Bisikletli Çocuk
Eline iki kalem aldı çocuk ve kelimeleri... Kırmızı kalemle kelimeyi, mavi kalemle anlamını...
“Şefkat” yazdı önce. Fazla düşünmesine gerek yoktu. İki gün önce bir arabanın altında uyuyakalan kediyi uyandırması ve kedinin onun kucağına atlayıp uyumaya devam etmesiydi şefkat.
“Neşe” yazdı sonra. Kırmızı kalem neşe kelimesinin etrafını gülücüklerle süslemişti. Neşenin anlamı neydi? Kumsalda otururken bir çocuk görmüştü birkaç hafta önce. Çocuk kumlarla oynamaya o kadar dalmıştı ki yanına kadar gelen kirpiyi fark etmedi. Tâ ki biraz uzakta oturan genç bir adam “Oğlum yanında kirpi var korkma sakın!” diye sesleninceye kadar. Çocuk donup kalmış, sonra hareket edince kirpi minik ayaklarıyla koşup uzaklaşmıştı. Çocuğun ve adamın gülüşü kumsaldaki herkesin kalbine kocaman gülücükler dağıtmıştı.
“Hüzün” yazdı bir süre sonra kırmızı kalem. Sanki yazmak istemiyor gibiydi. Mavi kalemi aldı çocuk eline. Mavi kalem de yazmaya pek hevesli değildi. Çocuk geçmiş zamanda içini acıtan bir ânı düşündü. Zaman geçmiş ama içinin acıması geçmemişti. Hüzün kelimesi yalnızca yan yana gelen üç noktayla anlatılabilirdi.
“Saygı” yazdı çocuk. Hayatını yalnız başına sürdüren yaşı oldukça ilerlemiş bir hanımefendiye verdiği kırmızı bir güldü saygı. Kadının, çocuğun alnına bir öpücük konduruşu şefkat, gülün huzurlu kokusunu içine çekişi neşe ve ağır adımlarla yanından uzaklaşırken güle sarılışı hüzündü.
Gül büyüdü, büyüdü... Her şeyi sarıp sarmaladı...
Çocuk tüm kelimeleri doldurdu cebine. Bisikletine atladı. En sevdiği yeşil dağın en sevdiği tepesine doğru pedalları hızla çevirmeye başladı. Tepeye vardığında güneş en sevdiği renkteydi. Kelimeleri cebinden çıkardı. Güneşin kelimeleri kızıla boyayışına, rüzgârın onlarla savruluşuna, bulutlarla kelimelerin süzülüşüne neşeyle, hüzünle, şefkatle ve saygıyla gülümsedi.
Seda BAYRAK DURGUT
YazarÇocuk iki gündür geçmeyen karın ağrısıyla bugün de baş etmek zorunda kalacaktı. Uyandığından beri karnında olan anlam veremediği o ağrı, yine canını yakıyordu. Annesi çocuğun hâline üzülüyor ve elinde...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT
Annesi ve babasıyla deniz kenarında yaşayan sarı saçlı bir çocukla tanışmıştım. Annesi her gün masallar okurdu ona. Ben de uzaktan onları izlerdim. Okuduğu masallardan birindeki çocuk, kâğıda minik se...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT
Uzun zamandır annesini izliyordu çocuk. Annesi, gözlüğünü yakına bakarken çıkarıp uzağa bakarken takıyordu. “Anne, niye uzağa bakarken gözlük takıyorsun?” diye dayanamayıp soruverdi bir gün. “Uzağı iy...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT
Vakfın Adı: Süleyman Subaşı Bin Abdülmennan Vakfı Kurucunun Lakabı: Subaşı Kurulduğu Yer: İstanbul Kuruluş Tarihi: 983 H./1576 M. Baba oğul Topkapı Sarayı Müzesi'ni gezdikten sonra...
Yazar: Nisa ERCİYES