İnsanlarda Ne Para Var Be!
Geçenlerde torunum Atlas’la parktayken yanımıza -elinde rengârenk topuyla- komşumuz Ali geldi. On yaşında olan Ali, topu bana attıktan sonra:
- Abla, voleybol oynayalım mı, diye sordu.
Ben “Voleybolu da çok bilmem ama.” diye bahane bulmaya çalışırken o hemen manşet atma, servis, smaç gibi voleybolun ana hareketlerini eliyle göstererek anlattı ve oynamaya başladık. Çocuk sevinsin diye “Topun da güzelmiş.” dedim. O hemen:
- Sorma abla ya, bakkal bu topu bana 200 liraya verdi. Resmen kazıkladı, dedi.
- Belki eder Ali. Baksana, ne güzel oynanıyor, dedim. O duymazdan gelerek ileride park hâlinde duran kırmızı Porsche’u gösterdi ve:
- Abla, insanlarda ne para var be! Baksana, adamın Porsche’u var.
Biraz sonra Atlas’ın annesiyle babası geldiğinde onların telefonlarının markasından bizim evi kaça aldığımıza kadar parayla ilgili bütün soruları art arda sıraladı.
- Senin yaşında bir çocuk bu konularla çok da ilgili olmamalı bence, deyip geçiştirmek istedim ama o ısrarla sorularını tekrar etti. Özetle, yanımızda kaldığı süre boyunca hep para ve marka konuştu.
Ali yanımızdan gidince “Keşke Ali’nin dikkati etraftakilerin sahip olduğu ev, araba, telefon gibi maddesel şeylerin üzerinde olmasaydı da onunla okuduğu kitaplar hakkında konuşabilseydik ya da bazılarının pahalı arabaları almalarına değil de insanların sağa sola nasıl çöp atabildiğine şaşırsaydı.” diye düşünmeden edemedim.
Uzmanlar, çocukların küçük yaşlarından itibaren yanında konuşulan her şeyi hafızasına kaydettiğini ve bu yüzden dikkat edilmesi gerektiğini ısrarla belirtiyorlar. Bunun yanı sıra çoğunlukla kaza, şiddet, hayat pahalılığı gibi haberler ve daha da fenası ihanet, yalan, kavga, iftira gibi konuların işlendiği gündüz programlarının yayınlandığı televizyonların arka planda sürekli açık olmasının çocuğun değer yargıları oluşurken olumsuz etkileri oluyor.
Her anne baba, çocuğunu iyi yetiştirmek ister. Bu da tabii sadece maddî olarak ihtiyaçlarının karşılanmasıyla değil yapacağımız bazı fedakârlıklarla da olur.
Çocuklarımızla birlikteyken televizyonun kapatılıp telefonların da bir kenarda unutulmasıyla açığa çıkan kocaman vakitte onlarla verimli ve eğlenceli vakit geçirilmesi en doğrusudur. Böyle zamanlarda birlikte kitap okuma, bir alışkanlık haline getirilebilir ya da çocukların yaşına göre birlikte yapboz, lego gibi oyuncaklarla oynanırken, arabaların ne kadar pahalı olduklarından çok nasıl yapıldıklarına dikkati çekilebilir.
Kaç yaşında olursa olsun, çocuğun ilgisine göre fikir tartışmasına bile girilebilir. Yeter ki bu alt yapıyı çocuğumuza kazandıralım.
Raziye SAĞLAM
YazarYeni bir öğretim yılı başlarken aileler tatlı bir telaş içindeler. Bizim zamanımızda eve en yakın okul, en çok tercih edilen okuldu ki bunlar da çoğunlukla devlet okulları olurdu. Zaten özel okulların...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Bir düğün mevsimini daha geride bırakıp sonbaharın ortalarına geldik. Gerçi son yıllarda düğünler artık illaki yaz ve bahar aylarında olmayıp kışın da yoğun bir şekilde yapılıyor. Görücü usulü ya da a...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Bir süredir İsveç Göteborg’dayım. Soğuk ama temiz havası, geniş cadde ve sokakları, yemyeşil ormanları ve kıyılarında çöp yığınları olmayan sayısız gölleriyle, daha önce de birkaç kez bahsettiğim gibi...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Neden Kara Kıta derler adına Halbuki tüm renkler onun eseri Habeşten bir Bilal düştü yadıma Siyah beyaz ırklar O’nun eseriBu nasıl bir düzen hep bana bana Kana kana yerken, o, kana bana Yıkılsın bu dü...
Şair: Hulusi TATAR