ÇOCUKLARDA SAĞLIKLI ÖZ GÜVEN
Öz güven nedir? Öz güven nasıl oluşur? Öz güvenin temelleri ne zaman atılır? Öz güven yani kendine güven öyle bir şeydir ki okul başarısında, sosyal ortamda, arkadaşlık ilişkilerinde, mutlu olmada, başarmada velhasıl hayatın her alanında karşımıza çıkar. Öz güven, kişinin kendisine yönelik olumlu duygular geliştirmesi sonucu kendini iyi hissetmesi durumudur. Bu iyi hissetme sonucunda, çocuk kendisiyle ve çevresindeki kişilerle barışık olur. Öz güven, kişinin kendine güvenme duygusu olarak tanımlanır. Sağlıklı çocuklar yetiştirmek isteyen her anne baba için öz güven en önemli konulardandır. Her anne baba, çocuğunun kendine güvenen yani öz güvenli biri olmasını ister. Öz güven, çocuklarının doğumundan itibaren her anne ve babanın bilmesi gereken bir konudur. Çocuğun öz güvenini geliştirmek, artmasını sağlamak ve var olan öz güveni korumak, çocuk yetiştirme becerilerinin başında gelir. Yeterince gelişmemiş öz güven duygusu çocuğun öğrenmesini, sosyal ilişkilerini önemli ölçüde olumsuz etkileyecektir. Bir kişilik özelliği olan öz güven, aslında doğumla birlikte çocuğa kazandırılan bir özelliktir. Psiko-sosyal gelişim evrelerinde, doğumla başlayan ve bir yaşına kadar devam eden dönem “temel güven duygusunun” oluştuğu dönem olarak kabul edilir. Bu dönemde verilen sevgi ve ilgi tutarlı, yeterli ve devamlı ise öz güven üzerinde olumlu rol oynayacaktır. Bebeğin annesine veya ona bakan kişiye güvenmesi özellikle önemlidir. Bebeklik, doğumdan ortalama birinci yaş sonuna kadar devam eden temel güven duygusunun oluştuğu bir gelişim evresidir. Çocuğun doğduğu andan itibaren iletişim kurduğu en önemli kişi, annesi veya annesi yerine geçen insandır. Bebeğin ihtiyaçları karşılandıkça bebek haz duyar, mutlu olur. Anne ile geçirilen bu zaman, bebeğin kendisini iyi hissetmesini sağlar. Anne ile bebek arasındaki bu olumlu beraberlik, bebeğin güven duymasına ve zamanla öz güven kazanmasına yardımcı olur. Bu genel bilgilerden sonra, öz güven konusuna farklı bir pencereden bakmak istiyorum. Öz güven ama nasıl özgüven? Bazı anne ve babalar, çocuklarının kendine olan güvenini artırmak için çocuklarına sürekli “Sen yaparsın.” derler. Böyle durumlarda bazı çocuklar, her konuda ve her zaman, kendilerine olması gerekenden çok fazla güvenirler. Yani öz güveni yüksek olan her çocuğun bu öz güveni sağlıklı olmayabilir. Peki, nedir sağlıklı öz güven? Çocukların kendilerini olduğu gibi kabul etmesi, kendilerini olduğundan ne yukarı ne de aşağı görmesi, kendileri ile barışık olması, kendilerini değerli hissetmesidir. Anne ve babalar çocuklarının yetenekleri konusunda gerçekçi olmak zorundadır. “Sen hiçbir şey yapamazsın.” demek ne kadar yanlışsa “Sen her şeyi yapabilirsin.” demek de o kadar sağlıksızdır. Bu cümlelerden de anlaşılacağı gibi, çocuğun sağlıklı öz güveni, çoğu kez anne ve baba tutumlarına bağlıdır. Sağlıklı Öz Güven İçin Anne ve Baba Tutumları Çocuklara sorumluluklar verilmelidir. Dört