HZ. SEFFANE BİNTİ HÂTEM (R. ANHÂ)
Sahabeden Adiyy bin Hâtem'in kız kardeşidir ve Adiyy'in İslâm'a intisab etmesine vesile olmuştur. Babası, Hâtem-i Tâi diye meşhur olmuş Yemen'li hükümdar Hâtem bin Abdillah et-Tâi’dir. Cömertlikte sembol olmuş Hâtem-i Tâi'nin kızı Hz. Seffane (r.anhâ) sahabeden Adiyy bin Hâtem'in kız kardeşidir. Hz. Ali'nin komutanlığındaki İslâm ordusu Yemen'e girdiği zaman, Hz. Seffane'nin kardeşi Adiyy bin Hâtem, ailesini de yanına alarak Yemen'i terk edip Suriye'ye kaçmış, Seffane Yemen'de tek başına kalmıştı. Yemen'e giren Hz. Ali (r.a.), Müslüman olmayanların esir alınacağını söyleyip: "Lâ ilâhe illâllah deyin canınızı ve malınızı kurtarın." diyordu. Seffane Müslüman olmakta acele etmez ve diğer esirlerle birlikte Medine'ye götürülür. Esirler Medine de mescidin yanında toplanır. Esirlere kötü muamele yapılmasını yasaklayan Peygamberimiz (s.a.v.), gelen esirlere çok iyi davrandı, Seffane'ye de ilgi gösterir. Seffane Allah Rasûlü’nü görünce önce kendisini tanıttı ve Peygamberimiz (s.a.v.)’e: "Yâ Rasûlallah! Babam öldü. Kardeşim de ortadan kayboldu. Allah'ın sana lütfettiği gibi sen de bana lütufta bulun." dedi. Peygamberimiz (s.a.v.): "Tamam, yalnız gitmekte acele etme. Kavminden güvendiğin birisi memleketine gideceğinde, bana haber ver." buyurdu. Bir müddet sonra Seffane: "Yâ Rasûlallah! Kavmimden güveneceğim insanlar geldiler." diyerek tekrar müracaat edip, gitmek için izin istedi. Peygamberimiz (s.a.v.), ona ikramlarda bulunup, Seffane'yi güvendiği insanların yanına vererek uğurladı. Hz. Seffane, kardeşini bulmak için önce Suriye'ye gitti. Adiyy'i buldu ve: "Akrabasını unutan zalim! Aileni ve çocuğunu alıp babandan kalan namusunu bıraktın değil mi?" diye kardeşini azarladı. Adiyy ise: "Kardeşim! Hayırdan başka bir şey söyleme! Vallahi, benim bahanem var." dedi ve: " Ey Saffane, Peygamber olarak bilinen zat hakkındaki görüşün nedir?" diye sordu. O ise: "Vallahi, ona katılmanda fazilet vardır.” dedi. Adiyy: "Umarım Allah benim elimi onun elinin içinde kılar." diyerek yola çıktı. Adiyy, Medine'ye ulaştığında Hz. Peygamber (s.a.v.) mesciddedir. Selam vererek içeri girdi. Peygamberimiz selamını aldı. Tanıştıktan sonra onu alarak eve doğru yürüdüler. Eve varınca Peygamberimiz deriden bir şilteyi Adiyy'e uzattı. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in ısrarı üzerine Adiyy onun üzerine oturdu. Rasûlullah (s.a.v.) "Ey Adiyy! Allah'tan başka bir ilah var mıdır?" Adiyy, "Hayır." dedi. Hz. Peygamberimiz; "Allah'tan daha büyük biri var mıdır?" diye sorunca, Adiyy yine "Hayır." dedi. Rasûlullah (s.a.v.): "Yahudilere Allah'ın gazabı inmiştir. Hıristiyanlar da Hak yoldan sapmıştır." buyurdu. Adiyy, bu konuşmadan ve Peygamberimiz'den çok etkilendi ve Müslümanlığı orada kabul ederek bahtiyar insanlar arasına katılır.
N.Nida DURAN
YazarMedine’de İslâm nuruyla şereflenenler günden güne çoğalıyordu. Genç Müslümanlardan birisi de Muaz bin Amr (r.a.) idi. Hazreç Kabilesi’nin Benî Seleme koluna mensuptu. Kendisiyle birlikte, aynı kabiley...
Yazar: N.Nida DURAN
Bilâl, Habeşistanlı bir köleydi. Ümeyye bin Halef’in kölesiydi. Peygamber Efendimiz, İslâm dinini yaymaya başlayınca zaman zaman Rasûlullah’a gidip mübarek sohbetini dinlerdi. Efendisi Ümeyye bin Hale...
Yazar: N.Nida DURAN
Hak dinin ilk günlerinde İslâm safına katılan bahtiyarlardan birisi de Hz. Aişe (r. anha)’nin anne bir kardeşi olan Âmir bin Füheyre (r.a.) idi. Hz. Âmir, Peygamberimiz, Erkam’ın evinde bulunduğu sıra...
Yazar: N.Nida DURAN
Çok geç diye bir zaman yoktur! Okulun ilk günü, ilk derste profesörümüz, önce kendini tanıttı, sonra; “Bu yıl, yepyeni bir öğrencimiz var. Çok ilginç biri, bakalım bulabilecek misiniz?” dedi. Ayağa ka...
Yazar: Sema KORKMAZ