İlimle Aydınlanan Yol
Kıymetli okuyucularımız,
İnsanoğlunun yaratılışından beri arayışı hiç bitmemiştir: “Ben kimim, neden varım, doğru yol nedir?”
Bu soruların cevabı ilimdedir; yani bilmekte, anlamakta ve öğrenmekte.
Kur’an-ı Kerim’in ilk emrinin “Oku!” olması boşuna değildir. Çünkü okumak, sadece harfleri değil, hayatı ve yaratılışı okumaktır. Allah, ilmi insanı yüceltmek için bir anahtar kılmıştır. Nitekim Rabb’imiz, Mücâdele Suresi 11. ayette, “Allah, sizden iman edenleri ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltir.” buyurarak ilmin insana kazandırdığı değeri açıkça ortaya koymuştur.
Her birimizin hayatında bir öğretmen vardır: Okulda, işte, evde veya hayatın kendisinde…
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Ben ancak bir muallim (öğretmen) olarak gönderildim.” buyurarak öğretmenliğin ne kadar yüce bir meslek olduğunu göstermiştir. Çünkü öğretmen, sadece bilgi aktaran değil, kalplere yön veren, değer kazandıran, karanlığı aydınlatan bir kandildir.
Bugün bizler, çocuklarımıza iyi bir gelecek bırakmak isterken onlara en değerli miras olan ilim sevgisini ve öğrenme bilincini de vermeliyiz. Evlerimizde bilgiye, öğrenmeye, düşünmeye yer açmalıyız. Çünkü öğrenmek sadece gençler için değil, ömür boyu devam eden bir ibadettir.
Hz. Ali (r.a.)’nin şu güzel sözü ne kadar da manidardır: “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.”
Bu söz, bilginin ve öğretenin değerini ne güzel anlatır. Her öğrendiğimiz bilgi, bir emanet gibidir; bize düşen, o emaneti korumak ve başkalarına ulaştırmaktır.
Kıymetli okurlar,
İlim, sadece kitap sayfalarında değil, yaşantımızda da olmalıdır. Çünkü ilim, davranışa dönüşmedikçe kuru bir bilgi yığınıdır. Rabb’imizden niyazımız, bizleri ilmiyle amel edenlerden, öğrendikçe tevazu sahibi olanlardan eylesin.
Unutmayalım;
Bilgi paylaştıkça çoğalır.
Öğretmenler ise o bilginin filizlendiği toprak gibidir.
Sevgiyle, muhabbetle...
Editör
Yazar
“En-Nakî” ismi, ruhen, bedenen, ahlâken ve amelen tertemiz olan bir zatı ifade eder. Hz. Peygamber (s.a.v.)’in hayatı, bu ismin mükemmel bir tecellisi olarak karşımıza çıkar. O, sadece zahirî temizlik...
Yazar: Editör
Sultan Vahdeddin’in, Başkadınefendi Nazikeda’dan 11 Eylül 1892’de doğan ikinci çocuğudur. Feriye Sahil Sarayı’nda dünyaya gelmiştir. Tam adı, Fatma Ulviye’dir. Sultan Vahdeddin’in Nazikeda Kadınefendi...
Yazar: Bengisu HAYAT
Öğretmenlik, peygamberlik mesleğidir. İnsana bilmediği bir şeyi öğreten öğretmen onurlu, şerefli ve önemli bir mesleğin mensubu olduğunu asla unutmamalıdır. Öğretmenlik, yüksek ideal sahiplerinin yapa...
Yazar: Sümeyye Büşra YILDIZ
Modern çağın hızla değişen değerler dünyasında, insanın huzur ve sükûnet arayışı bitmiyor. Ruhlarımız yorgun, gönüllerimiz dağınık… Böyle bir zamanda bizi toparlayan, hayata kök salmamızı sağlayan en ...
Yazar: Editör