Sözün Özü
Şu an gözünün önünde bulunan her şey, bir ihtiyaç üzerine ortaya çıktı. Meselâ önünde duran kırmızı kalem. Kitap okurken sevdiğin cümlelerin altını çizmen için ona bir görev verilmiş değil mi? O cümleler senin hayatındaki soru işaretlerinin cevabı olacak belki de. Bir zaman, bir yerde...
Başını camdan dışarı uzat, karşıdaki çam ağacını gördün mü? Hah bak iki serçe gelip konuverdi dala. Düşünsene bizim için sıradan görünen ağaç dalı, iki minik varlık için birer korunak oluveriyor, bir anda değişiyor dünyadaki görevi.
Peki ya harfler? Harflerin el ele tutuşup meydana getirdiği kelimeler. Kelimelerin doğru yerde doğru anlamda bir araya gelmesiyle oluşan cümleler. Bazen yüzümüzde güller açtıran, bazen kalbimizi hüzünle doldurup taşıran satırlar, sayfalar, kitaplar... Onlar da bir ihtiyaç üzerine ortaya çıktı değil mi?
Harflerle anlatırız kendimizi. Kimi zaman ağızdan sakince çıkar, melodili olur kimi, pamuk gibi yumuşacık olur bazısı, bulutlarda gezdirir seni. Konuşurken gülümsetir bazı sözler karşındakini, gözlerinden gökkuşağı çıkar âdeta. Doğru harflerle kurulmuş doğru sözler söylersen tabii... Çünkü bazen ağzından çıkan kelimeler anlamını değiştirir, kırar döker karşındakinin kalbini. Ne olacak ki, bunun için üzülmeye değer mi? Dersin hafife alırsın sözlerin tesirini...
Uzak olsa da/Nehrin kaynağı/Öğretilmiştir ona/En yakın denize/Nasıl ulaşacağı, der Mustafa Ruhi Şirin bir şiirinde...
Sen de istemez misin güzel sözlerden oluşan bir nehir ulaşsın engin denizlere?
Kimseyi incitmesin, aksın gitsin, bir mana ve serin bir hatıra bıraksın dokunduğu yüreklere. O halde öğrenmeli sözün özünü ve izlemeli en yakın denizi doyabildiğince...
Seda BAYRAK DURGUT
YazarAilemizi oluşturan fertler arasında ilk dikkat edilmesi gereken sevgi iken onu saygı takip eder. Yaşına veya bilgisine hürmeten insanlara saygı gerekir. Bu aynı zamanda Allah’ın da bizlerden istediğid...
Yazar: Ali BÜYÜKÇAPAR
Bugün benim için her günden farklı bir gün. Kardeşime kavuşmam için saydığım günlerin sonuncusu çünkü bugün...Güneş en turuncu hâliyle parlıyor, rüzgâr en poyraz hâliyle serinletiyordu. Kimi ağaçlar ç...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT
Kadın bugün çocuklar için farklı bir şeyler yapmak istediğini hissetti.Portakallı kek mi yapsaydı acaba? Belki mandalinalı kek yapıp kekin portakallı mı mandalinalı mı olduğunu sorardı. Çocuklar da “Ö...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT
Bulutların üzerinde olabilmeyi, bir dönme dolabın içinde hayal ettim ilk kez. Salıncakta sallanırken de, yıldızlara dokunabilmeyi…Ne bulutların ne de yıldızların çok uzakta olması engel değil hayaller...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT