Her Zaman Ümitvar Olmak
Hz. Musa'nın zamanında yaşanan kuraklık, insanları büyük bir sıkıntıya sokmuştu. Ekinler kurumuş, hayvanlar telef olmuş ve insanlar açlıkla karşı karşıya kalmıştı. Bu zor durumda, insanlar Hz. Musa'ya başvurarak Allah'a dua etmesini istediler. Onlar, bir peygamberin duasının kabul olacağına, bu sıkıntıdan kurtulacaklarına inanıyorlardı.
Hz. Musa, halkla birlikte sahraya çıkarak Allah'a yağmur için dua etti. Ancak, gökyüzünde hiçbir değişiklik olmadı, hatta sıcaklık daha da arttı. Bu durum, Hz. Musa'yı derinden üzdü. Çünkü hem kendi duasının kabul olmadığını düşünmüş hem de halkının çaresizliğini görmüştü.
Hz. Musa, Allah'a şöyle yakardı: "Ya Rabbi! Benim senin yanında kıymetim yoksa da sen ahir zaman Peygamberi Muhammed (s.a.v.)’in hürmetine bize yağmur ver." Bu dua, Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'in Allah katındaki yüksek makamını ve onun hürmetine duaların kabul olabileceğini göstermesi açısından da çok önemlidir.
Allah, Hz. Musa'ya şöyle buyurdu: "Ey Musa! Benim yanımda senin kıymetin vardır. Siz yetmiş bin kişisiniz. Ancak sizin aranızda, yetmiş senedir bana günahla harbeden bir kişi var. Onu aranızdan çıkarın, ben de size yağmur vereyim."
Hz. Musa, bu ilahi emir üzerine halka şöyle dedi: "Aramızda yetmiş senedir, Allah'a günahla asi olan biri var. Onun için Allah bize yağmur vermiyor. O kişi aramızdan çıksın. Allah öyle emrediyor."
Bu sözler üzerine, yetmiş senedir günah işleyen kişi, etrafına baktı ve hiç kimsenin kalkmadığını gördü. O zaman, o kişinin kendisi olduğunu anladı. Ancak, bu kadar insanın içinde günahlarını itiraf etmekten utandı ve başını önüne eğerek kalbinden Allah'a şöyle yalvardı: "Ya Rabbi! Yetmiş senedir sana isyan ediyorum. Ben pişman oldum. Özür diliyorum. Bundan sonra, ölünceye kadar vaktimi sana ibadetle geçireceğim."
O adamın pişmanlığı ve duası üzerine, gökyüzünde bulutlar oluştu ve sağanak yağmur yağdı. Hz. Musa, bu duruma hayret ederek, "Ya Rabbi! Aramızdan kimse çıkmadı. Sen yine de yağmur verdin." dedi. Allah ise şöyle buyurdu: "Ey Musa! O yetmiş senedir bana asi olan kulumun hürmetine size yağmur verdim."
Hz. Musa, bu duruma daha çok şaşırdı ve "Ya Rabbi! Keşke ben onu görebilseydim." dedi. Allah ise şöyle buyurdu: "Ey Musa! O bana yetmiş sene isyan etti. Yine de onu örttüm, kimseye göstermedim. Şimdi bana tevbe etti ve salih bir kul oldu. Ben onu sana niçin göstereyim?"
Bu kıssa, Allah'ın kullarına karşı ne kadar merhametli ve bağışlayıcı olduğunu göstermektedir. Allah, yetmiş sene günah işlemiş bir kulunu, pişman olduğu anda affetmiş ve onun hürmetine bütün bir kavme yağmur vermiştir. Bu olay, günahkârların ümitsizliğe kapılmaması, her zaman Allah'a dönerek af dilemeleri gerektiğini hatırlatır. Müslümanlara, Allah'a karşı her zaman ümitvar olmalarını, günahlarından dolayı pişmanlık duyarak tevbe etmelerini ve Allah'ın rahmetinden asla ümit kesmemelerini öğütlemektedir.
Ayşe Gül PINAR
Yazar
Bazen kokulardır nostalji… Alır götürür sizi bir yerlere… Çocukluk koklarız en çok da. O tarifsiz bir güzelliktir; gül gibi, leylak gibi...Çocukluğumun geçtiği iki katlı, çokça odası olan bir evdi bab...
Yazar: Nilüfer Z. AKTAŞ
Bir uhrevî mevsim başlar,Aşk gönüle nazır gelir.Yeşerir mü’mince düşler,Soluklara huzur gelir.Kanma âlemin süsüne,Kulak ver Hakk’ın sesine,Kurul Kur’an sofrasına,Cümle nimet hazır gelir.Hele buğulansı...
Şair: Satılmış ŞEN
Greyfurt, kocaman, yuvarlak ve mis kokulu bir turunçgildir. Portakala benzer ama tadı biraz daha ekşi ve hafif acıdır. Rengi genellikle turuncu ile pembe arasında olur ve içi sulu sulu parçacıklarla d...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Bir zamanlar, hayvanların barış içinde yaşadığı geniş bir ormanda, kendini dünyanın en güçlü canlısı sanan bir aslan yaşarmış. Onun kükremesiyle ağaçların yaprakları titrer, bütün hayvanlar yolunu değ...
Yazar: Ayşe Gül PINAR