Rüyaların Gücü
Bir zamanlar, yeşillikler içinde bir bahçeli evde, Yusuf ve Nihan adında iki kardeş yaşardı. Anneleri sevgi dolu bir öğretmen, babaları ise zeki bir bilgisayar mühendisiydi. Evleri, ağaçlarla ve renkli çiçeklerle çevrili huzurlu bir cennetti. Yusuf, evlerinin bahçesindeki ağaçları sulamayı severken, Nihan, şarkılar söyleyerek babasının diktiği sebzeleri toplar, annesine mutfakta yardım ederdi.
Akşamları ise iki kardeş, iki katlı evlerinin ahşap merdivenlerinde koşuşturarak enerjilerini atar, yorgun düşene kadar eğlenirlerdi. Geceleri yıldızların altında, güven içinde uykuya dalarlardı. Ancak bir gece, her ikisi de aynı rüyayı gördüklerini fark ettiler. Sabah kahvaltıda, annelerine ve babalarına bu olağanüstü deneyimlerini anlattıklarında, herkes büyük bir şaşkınlık yaşadı.
Rüyalarında, uzak diyarlardaki Kudüs'ü ve orada yaşayan çocukları görmüşlerdi. O çocuklarla oyunlar oynamış, onların gülümsemelerine ortak olmuşlardı. Ancak rüyaları, aynı zamanda, bir yerlerde yaşanan acıları da yansıtıyordu. İki kardeş, yatmadan önce okudukları yazılardan ve izledikleri haberlerden etkilenmişlerdi. Bu haberler, uzaklardaki çocukların yaşadığı zorlukları gözler önüne seriyordu.
Bu olay üzerine, aile bir araya gelerek dünyada barış ve huzurun önemini konuştu. Yusuf ve Nihan, rüyaların gücünü keşfetmişlerdi. Bir rüyanın, insanları nasıl etkileyebileceğini ve hatta onları harekete geçirebileceğini öğrenmişlerdi. Bu tecrübe, onlara uzak diyarlardaki insanlarla bile bir bağ kurabileceklerini gösterdi.
Aile, bu deneyimden ilham alarak, yardıma muhtaç çocuklara yardım etme kararı aldı. Her ay, biriktirdikleri parayla çeşitli yardım kuruluşlarına bağış yapmaya başladılar. Yusuf ve Nihan, kendi elleriyle yazdıkları mektupları ve çizdikleri resimleri de bu yardım paketlerine eklediler, uzaktaki arkadaşlarına sevgi ve umut mesajları gönderdiler.
Zamanla, Yusuf ve Nihan'ın bu küçük ama anlamlı adımları, çevrelerindeki diğer insanları da harekete geçirdi. Komşuları, akrabaları ve arkadaşları da yardım etmeye başladı. İki kardeş, bir rüyanın nasıl gerçek bir değişime yol açabileceğini tüm kalpleriyle hissettiler.
Erbay KÜCET
YazarYasin ile Burak, yaz tatillerinde güneşin batışına kadar süren top oyunları ve gecenin geç saatlerine kadar devam eden koşuşturmacalarla tanınırdı. Ancak bu yaz, onlar için oldukça farklı bir başlangı...
Yazar: Erbay KÜCET
Vakfın Adı: Ataullah Efendi bin Semseddin VakfıKurucunun Lakabı: Hoca-yı SultaniKurulduğu Yer: İstanbulKuruluş Tarihi: 979 H. (1571 M.)Ataullah Efendi, ünlü Şeyhülislam Ebussuud Efendi'nin talebesiydi...
Yazar: Nisa ERCİYES
Bir zamanlar Kudüs'ün tarihî taş döşeli sokaklarında yaşayan Selim ile Kerim adında iki kardeş vardı. Babaları Türkiye’de doğup büyümüş, bilgisayar mühendisi olarak eğitim almış, anneleri ise Filistin...
Yazar: Erbay KÜCET
Kudüs’ün tarih kokan, daracık kesme taş döşeli sokakları arasında, asırlık bir zeytin ağacının gölgesinde, küçük bir evde huzur dolu bir aile yaşardı. Baba Yusuf, mahallenin çocuklarına bilgi ve ahlak...
Yazar: Erbay KÜCET