Mâneviyatın Sırlı İklimi – Emîr Sultan ve Bursa
Tarih boyunca nice şehirler vardır ki, maddî ihtişamıyla değil, mânevî sultanlarıyla âbideleşmiştir. İşte Bursa, tam da böyle bir şehir... Osmanlı'nın ilk payitahtı olan bu kadim belde, sadece siyasî ve kültürel değil; aynı zamanda tasavvufî derinliğiyle de yüzyıllar boyu Anadolu’nun gönül merkezlerinden biri olmuştur. Bu derinlikte Emîr Sultan Hazretleri’nin ve onun irfan yolundaki dostu Şeyh Hâmid-i Veli/Somuncu Baba’nın yeri ise bambaşkadır.
Emîr Sultan Hazretleri, aslen Buhâra’dan Anadolu’ya hicret etmiş bir gönül sultanıdır. Bursa’ya gelişinin arkasında hem kaderin ince çizgileri hem de irfan ehlinin mânevî yönelişi vardır. Somuncu Baba/Şeyh Hâmid-i Velî ise Emîr Sultan’dan önce Bursa’ya gelip burada uzun yıllar fırıncılık yapmış, halk arasında mütevâzı bir derviş olarak tanınsa da hakîkatte devrin en büyük âriflerinden biri olmuştur. Onların yolu, Ulu Cami’nin açılış hutbesinde kesişir. Osmanlı Padişahı Yıldırım Bâyezîd Han, Ulu Cami’nin ilk hutbesini okutmak istediğinde herkes gözünü Emîr Sultan’a çevirirken, Emîr Sultan bu şerefi Somuncu Baba’ya lâyık görür. Ve işte o gün, Somuncu Baba’nın meşhur "Fâtiha Tefsiri" ile zâhirde bir fırıncı olan bu ulu velînin ilmî derinliği ortaya çıkar. Emîr Sultan’ın bu tevâzusu ve ârifçe ferâseti, onun tasavvuf anlayışını da en güzel şekilde yansıtır.
Emîr Sultan’ın tasavvufi anlayışı, klâsik Nakşbendî çizgiden çok Şems-i Tebrizî ve Mevlânâ geleneğine yakın bir aşk merkezli yaklaşımı içinde barındırır. Onun için hakîkate ulaşmak; ilim, amel ve aşk üçlüsünde kemâle ermeyi gerektirir. Emîr Sultan, sadece bir mürşid değil, aynı zamanda halkla iç içe, onların derdiyle hemhâl olan bir gönül doktorudur. Onun sohbetlerinde ilimden ziyâde hâl dili öne çıkar. Bursa halkı için Emîr Sultan, sığınılacak bir liman, bir nasihat kapısı olmuştur. Zira o, sadece anlatarak değil, yaşayarak irşad ederdi Bugün Emîr Sultan’ın ismini taşıyan mahalle, cami ve türbe sadece birer mekân değil; şehrin mâneviyat damarlarını oluşturan müstesnâ mihraplardır. Emîr Sultan’ın Bursa’ya yerleşmesiyle birlikte bu şehir bir "gönül başkenti"ne dönüşmüştür. Somuncu Baba ile kurduğu dostluk ise bu mâneviyat halkasının en nadîde parçasıdır. Osmanlı padişahlarının ve âlimlerinin Emîr Sultan’a olan hürmeti, onun sadece halk nezdinde değil, devlet katında da nasıl bir yüce şahsiyet olduğunun göstergesidir.
Bugün Bursa, tarihiyle olduğu kadar Emîr Sultan’ın bıraktığı irfan mirâsıyla da yaşayan bir şehirdir. Her köşesinde duâ, her taşında bir velâyet izi saklıdır. Ve bu izler, bizlere hem geçmişi hem de hakîkati hatırlatır. Bu sayımızda, Emîr Sultan Hazretleri'nin kutlu yolculuğunu ve Somuncu Baba ile olan kardeşliğini saygıyla anarken; bize düşen, onların hikmet dolu izinden yürüyebilmek, mâneviyatı şehir hayatının ayrılmaz bir parçası kılabilmektir. Bursa’nın yüzyıllardır sakladığı bu sırlı nefes, gönüllerimize ferahlık; kalplerimize yol, hayatlarımıza istikâmet olmaya devam etsin…
Kemal DEMİR
Yazar
İsmâil Hakkı Bursevî, 1653 yılında Bulgaristan’ın Aydos şehrinde doğmuş, hayatının büyük bir kısmını Bursa ve Üsküdar’da geçirmiştir. Celvetiyye Tarîkatı’na bağlı olan Bursevî, annesinin vefâtının ard...
Yazar: Kemal DEMİR
-LeMan dergisinin 26 Haziran 2025 tarihli sayısında Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed ile Hazreti Musa’yı aşağılayan bir karikatür yayınlandı.-Gül Resul’e kin kusandaTükürecek surat mı var?Çirkef...
Şair: Yusuf DURSUN
Tasavvufî eğitimin önemli unsurlarından biri müriddir. Mürid, kelime anlamı olarak bir şeyin gerçekleşmesini istemek, arzulamak veya bir amaca yönelmek gibi anlamlara gelir. Tasavvufta ise Allah’a ula...
Yazar: Kemal DEMİR
Dergimizin çocuk eki yazarlarından Erbay Kücet, Erkam’ın İzinde adlı romanında okuyucuyu asırlar öncesinin Mekke’sine götürüyor. Beyan Yayınları tarafından yayımlanan ve 216 sayfadan oluşan bu eser; i...
Yazar: Yusuf HALICI