Yumup göz gayrıdan var dal hayâtın aynına Hızr ol
1. Yumup göz gayrıdan var dal hayâtın aynına Hızr ol
O fercâm-ı zülâli içmeyen hayy ü kadîm olmaz
2. Koyup mâl ü menâli âr u ırzından ümîdin kes
Hudâ’dan gayrı bir şuglu olan kalbi selîm olmaz
3. Bugünkü Cennet-i irfânı bulmazsa kişi yarın
N’ider şol Cennet’i bulsa ana Dârü’n-Na‘îm olmaz
4. Karîbu’llâh Hakkî’nin kapısına yüzün tut kim
Bu derd-i bî-devâna andan ahsen bir hakîm olmaz
5. Elin tutanlar oldular “yedu’llâh” sırrına mazhar
Anın tutduğu yol gibi sırâtü’l-müstakîm olmaz
6. Kamudan söylenir “innî ene’r-Rahmân” şecer-âsâ
Velâkin her kul ol Tûr-ı Tecellî’de Kelîm olmaz
7. Hulûsî “men aref” sırrın bilenler kim bilir Rabb’ın
Bu sırrı bilmeyen ilm-i İlâhî’ye alîm olmaz
1. Allah’tan başka her şeyden uzaklaşıp Hızır gibi hayat kaynağına dal, zira o faydalı tatlı suyu içmeyen ebedî hayatı bulamaz.
2. Bütün varlığı terk edip, bu dünyanın utanmasından ve namusundan (kınanmaktan) ümidini kes, zira Allah’tan başka bir meşgûliyeti olanın kalbi kurtulamaz.
3. Bu dünyadaki irfan cennetini bulamayan kişi yarın kıyamette cenneti bulsa ne olur, bulduğu ona Naim Cenneti olmaz.
4. Karibullâh Hakkı’nın kapısına yüzünü çevir, çünkü bu devasız derde ondan daha iyi bir hekim olmaz.
5. Elini tutanlar, Yedullâh (Allah’ın kudretinin) sırrına mazhar oldular. Onun (Karibullâh’ın) tuttuğu yol gibi dosdoğru yol olmaz.
6. Tur Dağı’ndaki ağaç gibi herkes “Ben Allah’ım.” diyebilir. Lâkin her kul o tecelli Tur’unda Allah ile konuşamaz.
7. Ey Hulûsî! “men aref” sırrını bilenler Rabb’ini bilir. Bu sırrı bilmeyen ilâhî ilme vâkıf olamaz.
Nihat ÖZTOPRAK
Yazar
Dergimiz yazarlarından Fatih Çınar Hocamız Osman Hulûsi Efendi Hazretleri’nin muhterem babaları Hatip Hasan Feyzî Efendi’nin hayatını kaleme aldığı Şeyh Hâmid-i Velî Evlâtlarından Es-Seyyid Hatip Hasa...
Yazar: Yusuf HALICI
Hamd Olsun Allah’aKur’ân’ın bir âyetinde, “Andolsun ki, Biz sana tekrarlanan yedi âyeti ve yüce Kur'ân’ı verdik.”[1] buyurularak yedi âyetlik Fâtiha Sûresi, Kur’ân’dan ayrı olarak zikredilmiştir. Bu, ...
Yazar: Ali AKPINAR
Mehmet Nadir, Sakızlı fakir bir ailenin çocuğu olarak 1856 yılında hayata ilk adımını atmıştır. Adaya uğrayan İstanbullu bir kaptan tarafından evlat edinilerek Dersaâdet’e getirilmiştir. Doğduğu yerde...
Yazar: İsmail ÇOLAK
“İslam düşüncesiyle gelişen klasik şiirde ve tasavvuf şiirinde bilinmeyenlerin anlatılabilmesi için bilinenlerden ona karşılık bulmaya çalışma gayreti vardır.” “Edebiyat sembolizmi ve mecazı d...
Yazar: Nihat ÖZTOPRAK