Kolaylaştırınız Güçleştirmeyiniz
Bir düğün mevsimini daha geride bırakıp sonbaharın ortalarına geldik. Gerçi son yıllarda düğünler artık illaki yaz ve bahar aylarında olmayıp kışın da yoğun bir şekilde yapılıyor. Görücü usulü ya da anlaşarak olsun, gençler hazırlıklar sırasında yoğun bir dönemden geçiyorlar.
Çoğunun hem çalışma hayatı hem evlenme hazırlığı ve üstüne bir de maddî durumun yetersizliği eklenince en güzel hatırlanması gereken zamanlarda stres ve yorgunluğun verdiği huzursuzluklar yaşanıyor. Bu dönemde ailelerin çok dikkatli ve evlatlarına gerçek anlamda destekleyici olmaları, onların mutluluğu açısından çok önemlidir. Ailelere tavsiyemiz, henüz tanışma safhasından başlayarak her işlerinde Peygamber Efendimiz’in şu hadisini akıllarından hiç çıkarmamalarıdır:
“Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz! Müjdeleyiniz, korkutmayınız! Birbirinizle anlaşın, iyi geçinin, ihtilafa düşmeyiniz!”
Peygamberimiz, bu tavsiyeyi Yemen’e görevli olarak giden Hazreti Muaz bin Cebel’in yanında gönderdiği Ebu Musa el-Eşari’yi uğurlarken söylemiştir.
Günümüzde evlenme artık bizim zamanımızdan çok farklı. Ailelerin tanışması, tek taşla evlenme teklifi, söz ve nişan bohça çarşısı, karşılıklı bohça götürmeler ve daha sonra kız ve oğlanın bekârlığa vedası, gelin hamamı, kınası, mekân ayarlanıp öncesinde fotoğraf çekimi gibi sıra sıra birçok etkinlik gençler tarafından eğlenceli olsa da maddî açıdan da hem yorucu hem külfetli olabiliyor.
Yanı sıra bir de ailelerin olmazsa olmaz diye şart koştuğu bazı durumlar olursa durum içinden çıkılmaz bir hâle gelebilir. Örnek; kız istemeye gelindiğinde hem söz hem nişanı bir arada düşünerek yüzük takılması ve nişanla düğünün arasını çok açmadan, düğün hazırlığına başlanıp daha pratik ve gençlerin istekleri dâhilinde yapılması çok daha uygun olabilir.
Bu arada fiyatların her gün arttığı bu dönemde bohça hazırlanırken fazla abartmayıp söz nişan sırasında iki tarafın birbirine vermesi ayrıca gidip gelme gibi ayrıntıları ortadan kaldıracaktır.
Düğün gününe gelindiğinde kuaför, mekânda fotoğraf çekimi, trafikte kendi düğününe yetişme telaşı arasında evden gelin alma yapılmayabilir. Ailelerden biri bunda ısrarcı olursa bu gençleri zora koşacağından kendi düğününde etrafındaki herkes eğlenirken onlar yorgun bir halde onları izler durumda kalabilirler. Şaka bir yana, o gün evlenen gençlerin günüdür ve onların istekleri dâhilinde hareket edilmesi mutlu ve huzurlu bir yuvanın ilk adımlarının atılmasında en doğru harekettir.
Yeni yuva kuran bütün gençlere huzur ve mutluluk dileyerek sözümüzü yine hayatımızın pusulası olması gereken bir hadis-i şerifle bitirelim:
“Üç şeyi geciktirmeyin; vakti gelince namazı, hazır olunca cenazeyi, uygun birini bulunca evlenmeyi.”
Raziye SAĞLAM
YazarDergimizin bir önceki sayısında yayınlanan yazımda küreselleşmenin aile üzerindeki etkileri ve ailenin değişiminden bahsetmiştim. Bazı okuyucularım bana dönüş sağlayarak çok karamsar bir tablo çizdiği...
Yazar: Eşref BOLUKÇU
Daha önceki yazımda bahsettiğim gibi, Yunanistan’dan cennet vatanımıza İpsala Sınır Kapısı’ndan giriş yaptık. İstanbul’a dönmeden Edirne’ye gideceğiz. Muhteşem Selimiye’de namaz kılmak, meşhur yaprak ...
Yazar: Raziye SAĞLAM
“El ile döğseler de dil ile söğseler deBin kez incitseler de bir can incitmeyesin”İncinsen de incitme düşüncesini şiar edinen Osman Hulûsi Efendi, hayatı boyunca hoşgörüyü en güzel şekilde yaşayıp tav...
Yazar: H. İklil ABBASOĞLU
Bu nasıl soykırım, bu nasıl zulüm?Tükenmiş feryatlar, kısılmış seda,Gazze’ye durmadan yağıyor ölüm,Yetiş Yâ Muhammed, yetiş imdada!Böylesi vahşete yetmiyor kelam,Yahudi, kıyıma ediyor devam!Halifesiz ...
Şair: Halil GÖKKAYA