Şiir: Fetih Destanı
Resul’ün dilinden ilahi müjde,
Dalga dalga gönüllere yayıldı.
“Fetholunur elbet Konstantiniyye.”
Bu mübarek sözler emir sayıldı;
Ben de “güzel asker” olayım diye,
Gül soylu yiğitler yola koyuldu.
Şehzade Mehmed ki beşiğindedir,
Keramet ehlince işaret onda…
Çocuktur, imanın ışığındadır;
Yiğittir, bin türlü maharet onda.
Şairdir, kelamın eşiğindedir;
Âlimdir, ilmiyle hareket onda.
Molla Güraniler, Akşemseddinler,
Gönül dergâhında fethin mimarı.
Padişah, dersini vecd ile dinler.
İlm-i siyasete ince ayarı
Verir de hâl ehli olanlar anlar;
Çoktan alınmıştır fetih kararı.
Bir yanda imanı, bir yanda aklı,
Şâhi toplarıyla tarih yazıyor.
Gaza meydanında yeşil sarıklı
Ebû Eyyûb el Ensari geziyor.
Vuslatın ışığı zekâda saklı,
Kadırgalar tepelerde yüzüyor!
Zafer gecikmede, Sultan derbeder;
Koca dünya yüreğine dar olur.
Aldığı nefesi tarih kaydeder:
-Resuller Resul’ü ona yâr olur-
“Ya İstanbul beni bendesi eder,
Ya gönül yurduma gülizar olur!”
Seherde görülen rüyalar anlar,
Düşlerinde zafer gören Sultan’ı.
Fatih’i bekleyen deryalar anlar,
Atını denize süren Sultan’ı.
Bir “Gül”e adanmış sevdalar anlar,
Cennet bahçesine giren Sultan’ı.
Yirmi Dokuz Mayıs… Sabah ezanı…
Huşu içindedir namazda Sultan.
“Övülmüş belde”den köhne düzeni
Silebilmek için niyazda Sultan.
Seyreder gelmeden, gelecek anı,
Bütün benliğiyle Boğaz’da Sultan.
Biri var, “Ya Allah!” diyen sesine,
Cümle ervah, misk ü amber döküyor.
Biri var, burçların en tepesine
Bütün benliğiyle bayrak dikiyor.
Biri var, kızaran tunç gövdesine
Saplanan oklarla ufka bakıyor.
Delinir Topkapı, yollar açılır;
Fetih melekleri, siz önden girin.
Fatih’in yüzünde güller açılır,
Ey güzeller, gülü Fatih’e verin.
Yüce Yaradan’a eller açılır,
Şükür secdesinde Fatih’i görün.
Ayasofya… Mabetlerin ulusu…
Ezan sesleriyle müşerref oldu.
Sardı benliğini cennet kokusu,
Kubbeden sütuna nur ile doldu.
Fatih’ten aldığı gönül dolusu
Sevgiyle bir tatlı huzura daldı.
Konstantiniyye’yi İslambol yapan
İstanbul Fatihi sana bin selam.
Cennette Resul’ün nurunu öpen
Goncayı övmeye yetmez bu kelam.
Tarihin şerefli bağrından kopan
Yeni yeni Fatihleriz vesselam!
Yusuf Dursun
Yusuf DURSUN
ŞairDudağımdan bal akar,Dilim Türkçedir benim.Mis gibi anne kokar,Dilim Türkçedir benim.Has bahçemde yeşeren,Çiçeği yediveren;Önüme güller serenDilim Türkçedir benim.Odur göğsümde nişan,Odur bana şeref şa...
Şair: Yusuf DURSUN
Şeref Hanım (1808-1861)Sen gevher-i gencîne-i hikmetsin efendimDeryâ-yı keremde dür-i kudretsin efendim Geldi nice peygamber-i zi-şân bu cihânaSen cümlesine seyyid ü servetsin efendim Mahbûb...
Yazar: Vedat Ali TOK
Bir çağı açıp bir çağı kapatan İstanbul’un fethi ile dünyanın siyâsî, askerî, kültürel ve sosyal gidişatı değişmiştir. Akşemseddîn (k.s.) başta olmak üzere birçok gönül erinin rehberliğinde II. Mehmed...
Yazar: Fatih ÇINAR
Fâtih Sultan Mehmed, aradan geçen yüzyıllara rağmen Türk milletinin hâfızasında en canlı ideal olarak yerini korumaktadır. Bugün eğitimde öncü sayılan birçok kurumun temelleri onun dönemine dayanır. İ...
Yazar: Kemal DEMİR