Huzurevinden Bir Mektup
Huzurevine yatırılan yaşlı bir kadının yazdığı acı dolu bir mektup. Bu mektup şimdiki hayatımızın gerçeklerini anlatıyor. Mektup şöyle:
“82 yaşındayım; 4 çocuk, 11 torun, 2 büyük torun sahibiyim. Şimdi ise 12 metrekarelik bir odada yalnız başımayım.
Artık bir evim, hatta sevdiklerim bile yok. Etrafımda sadece odamı toplayan, yemek yapan, yatağımı havalandıran, tansiyonumu kontrol eden vazifeli insanlar var.
Torunlarımın kahkahaları yok artık; büyümelerini, sarılıp öpmelerini, didişip kavga etmelerini izleyemiyorum. Bazıları on beş günde bir, bazıları üç dört ayda bir beni görmeye geliyor. Bazıları ise hiç gelmiyor. Oysa ben onları bir gün görmesem bile çok özlüyorum.
Artık makarna, sahanda yumurta, etli börek yapamıyorum. Tek bir eğlencem var, bulmaca çözmek, işte bununla biraz vakit geçiriyorum.
Ne kadar ömrüm kaldı bilmiyorum ama bu yalnızlığa alışmam lazım. Elimden geldiğince benden daha kötü durumda olanlara yardım ediyorum. Sık sık ölenler oluyor, çok bağlanmak istemesem de yine de onlardan ayrıldığıma çok üzülüyorum. Çünkü bir gün sıranın bana da geleceğini biliyorum.
Yalnızken ailemin resimlerine ve evden getirdiğim bazı eşyalara bakıp anıları tazeliyorum. Bana ait olan tek şey işte bu hatıralar. En çok da ölürken yanımda kimsenin olmayacağı, son kez evlatlarımın yüzünü göremeyecek olmak beni üzüyor.
Umarım gelecek nesiller ailelerinin kıymetini bilir ve anne babalarına onları yetiştirmek için verdikleri emeğin, harcadıkları zamanın karşılığını fazlasıyla verirler.”
Anne babanızı çok sevin ve onlara saygı, anlayış gösterin çünkü anne babanın yedeği yok. Her yaşlı insan bir anne babadır, değerlerini bilelim.
Sema KORKMAZ
YazarÇalışmak; insanın fiziki güç, akıl ve çalışma imkânlarını kullanarak belli bir gayeye ulaşmak için çaba harcamasıdır. Farz olan çalışma; kişinin kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerinin bes...
Yazar: Emine Büşra YÜKSEL
Hacı Baba, evde tesadüfen bulduğu Osmanlıca yazılmış hatıra defterini okuyunca gözyaşlarına boğulur. Ev halkını masanın etrafında toplayıp onlara da okur. Hacı Baba okudukça, masanın etrafındakilerin ...
Yazar: Sema KORKMAZ
Emek, bir işin yapılması için harcanan beden veya kafa gücüdür. İnsanın bilinçli olarak belli bir amaca ulaşmak için giriştiği hem doğal ve toplumsal çerçevesini hem de kendisini değiştiren çalışma sü...
Yazar: Sümeyye Büşra YILDIZ
Serçe kendince güya Allah’a darılmıştı. Günler geçiyordu ve serçe hiçbir şey söylemiyordu. İçine kapanmış, derin bir hüzne boğulmuştu. Artık Rabb’ine bir şey demiyor ve ondan bir şey istemiyordu! M...
Yazar: Sema KORKMAZ