İNCİ MERCAN
Bir hadis-i şerifte Allah Rasûlü (s.a.v.): "Âlimin âbide üstünlüğü, benim sizden en basitinize olan üstünlüğüm gibidir." buyuruyor. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in “âlimler” diye işaret ettiği bu mübarek insanlar, gerek hal dili gerek yazdıkları eserler ve sohbetleriyle her asırda insanların İslâmiyet’i en doğru şekilde yaşamalarını sağlarlar. Onların yolu muhabbetle yoğrulmuştur ve insanları muhabbetle birleştirerek bölünüp parçalanmasına müsaade etmezler. İslâm’ı yaşamakta ve dolayısıyla her hareketlerinde Peygamber Efendimiz’i örnek aldıklarından güzel huylara sahiptirler ve bunu da önceki satırlarda da belirttiğimiz gibi her hallerine yansıtırlar. Güzel huy ve davranışlar bir toplumun ehil olmasına vesile olur. Şimdi yaşadığımız toplumda herkesin en yakın komşularından, akrabalarından, iş hayatındaki ortamlardan ve hatta trafikte ya da sokakta birbirilerinden şikâyetçi olmaları hep bu güzel huy ve davranışları kaybetmiş olmamızdandır. Güzel ahlak insana sabrı da öğretir, nefsine hâkim olmayı da. Âlimler ya da İnsanlara bir şeyi öğütleyecekleri zaman önce kendi nefislerine uyguladıkları için, söyledikleri insanlar üzerinde etkili olur ve aynı zamanda inci mercan gibi güzeldir de. Örnek Hazreti Yunus: Gelin tanış olalım İşi kolay kılalım Sevelim sevilelim Dünya kimseye kalmaz, diyerek insanların birlik ve beraberlik içinde sevmeye ve sevilmeye dikkat etmesi gerektiğine işaret etmiştir ve aynı zamanda Sevgili Peygamberimiz’in “İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de gerçekten iman etmiş olmazsınız.” hadis-i şerifiyle “Zorlaştırmayınız kolaylaştırınız. Nefret ettirmeyiniz sevdiriniz. Birbirinizle iyi geçinin ihtilafa düşmeyin.” hadis-i şerifini anlatıyor gibidir. Yine Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Hazretleri de Nasihat şiirinde: Güneş gibi şefkatli, yer gibi tevazulu Su gibi sahavetli, merhametle dolu ol, dizeleriyle şefkat, merhamet, cömertlik ve tevazu gibi güzel hasletlere sahip olmayı öğütlemiştir. Zira kendisi de bizatihi öyledir. Şeyh Hamid-i Veli Camii imam hatiplik görevi sırasında, bir gün memurlara karne ile elbiselik kumaş satın alacaktır. Sevgili eşi Hacı Naciye Hanım da o günlerde kumaşın alınacağını bildiği için beklemektedir. Hulûsi Efendi Hazretleri kumaşla birlikte eve giderken, fakir bir kadın önüne çıkar ve - Efendim çok zor durumdayım, siz yine alabilirsiniz, o kumaşı Allah rızası için bana verir misiniz, der. Osman Hulûsi Efendi Hazretleri de, hiç tereddüt etmeden kadına kumaşı verir. Eve eli boş dönünce Hacı Naciye Hanım anlar durumu ve üstelemez. Çok merhametli olan Osman Hulûsi Efendi Hazretleri, Allahu Teâlâ’nın Duha Suresi 10. ayetinde buyurduğu gibi yardım isteyene geri çevirmemiştir: "El açıp isteyeni de sakın boş çevirme."
Raziye SAĞLAM
YazarNe acıdır ki, günümüz eğitim sisteminde, yapılan programlarda, anne ve babaların gündeminde yeteri kadar; çocuklara "güzel ahlâkı" benimsetmek ve yaşam biçimi haline getirmek gibi bir amaç bulunmamak...
Yazar: Sümeyye Büşra YILDIZ
Birkaç senedir diziler yoğun bir şekilde aileyi hedef alıyor. “Prime Time/En çok izlenen zamanlar”da yayınlanan bu yapımlarda yer alan karakterler, en sevdiklerine neredeyse her cümlelerinde yalan söy...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Hazretleri’nin sevgili eşi Hacı Naciye Hanımefendi’yi, ya da cümlenin dediği gibi, Hacı Validemizi bir nisan gününde ebedi yolculuğuna uğurladık. Hayatımda o kadar müstes...
Yazar: Raziye SAĞLAM
İstanbul ve diğer şehirleri gezen birçok Batılı seyyah, yazar, araştırmacı ve tarihçi, kaleme aldıkları eserlerde, Osmanlı ülkesinde yaşayan kadınların yüksek mevkileri, sahip oldukları haklar ve özgü...
Yazar: Zühal ÇOLAK