yaş civarı çocuklar, bazı sorumlulukları almaya hazırdır. Yemek masasını toplamaya yardım etme, kendi kıyafetini ve ayakkabısını giyme gibi. Verilen görev için çocuğa yardımcı olunmalı, verilen görevi başaran çocuk takdir edilmelidir. “Aferin, başardın, seninle gurur duyuyorum.” denmelidir. Böylece, hem çocuk başarma duygusunu yaşayacak hem de başardığı işler için yeteneği kalıcı hâle gelecektir. Çocuklar dinlenmeli, onların kendilerini ifade etmelerine izin verilmeli ve fikirlerinin önemli olduğu onlara hissettirilmelidir. Dinlenilen ve fikri önemsenen çocuk, hem kendisine güvenecek (öz güveni gelişecek) hem de önemsendiğini düşünecektir. Çocuklar, başka çocuklarla kıyaslanmamalıdır. Kıyaslamada yapılan en büyük hata, çocukların kardeşleri ile kıyaslanmasıdır. Bu durum, iki soruna sebep olur: Kardeş kıskançlığı ve öz güven sorunu… Kıyaslanan çocukların, genel olarak, kendilerine güvenleri düşük olmaktadır. İnsanlar, hata ve başarısızlıklarla öğrenir ve tecrübe kazanırlar. Bu nedenle çocukların yaptıkları hatalar bu şekilde görülmelidir. Çocukların yaptıkları hatalar, onların kişilikleri ile bağdaştırılmamalıdır. Kızım hata yaptığında “Bunda ne öğrendin, ne ders çıkardın?” diye sorarım. Çözümü çocuk ile birlikte aramak gerekir. Çocuk eğitiminde önemli kurallardan birisi de onun yaşının ve kapasitesinin üstünde ve altında beklentiler içine girilmemesidir. Yaşının üstündeki ve altındaki beklentiler veya ona karşı olan davranışlar, çocuğun kendine olan güveninin sarsılmasına sebep olabilir. Mesela yedi yaşındaki bir çocuğa annesi tarafından yemek yedirilmesi ya da üç yaşındaki çocuğun yemek yerken asla dökmemesini beklemek gibi... Çocuklar, çabaları için takdir edilmelidir. Önemli olan, çaba içinde olmasıdır. Hedeflenen bir davranışı ya da işi başarmayabilir. Ancak bir çaba sarf ettiği için takdir edilmelidir. Çocukların yaptıkları olumlu davranışlar, olumsuz davranışlar karşısında önemsiz hale getirilmemelidir. Olumlu davranışlar fark edilip takdir edildikçe çocuk kendisine daha çok güvenecektir.
Eşref BOLUKÇU
YazarGıda tercihleriniz iklim değişimini etkileyebilir mi ve yaptığınız şeyler gerçekten bir fark yaratıyor mu? Bu çok ağır bir soru gibi görünebilir. Korkmayın çünkü bilim adamlarının vardıkları açık ve a...
Yazar: Nesibe AYDIN
“Güven”, bir kimseden beklediğimiz vasıfların, o şahısta mevcut olduğunu görmektir. Bu duyguyu günlük hayatımızda “itimat etme” olarak da kullanırız. “Ben ona itimat ettim, o bana itimat etti.” gibi.....
Yazar: Editör
Aynı inanç, aynı kıble, aynı bayrak, aynı vatan, aynı ülkü, aynı ahlâkî değerler, aynı tarih gibi değerlerimiz dayanışma içinde ve bir olmamızı sağlar. Bunlar, bizleri bir arada tutan övünç kaynağı mi...
Yazar: Eşref BOLUKÇU
Ahlâk, bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimlerini ve kurallarını ifade eder.Ahlâk, insanın amaca yönelik olarak kendi arzusuyla iyi davranışlarda bulunup kötülükten uzak ...
Yazar: Eşref BOLUKÇU