İstanbul’un Tarihî Camileri
Merhaba sevgili gezginler!
Bugün sizlerle birlikte zaman tünelinden geçip İstanbul’un masal gibi camilerini keşfedeceğiz. Hazır mısınız? O zaman kemerlerinizi bağlayın, bu yolculukta bolca tarih, sanat ve sürpriz var!
Ayasofya Camii; Zamanın Ötesinden Gelen Mabet
Ayasofya, sadece bir cami değil, adeta yaşayan bir tarih kitabı! Tam 1500 yaşında! İlk olarak kilise olarak inşa edilen bu muhteşem yapı, daha sonra camiye çevrilmiş. İçeri girdiğinizde gökyüzüne ulaşan kubbesi sizi büyüleyecek. Duvarlarında hem melek resimleri hem de Arapça hat yazıları bulabilirsiniz. Ayasofya bize birlikte yaşamanın, hoşgörünün ne kadar güzel olduğunu fısıldıyor.
Çok çok uzun zaman önce, İstanbul’da kocaman bir bina yapıldı. Bu bina o kadar büyük ve güzelmiş ki, insanlar onu görünce “Vay canına!” demiş. İşte bu özel yerin adı: Ayasofya.
Ayasofya, tam 1500 yıldan fazla zamandır orada duruyor! Yani bizden, anne babamızdan, hatta dedelerimizden bile daha yaşlı!
Ayasofya üç farklı hayat yaşamış. Tıpkı bir masal kahramanı gibi;
İlk önce kilise olmuş.
O zamanlar insanlar oraya dua etmeye gitmiş. İçerisi süslemelerle doluymuş. Tavanda parlayan mozaikler -taşlarla yapılan renkli resimler- varmış.
Sonra cami olmuş.
Minareler eklenmiş, içine halılar serilmiş. İnsanlar gelip namaz kılmış. Tavana “Allah” ve “Muhammed” yazılı büyük yuvarlak levhalar asılmış.
Bir süre müze olmuş.
Herkes gelip gezmiş, fotoğraflar çekmiş. Hem kilise hem cami izlerini birlikte görmüşler.
Şimdi tekrar cami.
Ama insanlar yine gezip görebiliyor. Hâlâ çok özel bir yer.
Ayasofya’nın içi çok büyük. Tavana baktığında sanki gökyüzüne bakıyormuşsun gibi oluyor Sessizce orada duruyor ve “Ben çok şey yaşadım, hepsini hatırlıyorum.” diyor gibi...
Sultanahmet Camii; Mavi Mavi Masmavi!
Adı üstünde, Mavi Camii! Çünkü içindeki çiniler mavi renkte ve hepsi el yapımı! 6 minaresiyle gökyüzüne doğru uzanıyor. Caminin içindeki ışık, sanki denizin altındaymışsınız gibi huzur verici. Osmanlı padişahı Sultan Ahmet, bu camiyi genç yaşta yaptırmış. Demek ki güzel hayaller kurmak için yaşın hiç önemi yok!
Süleymaniye Camii; Mimar Sinan’ın Ustalık Eseri
Mimar Sinan, “Ben bu camiyi en iyi zamanımda yaptım.” demiş. Gerçekten de öyle! Süleymaniye Camii hem çok büyük hem de İstanbul’un en güzel tepelerinden birinde. Buradan Boğaz’ı izlemek bir harika. Mimar Sinan, camiyi sadece ibadet yeri değil, aynı zamanda bir yaşam merkezi olarak planlamış: içinde kütüphane, medrese, hastane bile varmış!
Talha GÜVEN
YazarMeryem, sabahın erken ışıklarıyla gözlerini açtı. Geceyi hatırladığında kalbi sıkıştı; patlama sesleri, korku dolu çığlıklar ve babasının koruyucu kolları zihninde canlandı. Gazze'nin o karışık ortamı...
Yazar: Erbay KÜCET
Sevgili çocuk dostlarım;Bugünlerde Zeliş’le Ömer çok mutlu. Anne ve babaları İstanbul’dan geldiler ve artık bizim çiftlikte hep birlikte yaşayacağız. Çocukların yılsonu etkinliği çalışmaları sırasında...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Çilek genellikle bahar ve yaz aylarında yetişen bir meyvedir. Mayıs ayı çilek tüketiminin tam zamanı!İçerisinde bol miktarda kalsiyum, fosfor, demir ve A, B, C vitamini bulunduran çilek; kısa zamanda ...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Anadolu'nun incisi Van ilimiz; verimli akarsuları, zengin toprakları ve bol iklim koşulları nedeniyle tarihin eski çağlarından beri birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu nedenle oldukça köklü b...
Yazar: Yusuf HALICI