Bayram Geldi Hoş Geldi
Bugün bayram, çok mutluyum. Dedemle babam bayram namazından geldiler. Dedem bize sıcak simitler, rengârenk balonlar getirmiş. Uçan balonlar salonda kendilerine yer buldular. Salonumuz çok güzel oldu. Kahvaltıya oturmadan önce bayramlaştık. Büyüklerimizin ellerinden öptük, onlar da saçlarımızı okşadılar, yanaklarımızı öptüler ve harçlık verdiler. Sıla da ben de mutlu olduk. Neşe içinde kahvaltımızı yaptık. Sonra dedemle babam koyunumuzu kurban etmek için yola çıktılar.
Annem “İremciğim, Sıla’yı da al, Şükriye Teyze’yi ziyarete gidin. Sizi görünce sevinecektir.” dedi. Ben, arkadaşlarımla bayram yerine gitmek istiyordum. Nereden çıkmıştı Şükriye Teyze’ye gitmek?
“Bayram kıyafetlerinizi giyin. Saçınızı da öreyim. Kırmızı kurdelelerinizi takayım.”
“Anneciğim sonra gitsek… Arkadaşlarımla bayram yerine gidecektik.”
“Bayram yerine akşamüstü gidersiniz, kaçmıyor ya İrem. Olduğu yerde duruyor. Şükriye Teyze üzgündür şimdi. Oğlu Kanada’da. Kızı Adana ‘da. İkisi de gelemedi bu bayram. Torunlarını da göremeyecek. Hüzünlenmiştir.”
“Çocukları bile gelmemiş anne. Biz niye gidiyoruz? Arkadaşlarım beni bekler.”
“Biz, niye gidiyoruz, ne demek İremciğim? Kendimi Şükriye Teyze’nin yerine koyuyor, empati yapıyorum. Ben, onun yaşına geldiğimde bayram günü tek başına kalsaydım, üzülmez miydin? Hem o bizim en yakın komşumuz.”
“Çok üzülürdüm anneciğim. Şimdi ne demek istediğini daha iyi anladım.”
Sıla, “Ablacığım, telefonunu yanına al da Şükriye Teyze’nin çocuklarını görüntülü arayalım. Uzaktan da olsa hasret gidersinler.” deyince “Çok iyi düşündün Sılacığım. Hadi, üzerimizi değiştirip Şükriye Teyze’ye gidelim.” diyerek kalktım yerimden.
“Ha şöyle! Sizinle gurur duyuyorum kızlar. İyi ki varsınız, iyi ki benim çocuklarımsınız. Hem ikinizi de çok sever Şükriye Teyze.”
“Biz de onu çok seviyoruz anneciğim.”
“Siz gidin de keyfi yerine gelsin. İşlerimi bitirince ben de geleceğim. “
Şükriye Teyze kapıyı açıp bizi görünce çok sevindi. Elini öptük. Mendil içinde leblebi şekeri hediye etti bize. Harçlık verdi. Almak istemedik. Alın, alın bayram yerinde lazım olur, dedi.
Kendi çocukluğundaki bayramları anlattı. O kadar güzel anlatıyordu ki kardeşim de ben de onu dinlemekten büyük keyif aldık. Sıla’nın dediği gibi çocuklarını görüntülü aradık. Konuştular. Çok mutlu oldu. Sarıldı, sarıldı, öptü bizi. Dua etti, sizin çocuklarınız da sizi böyle mutlu etsin, dedi. Kapı çalındı, koştum, açtım. Annem gelmişti. Kurban eti getirmişti Şükriye Teyze’ye.
“Aysel kızım teşekkür ederim. Allah kabul etsin. Ne güzel ne saygılı çocuklar yetiştirmişsiniz. Kutluyorum seni de Gökhan’ı da. Onlar benim sevgi pıtırcıklarım.” deyince annemin yüzü güldü. Sevgiyle gülümsedi.
Veda vakti geldiğinde sırtımızı sıvazladı Şükriye Teyze “Sağ olun evlatlarım, ayağınıza sağlık. Bayramın ilk günü beni yalnız bırakmadınız. Geldiniz, evimi şenlendirdiniz. Allah tekrarına erdirsin hepimizi, nice nice bayramlarda beraber olalım inşallah.” dedi.
“Allah tekrarına erdirsin.” ne kıymetli bir duaydı. Tekrar sarıldım Şükriye Teyze’ye. O an karar verdim sık sık ziyaretine gitmeye.
Sibel UNUR ÖZDEMİR
Yazar
Ankara’dan teyzemin kızı geldi. Bir an önce denizi görmek için sabırsızlanıyordu. Abim “Tamam o zaman Arzum, yarın Boğaz’da birtur yaparız.” deyince sevinçten havalara uçtu. Annem ve babam da abimin f...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR
İstanbul’un Üsküdar semtindeki Özbekler Tekkesi kanalıyla Anadolu’ya geçen Halide Edip, Şeyh Ata Efendi ve tekkesinin, Milli Mücadele’deki hizmetleri hakkında şu heyecan verici hatırasını naklediyor:K...
Yazar: İsmail ÇOLAK
Bugün çok mutlu ve heyecanlıyım. Anneannem, babaannem, dedem, teyzem ve halamlar bize geldiler. Bu akşam soframız şenlikliydi. Yemeğimizi yedik. Güldük, eğlendik, şarkılar söyledik. Dedem çocukluğunda...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR
Depremin üzerinden beş koca gün geçmişti. Hale, yine televizyonun karşısına oturmuş depremin yıktığı binaları, enkazın altında kalan insanların kurtarılışını izliyordu. Farkında değildi ama gözlerinde...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR