Umut Atölyesi
Bir zamanlar, Halep’in düzlüklerinde oynayan Ammar adında bir çocuk vardı. Ammar’ın dünyası, annesinin pişirdiği mis kokulu ekmekler, babasının akşam sohbetleri ve mahalledeki dostlarıyla doluydu. Ancak bir gün, patlayan bombalar ve çığlıklar bu huzur dolu dünyayı yerle bir etti.
Halep’teki evleri, çatışmalardan kaçmaya çalışan ailelerin sessiz dualarıyla yankılanırken, Ammar’ın ailesi de bir karar verdi: Yollara düşüp, yeni bir hayata merhaba diyeceklerdi. Suriye’den çıkışta yolculuk zorluydu; gökyüzü gri, yürekler endişeliydi. Fakat babasının sesi, Ammar’a her zaman güç verirdi: “Oğlum, umut varsa yol da vardır.”
Aile, sonunda Ankara’nın Siteler semtine yerleşti. Babası, küçük bir mobilya atölyesi kiraladı. Ellerini ahşap ve kumaşla buluşturduğu her an, sanki yıkılan hayallerini yeniden kuruyordu. Ammar, okuldan döndükten sonra atölyeye gidip babasına yardımcı oluyordu. Babası ona çiviyi doğru çakmayı, ahşaba saygı duymayı ve sabırla çalışmanın önemini öğretti.
Bir gün babası, Ammar’a bir parça kumaş uzattı; “Bu, Halep’teki evimizin oturma odasında kullandığımız kumaşın aynısı.” dedi. Ammar kumaşa dokunduğunda, çocukluk anıları bir sel gibi aklına doldu. “Bir gün, yeniden döneceğiz, oğlum.” diye ekledi babası. “Ve bu kumaş, o yeni evimizin bir parçası olacak.”
Yıllar sonra, Suriye’deki savaş sona erdi. Ammar’ın ailesi de diğer dostları gibi Halep’e dönme kararı aldı. Atölyeyi bir başkasına devrettiler, ama mobilya yapımında edindikleri bilgi ve beceriler, yüreklerinde taşıdıkları en değerli hazineydi.
Halep’e vardıklarında, eski evlerinin yıkıldığını gördüler. Ammar’ın gözleri dolsa da babası omzuna dokundu ve şu sözlerle cesaret verdi: “Evi yeniden yaparız, ama asıl önemli olan, yuvamızın sevgisini koruyabilmek.”
Ammar ve babası, mahalledeki insanlarla birlikte bir atölye kurdu. Babası, Ankara’da öğrendiği mobilya sanatını Halep’teki insanlarla paylaştı. Yaptıkları koltuklar, sadece bir eşya değil, savaşın karanlığına karşı yakılan umut ışıklarıydı.
Ammar, okula geri döndü ve gelecekte ülkesini yeniden inşa edecek bir mühendis olmanın hayalini kurmaya başladı. Akşamları babasıyla oturup Halep’in eski günlerini konuşurken, içlerinden bir ses hep aynını söylüyordu: “Umut varsa, her zaman bir yol vardır.”
Erbay KÜCET
YazarKitabın adı: Yetişkinler Bizi Neden Anlamaz? Yazar: Yıldız Kulkul Çizer: Emre Bilgiç Yayınevi: Vadi Çocuk Yayınları Yayın yeri ve yılı: İstanbul/2022 Sayfa sayısı: 52 Yaş...
Yazar: Sait ÖZER
Kudüs’ün toprağı, tarihin derin izlerini taşıyarak şahitlik ediyordu. İçinde birçok kültürün ve inancın izlerini barındıran bu topraklarda büyüyen Zeynep ve Gülsüm, sanki bu toprakların canlı birer ya...
Yazar: Erbay KÜCET
Kar taneleri dört bir yanı beyaza boyuyordu. Kara kış yüzünü açıktan açığa göstermeye başlamıştı. Etrafta büyük bir sessizlik vardı. İki kuş gün boyu yiyecek aramışlar fakat bulamamışlardı. Bir evin s...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Sevgili çocuklar, kâinatın ve âlemlerin yaratıcısı olan yüce Rabb’imiz bu dünyayı bir imtihan yeri olarak belirlemiştir. İlk insandan bu güne kadar her zaman iyilerle kötüler, mücadele, münakaşa ve sa...
Yazar: Sırrı ER