin açıkça gösterilmesi emredilmiştir. Mü’minler, karşılıklı hediyeleşmeye; akrabalara, yetimlere, miskinlere ve yolda kalmışlara iyilik yapmaya teşvik edilmiştir. İçki, kumar, sahtekârlık, küskünlük ve haddi aşan tartışma gibi çekişmeye yol açacak sebepler, kin ve düşmanlık yaratacak unsurlar ve ilişkileri koparmaya götüren etkenler haram kılınmıştır.
Güzel ahlak ve şeref niteliklerini taşıyarak hayat sürenler gerçek bahtiyarlardır. Şefkatle ve iyilikle elini uzatanlar asıl cömertlerdir. Yumuşak başlı ve aceleci olmayanlar dengeli davrananlardır.
Faziletli insanlar, ibadette vakit geçirmek ve hayırdan nasibini almak için daima gayret gösterenlerdir. İlim ve irfan meclislerinde bulunmak, onlardan faydalanmak ve insanları faydalandırmak da ibadet sayılmıştır.
Salih insanların bulunduğu meclislere karışmak insanı birçok kötülük ve kusurlardan alıkoyar. Kendine edilen veya duymuş olduğu nasihatin bir yerde faydası olmazsa diğer bir yerde faydası olur. Bütün bu saydıklarımızı dikkate alarak birlik ve beraberlik duygusuyla gönül birlikteliği temennisi ile…
Editör
YazarBir yolcu gemisi, yolculuk esnasında kopan bir fırtınada batar ve içindekilerden sadece iki adam, küçük ve ıssız bir adaya yüzmeyi başarır.Ne yapacaklarını bilemeyen bu iki kazazede, Allah'a yalvarmak...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Mâlikü’l-Mülk: Görünen ve Görünmeyen Bütün Âlemlerin Sahibi ve YöneticisiEl-Mâlik, “mülkün sahibi ya da sahip olduğu mülkünde tasarruf yetkisine sahip olan” demektir. Mülk ise onun emir ve fiiliyle ta...
Yazar: Editör
I- Ev ZiyaretleriŞu dünya hayatında insanın istediği tek şeydir sıcaklık. Sahip olduğu her şeyde bunun huzurunu arar. Sıcacık bir kalp, sıcacık eller, sıcak yüzler... Sever o yüzden insan, soba başını...
Yazar: Nilüfer Z. AKTAŞ
İlkbahar, kış ve yaz arasında yer alan bir mevsimdir. Kuzey Yarımküre'de Mart ile Haziran arasında yaşanır. Bu dönemde doğa yeniden uyanır, ağaçlar yeşermeye başlar, çiçekler açar ve hava ısınır. Karl...
Yazar: Editör