Üç Ayların Önemi ve İbadet İklimi
Üç aylar, İslâm takvimine göre recep, şaban ve ramazan aylarından oluşan özel bir dönemi ifade eder. Bu dönem, İslâm kültüründe büyük bir manevî öneme sahip olup özellikle bu aylarda yapılan ibadetler, dua ve diğer dinî faaliyetler, Allah’a daha yakın olma fırsatı olarak kabul edilir. Üç aylar, Müslümanlar için ruhanî bir arınma ve manevî bir yükseliş zamanıdır.
Recep, İslâm takviminin yedinci ayıdır ve üç ayların ilk ayıdır. Recep ayı, İslâm’ın ilk yıllarından beri önemli bir ay olarak kabul edilmiştir. Recep ayında Miraç Gecesi de bulunmaktadır. Miraç, Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in Allah’a yükselmesi olarak kabul edilir ve bu gece, Müslümanlar için büyük bir manevi anlam taşır.
Recep ayında yapılacak ibadetlerin ve duaların özellikle kabul edileceği düşünülür. Ayrıca bu ayda Regaib Kandili de yer alır. Regaib Kandili, recep ayının ilk cuma gecesini ifade eder ve bu geceyi ibadetle geçirmek, Allah’tan dileklerde bulunmak önemlidir.
Şaban ayı, üç ayların ikinci ayıdır ve İslâm takvimindeki sekizinci aydır. Şaban ayında yer alan Beraat Kandili, önemli dinî gecelerden biridir. Beraat Kandili, günahların affedilmesi, kaderin yazılması ve özür dilemek için dua edilen özel bir gecedir. Şaban ayı, aynı zamanda ramazana hazırlık dönemi olarak da kabul edilir.
Bu ayda Müslümanlar daha fazla oruç tutmaya, sadaka vermeye ve dua etmeye yönelir. Ayrıca, şaban ayı Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in daha fazla oruç tuttuğu rivayet edilen bir ay olması hasebiyle de önemlidir. Bu nedenle şaban ayı, oruç tutmak için özel bir fırsat olarak değerlendirilir.
Üç ayların sonuncusu ve en kutsalı ramazan ayıdır. Ramazan, İslâm’ın beş şartından biri olan orucun tutulduğu, Kur'an-ı Kerim'in indirilmeye başlandığı ay olarak bilinir. Ramazan, aynı zamanda İslâm dünyasında manevî bir coşku ve derin bir bağlılık duygusunun yoğun olarak yaşandığı bir aydır.
Ramazan ayında oruç tutulur, yani sabah namazından akşam ezanına kadar yemek ve içmek gibi dünyevî şeylerden uzak durulur. Ramazan, Allah’a yakınlaşmak, günahları affettirmek ve sevap kazandırmak için bir fırsat olarak kabul edilir. Kadir Gecesi de ramazan ayında bulunur ve bu gece, Kur'an'ın indirilmeye başlandığı gece olarak kabul edilip bin aydan daha hayırlıdır. Bu geceyi ibadetle geçirmek büyük sevap kazandırır.
Üç Ayların Önemi:
İbadetlerin Kabul Olması: Üç aylar, Müslümanlar için ibadetlerin kabul edileceği, manevî arınmanın yaşandığı özel bir dönemdir. Recep ve şaban aylarında yapılan ibadetlerin ve edilen duaların Allah tarafından kabul edileceğine inanılır.
Günahların Affedilmesi: Özellikle Beraat Kandili, günahların affedildiği ve kulların af dilemesi için özel bir gece olarak kabul edilir. Bu nedenle, üç aylar boyunca Müslümanlar, kalplerini temizlemeye ve ruhanî arınma yapmaya yönelirler.
Ramazana Hazırlık: Şaban ayı, ramazana hazırlık için önemli bir aydır. Müslümanlar, ramazan orucuna hazırlık olarak şabanda oruç tutar, ibadetlerini artırır.
Manevî Yükselme: Üç aylar, bir yandan ibadetle içsel bir huzura ulaşma bir yandan da ruhanî yükselme fırsatıdır. Aynı zamanda bu aylarda verilen sadakalar, yapılan dua ve güzel ameller, Allah’a yaklaşmanın yolları olarak görülür.
Üç aylar, Müslümanlar için manevî bir yükselme dönemidir. Bu dönem; Allah’a yakınlaşmak, günahları affettirmek, ibadetlere daha fazla yönelmek ve ramazana ruhen hazırlık yapmak için önemli bir fırsattır. Bu aylarda yapılan ibadetlerin ve duaların daha fazla kabul edileceğine inanılır ve bu yüzden Müslümanlar için manevî anlamda çok kıymetli bir zamandır.
Sema KORKMAZ
YazarHükümdarın birinin çok cömert bir veziri vardı.Paraya sıkışıp kendisine gelen, borç isteyen insanları hiç boş çevirmez, onlara sürekli borç para verirdi.Borç alan kişiler; "Bu borcumuzu ne zaman ödeye...
Yazar: Sema KORKMAZ
Hz. Ali'nin ağabeyi Cafer B. Ebu Talib'in oğlu Abdullah sıcak bir günde, bir kabilenin hurmalığına inmişti. Abdullah burada dinlenirken, hurmalıkta çalışan köleye yemek vakti üç parça ekmek geldiğini...
Yazar: Sema KORKMAZ
Uzun yıllar önce tüm insanî duyguların yaşamakta olduğu bir ada varmış. İyimserlik, üzüntü, bilgi ve diğer duygular gibi sevgi de yaşıyormuş bu adada.Günlerden bir gün, duygulara adanın batacağı bildi...
Yazar: Sema KORKMAZ
İncitmemek, nisbeten kolaydır. Ama incinmemek elde değildir. Zira o, bir gönül işidir. Dolayısıyla incinmemek, ancak fânilerden gelen ve kalblere saplanan zehirli okların tesirsiz kalması ile mümkündü...
Yazar: Sema KORKMAZ