İyi Evlat Yetiştirebilmek
Toplumun bizlerden beklediği en önemli şey, iyi ahlakla yetiştirilmiş, ardımızdan samimi bir şekilde dua edecek, aile bahçemizin gülleri olan güzel evlatlardır. Hiçbir ana baba, bir bahçıvan özeniyle yetiştirdiği bu güllerin solmasını istemez. Çünkü bir ebeveyn, çocuklarını her şeyden daha çok sever. Bu bakımdan, onların iyi insanlar olarak topluma faydalı, örnek ve seçkin kimseler olmalarını ister.
Hayat boyunca başarılı olmaları için emek verir, dua eder ve gayret gösterir. Başarısız olmalarını hiçbir zaman istemez. Kur'an-ı Kerim'de Allahu Teâlâ: "Ey iman edenler, nefsinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan Allah'ın ateşinden koruyun." (66/Tahrim, 6) buyurmaktadır. Bu ayetteki; Allah'ın ateşinden korunmak, O'nun emirlerini yerine getirmek ve yasaklarından sakınmakla olur. O hâlde, ana-babaların çocuklarına karşı ilk görevi; onların iyi şekilde eğitilmelerini sağlamak, onları hayata hazırlamak ve sorumluluk bilinci içinde onlara davranışlarıyla güzel örnek olmaktır.
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), İslâm dinini tebliğ etmiş ve dinimizin emirlerini bizzat uygulayarak bizlere örnek olmuştur. Bir hadislerinde; "Ben güzel ahlakı tamamlamak ve öğretmek için gönderildim." buyurmuştur. Kur'an-ı Kerim'de Ahzab Sûresi’nin 21. ayetinde mealen; "Andolsun ki, Rasûlullah sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.” buyurulmuştur.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), örnek bir insan olarak başkalarına da örnek gösterilmiştir. Bizlerin ve evlatlarımızın da sözden ziyade davranışlarla örnek Peygamberimiz’in yolunda yürüyen güzel ahlaklı insanlar olması istenmektedir. Her anne baba din-i mübin yolunda ne kadar samimi ise yetiştirdiği çocukları da kendilerinden görerek öğrendikleri gibi o istikamette olacaklardır.
Kişinin yapmadığı, yaşamadığı konularda başkalarına, özellikle yavrularına nasihat etmesi yeterli olmayacaktır. Muhakkak yaparak, işleyerek örnek olmak gerekmektedir. Nitekim Cenab-ı Hak; "Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz Allah katında büyük bir nefretle karşılanır." (61/Saf, 2-3) buyurmaktadır. Hulûsi Efendi Hazretleri, bir beytinde şöyle buyurur:
"Hulûsî her sözün sıdkı sözünü hâl edinmektir
O söz ki olmaya hâl cümle kavl-i kâzibîn olmuş"
(Ey Hulûsî! Her sözün doğrusu, o sözü gereği gibi yaşamaktır. Hâle dönüşmeyen söz tamamen yalancıların sözüdür.)
Bu sebepledir ki çocuklarımıza güzel örnek olmak için sözlerimiz ve davranışlarımız bir bütünlük içerisinde olmalıdır. Helal haram hassasiyeti olmayan bir ana-babanın çocuklarına yalanın, rüşvetin, içki ve kumarın kötülüğünden söz etmesi boş ve etkisiz bir eylemdir.
Evlatlarımızın aile bahçemizin gülleri olduğundan bahsettik. Bu nadide gülleri yani çocuklarımızı, zamanın soldurmaması için; onları dinî ve millî konularda bilgilendirmemiz gerekmektedir. Evlatlarımıza nasihat ederken bile uygun bir ortamın olmasını kollamak, münasip bir üslupla söylemek pek mühimdir.
Doğru bildiğimiz şeyleri gönül kırmadan, söz ile incitmeden izah etmek de ayrı bir nezaket ve sanattır. Büyüklerimizin hayatı incelendiğinde, muhatabıyla konuşurken öncelikle çocuklarına doğruyu öğretmeyi gaye edinirken etrafındaki diğer insanların da dinî ve millî duygularını güçlendirecek telkinlerde bulundukları müşahede edilmektedir. Yapılması gereken şeylerin yumuşak ve tatlı sözlerle aktarılmış olması, gönüldeki samimiyetin dışa yansıması olarak göze çarpmaktadır. Çünkü örnek ve önder insanlar söyledikleriyle kendi davranışlarının uygun olmasına çok dikkat etmişlerdir. Bizim de bu güzellikleri örnek almamız gerekmektedir.
Editör
Yazar15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü-Hep Birlikte Güçlüyüz!15 Temmuz, ülkemiz için çok önemli ve unutulmaması gereken bir gündür. 2016 yılında, bazı kötü niyetli kişiler Türkiye’deki düzeni bozmak...
Yazar: Editör
Değmesin sinenize namahremin okları,Dünyayı siz kurtarın barışın çocukları.Bu güzel cennet yurdu emanet etti atan,Gül kokulu çocuklar, size emanet vatan.Mazlumların yoluna kursalar da tuzağı,Sizler as...
Şair: Rabia BARIŞ
Kültürümüzde bahar ve çiçek; genellikle yenilik, tazelik, doğanın uyanışı ve hayatın yeniden canlanması gibi temalarla ilişkilendirilir. Bahar, kışın zorluklarından sonra gelen ferahlık ve tazelik anl...
Yazar: Editör
Eylül yaklaştı, tatil anıları bavullara yerleşti ve sabah erken kalkmalar yeniden hayatımıza giriyor... Okul zili yalnızca çocuklarımız için değil, biz anne babalar için de yeniden başlayan bir ritmin...
Yazar: Editör