Hikaye: Sözün Tesiri
Hükümdarın birinin çok cömert bir veziri vardı.
Paraya sıkışıp kendisine gelen, borç isteyen insanları hiç boş çevirmez, onlara sürekli borç para verirdi.
Borç alan kişiler; "Bu borcumuzu ne zaman ödeyelim?" diye sorduklarında vezir;
- Hiç önemli değil, padişah ölene kadar borcunuzu ödemeyin. Padişah ne zaman ölürse, borcunuzu o zaman gelir ödersiniz, derdi.
Bir gün birileri, vezirin bu yaptıklarını padişaha şikâyet edip anlattı.
Padişah bunu duyunca çok sinirlendi ve hemen vezirini çağırdı. Padişah;
- Duydum ki birilerine borç veriyormuşsun, borcu ne zaman ödeyeceğiz dediklerinde, “Padişah ölünce ödersiniz.” diyormuşsun. Benim ölümümü borç ödeme tarihi olarak veriyormuşsun, utanmıyor musun sen, diyerek vezirine sordu.
Vezir:
- Efendim, zat-ı alinize gelen haberler doğrudur, aynen öyle yapıyorum, fakat benim bunda kötü bir maksadım yok, bilakis iyi niyetle böyle yapıyorum. Çünkü biliyorum ki, borçlu olan bir insan, borcunu ne kadar geç öderse, o kadar memnun olur.
Yani benim borç verdiğim insanlar; "Allah'ım, padişahımıza uzun ömürler ver, padişahımız hemen ölmesin, uzun yaşasın!" diye dua edecekler, ömrünüze dua ettirip uzun yaşamanız için yaptım bunu, dedi.
Bütün bunları duyan padişah bir anda çok sevindi, hemen vezirini ödüllendirip mükâfatını verdi, böylece vezirini daha da çok sevmeye başladı.
“Bazen sizin şer sandığınız şeyde, bir hayır gizlidir. Bazen de hayır bildiğiniz bir şeyde, şer gizlidir, siz bilemezsiniz, Allah bilir.”
Sema KORKMAZ
YazarNasıl yaşamalı sorusu çok mühim bir sorudur. Buna verilecek en doğru cevap ise, Ramazan’ı şiarlı ve şuurlu olarak karşılamak ve yaşamaktır. Mü’min insanın hayatının tamamında olması gereken bu şiar ve...
Yazar: Sema KORKMAZ
Anadolu'da bir köye, ahlâkı ve ilmiyle maruf iyi bir imam tayin edilir. İmam, kısa zaman zarfında köylü tarafından çok sevilir ve tutulur. Nihayet ramazan ayı gelir ve sırayla her akşam komşulardan bi...
Yazar: Sema KORKMAZ
Medine’de yaşayan Yahudi âlimlerinden Abdullah İbn-i Selâm, şehirlerine hicret eden Peygamber Efendimiz’i merak edip görmek istemiş; vech-i mübâreklerine bakınca da hayran bir şekilde, “Bu yüz yalan s...
Yazar: Sema KORKMAZ
Şaka gibi geliyor ama inanın, bunların hepsi gerçek… Düşünün; hava buz gibi. Camiye gittiniz. Şadırvanda abdest alacaksınız ama buz gibi su içinizi titretiyor. Tam o anda elinde ibrik, yanınızda bir g...
Yazar: Sema KORKMAZ