Yeni Komşu
Ağaçkakan yeni yapacağı yuva için güzel bir köknar ağacı arıyordu. Henüz istediği gibi bir ağaç bulamamıştı. Ormanın üstünde bir süre uçtu. Koca koca ağaçlarının bulunduğu bir alana geldi.Küçük bir dere gözüne çarptı. Derenin şırıltısı hoşuna gitti. Çevreyi incelemeye başladı. Burası gözden ırak, köye uzak bir bölgeydi. Buna sevindi. Orta yaşlı uzun bir köknarı gözüne kestirdi. Yeni yuvasını yapacağı yeri belirleyip başladı ağaca gagasıyla vurmaya. Tık tık tık!
Köknar ağacının yan tarafında kocaman bir kestane ağacı vardı.Üzerinde Sincap ailesi yaşıyordu. Sincap ailesi tık tık seslerini duyup başlarını yuvadan dışarıya çıkardılar. Anne sincap;
- Sesleri çıkaran bir ağaçkakan. Anlaşılan yeni komşumuz ağaçkakanlar olacak.
Yavru sincaplar merakla ağaçkakanı seyretmeye başladılar. Tık tık sesleri ormanın dört yanından duyuluyordu. Yavrulardan biri;
-Anne, tık tık sesleri kulaklarımı tırmalıyor. Biz nasıl uyuyacağız?
-Birkaç güne kadar yuvasını yapacaktır. Biz de bu seslere katlanacağız. Bu kadar yakınında bir sincap ailesinin yaşadığından belki de haberi yoktur. Yuvamız ortalıkta bir yerde değil ki görsün. Hem yeni komşularımıza karşı bu konuda hoşgörülü olmalıyız. İleride onların yavruları ile oyunlar oynamak istemez misiniz?
-İsteriz elbette.
Birkaç gün tık tık sesleri devam etti. Ağaçkakan yuvasını yapınca içine yerleşti. Bir ara gözü kestane ağacına ilişti. Baktı ki orada sincap ailesi var. Onlara seslendi;
-Ev yapma telaşından sizleri fark etmedim. İstemeden sizleri rahatsız ettim ise özür dilerim.
Anne ve baba sincap;
-Hoş geldiniz yeni komşularımız. Birlikte bu güzel ormanda hep birlikte huzur içinde yaşayacağız.
-Hoş bulduk. Sizin gibi hoşgörülü komşularımız olduktan sonra burası bize en huzurlu yuva olacak. Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Aradan haftalar geçti. Ağaçkakanın da yavruları oldu. Sincap yavruları, ağaçkakan yavrularını sık sık ziyarete gidip onlarla hoş vakit geçirdiler.
Emine Yılmaz DERECİ
YazarDoğunca ağlar amaÇocuklar ağlamasınDayanmaz baba anaÇocuklar ağlamasın.Çocuk masum her dindeDün de öyle bugün deKudüs'te Filistin'deÇocuklar ağlamasınÇocuk dünyanın gülüEvimizin bülbülüKalem taşısın e...
Yazar: Musa TEKTAŞ
Meşe ağacı her sabah olduğu gibi güneşin doğuşunu kalın dallarıyla, yeşil yapraklarıyla, yaşama sevinci içinde seyretti. Huzur doluydu. Köklerinin aralarında yaşayan karıncalara, gövdesini delip...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Çoban Ali, köyün sığır ve küçükbaş hayvanlarını otlatır, geçimini çobanlıktan sağlardı. Her gün hayvanları köye uzak çayırlıklara götürürdü. Akşam karnı doyan hayvanlarla köye dönerdi. Her...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Her sene kış aylarını bizlerin yanında geçiren dedemler bu sene köydeki evlerinde kalmayı tercih etmişlerdi. Bunun sebebi geçen sene aldıkları ve satmaya kıyamadıkları inekleri Şirin ve kedileri Taşkı...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