Camgöz ve Arkadaşları Tören Alayında
Sevgili çocuk dostlarım;
Bugün ilçede İstanbul’un kurtuluşu törenleri var. Bu törenlerde Ömer bayrak taşıyacak Zeliş de İstiklal Savaşı’nda cepheye mermi taşıyan Fatma Bacı’yı canlandıracak. İkisi de heyecandan yerlerinde duramıyor.
Tören alayını izlemek için alana giderken, köydeki köpeklerden Benekli de bizimle geldi. Herkes elinde bayraklarla yolun iki tarafına sıralanmış bekliyordu. Çocukların ellerinde pamuk şekerler, uçan balonlar vardı. Çok geçmeden, Ömer en önden kocaman Türk bayrağını taşıyarak dimdik ve sert adımlarla geçmeye başlayınca kuvvetli bir alkış koptu. Dalgalanan ay yıldızlı bayrağımızı görmek herkesi heyecanlandırmıştı. Arkadan gelen kırmızı beyaz giysiler içindeki bando takımı hareketli marşlar çalıyordu. Alkışlarla tempo tutan seyirciler, bir yandan da marşlara eşlik ediyorlardı. Sonrasında asker kıyafetli çocuklar, yöresel kıyafetli efeler, dadaşlar, Türkmenler ve İstiklal Savaşı’ndaki kahramanları canlandıran kostümlerle Zeliş gibi çocuklar geçtiler. Çok güzel bir ortam vardı.
Tören sonunda ben ve iki köpek arkadaşım hoplaya zıplaya çiftliğe dönerken, kenarda ağlayan bir çocuk gördük. İki yaşlarında saçları örgülü çok sevimli bir kız çocuğuydu. Uzun Kulak;
- Ailesini kaybetti herhâlde, dedi.
- Yanına gidelim. Çok korkmuş olmalı. Ben böyle deyince, Benekli;
- Boş verin ya. Ailesi bulur nasıl olsa, dedi ve koşmaya devam etti. Biz onu dinlemedik. Çocuğu orada bırakamazdık.
Kız bizi görünce sustu ama hâlâ gözlerinde yaş vardı. Bazı çocuklar gibi kedi ve köpekten korkmamasına sevindik. Susmak yerine daha çok ağlasaydı işimiz zordu. Uzun Kulak hafifçe havladı ve çiftliğe doğru yürümeye başladı. Kız peşinden gitmesi gerektiğini anlamıştı. Üçümüz birlikte çiftliğe gittik. Hafize Teyze bizi görünce;
- Bu çocuk da nerden çıktı? Yavrum ne kadar da tatlıymış.
Hafize Teyze onun kaybolduğunu anlamıştı.
Hemen jandarmaya haber verdi ve çok geçmeden anne ve babası geldiler. Kızın adı “Nur”muş. Onlar çocuklarını bulmanın sevinciyle çok teşekkür ederken, Hafize Teyze bizi gösterdi ve;
- Kızınızı Camgöz’le Uzun Kulak bulup getirdi, dedi.
Anne ve babası bize de ayrıca çok teşekkür ettiler. Çiftlikten ayrılırken Hafize Teyze her zaman gelebileceklerini söyledi. Biz de arkalarından bakarken hem iyilik yaptığımız hem de Nur’u tanıdığımız için çok seviniyorduk.
Görüşmek üzere çocuklar, hoşça kalın...
Raziye SAĞLAM
Yazar
Sevgili arkadaşlar, biz insanlar yaratılış olarak kendi kendimize yetebilecek donanıma ve kabiliyete sahip değiliz. Doğal olarak her canlı diğer bir canlıya muhtaçtır.Bir çocuk, anne babasına ve ailes...
Yazar: Esra Elif ŞAHİN
Resim defterini açtı çocuk. Sarı saçlarını mavi tokasıyla topladı. Muzlu sütünden bir yudum içti. Kurşun kalemini eline aldı. Sayfanın ortasına kocaman bir kalp çizdi. Beğenmedi, suratını astı. Kalbi ...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT
Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Hazretleri’nin Divan’ını okurken“Geçtik esrar-ı ‘Ene’l-Hak’tan, o Hallâc değiliz.” dizesiyle başlayan bir şiiri çıktı karşıma. Daha önce hiç rastlamadığım bu şiirin dördü...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Birkaç senedir diziler yoğun bir şekilde aileyi hedef alıyor. “Prime Time/En çok izlenen zamanlar”da yayınlanan bu yapımlarda yer alan karakterler, en sevdiklerine neredeyse her cümlelerinde yalan söy...
Yazar: Raziye SAĞLAM