Müslümanlar Ramazan’ı Nasıl Yaşamalı?
Nasıl yaşamalı sorusu çok mühim bir sorudur. Buna verilecek en doğru cevap ise, Ramazan’ı şiarlı ve şuurlu olarak karşılamak ve yaşamaktır. Mü’min insanın hayatının tamamında olması gereken bu şiar ve şuuru, mağfiret, rahmet ve azaptan kurtuluş vesilesi olan bu mübarek ayda nasıl sağlamalıyız? Ramazan’ı nasıl şiarlı ve şuurlu geçirmeliyiz?
Herkes bu soruya kendi dünyasından hareketle cevaplar bulabilir ve bu şiar ile şuuru Ramazan’ın her gününe yayabilir. Ancak biz de küçük bir katkı olması düşüncesiyle, “On bir ayın sultanını nasıl yaşamalıyız?” sorusuna, Fatiha Sûresi’nin ayet sayısı olan yedi rakamından hareketle yedi noktada cevap vermek istiyoruz:
Muhasebe: Ramazan, kulluğumuzu gözden geçirme ve eksiklerimizi tespit etme ayıdır. Geçmişimizi muhasebe etmek, hatalarımızdan ders almak ve geleceğe daha sağlam bir iman ile bakmak için büyük bir fırsattır. “Kendi nefsinizin hesabını, hesaba çekilmeden önce görün.” buyruğuna uyarak, kendimizi gözden geçirmeliyiz.
Namaz: Namaz, Ramazan’ın ruhunu oluşturan en önemli ibadetlerden biridir. Sadece farz namazlarla yetinmeyip, nafile namazlar ve özellikle de teravih namazı ile Ramazan’ın feyzinden en iyi şekilde istifade etmeliyiz. Namaz, ruhun gıdasıdır ve kulun Allah’a en yakın olduğu an secde hâlidir.
Sadaka: Ramazan, yardımlaşma ve dayanışma ayıdır. Fakir, yetim ve ihtiyaç sahiplerine yardım eli uzatmak, infakın bereketini yaşamak gerekir. Unutmamak gerekir ki, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Ramazan ayında rüzgâr gibi esen bir cömertlikle sadaka verirdi.
Sıla-i Rahim: Akrabalarla bağları kuvvetlendirmek, küslükleri sonlandırmak, dostlukları pekiştirmek, aile bağlarını yeniden canlandırmak Ramazan’ın ruhuna uygundur. Rahmet ayı olan Ramazan, gönülleri yumuşatan, sevgiyi artıran ve kardeşliği pekiştiren bir vesiledir.
Dua: Dua, kulun Rabbi ile en samimi şekilde konuştuğu andır. Ramazan, duaların en çok kabul edildiği zamanlardan biridir. Sahurda, iftarda, teravih namazından sonra ve özellikle de Kadir Gecesi’nde dualarla Rabb’imize yönelmeli, O’ndan af ve mağfiret dilemeliyiz.
Kur’an: Ramazan, Kur’an ayıdır. Çünkü Kur’an, Ramazan ayında indirilmeye başlanmıştır. Bu sebeple, Kur’an’ı okumak, anlamak ve hayatımıza rehber edinmek en önemli görevlerimizdendir. Ramazan’ı şiarlı ve şuurlu yaşamak, Kur’an’ı anlamak ve onun rehberliğinde yürümekle mümkündür.
Hayır: Ramazan, iyilikleri artırma ve güzel amelleri çoğaltma ayıdır. Kötü alışkanlıklardan uzaklaşıp, güzel ahlakı hayatımıza yerleştirme fırsatıdır. Hayırlı işlerde yarışmalı, insanlara faydalı olacak işler yapmalı ve Ramazan’ın bereketini paylaşmalıyız.
Sahabe nesli, Ramazan’a has bir Müslümanlık oluşturmamış, var olan güzelliklerini daha da zirveye taşımışlardı. Onlar için Ramazan, hayatlarının sadece bir bölümünü kapsayan bir ibadet dönemi değil, her anlarını vahyin gölgesinde geçirmeye çalıştıkları bir fırsattı. Bizler de Ramazan’ı Rasûlullah’ın kardeşleri olma şerefini kazanacağımız bir fırsata dönüşmeliyiz. Eğer Ramazan, on bir ayın sultanı gibi ihya edilirse, ayların şahı ve imamı olacak, öne geçecek; geri kalan on bir ayı da ardından sürükleyecektir.
Sema KORKMAZ
Yazar
Hz. Musa'nın zamanında yaşanan kuraklık, insanları büyük bir sıkıntıya sokmuştu. Ekinler kurumuş, hayvanlar telef olmuş ve insanlar açlıkla karşı karşıya kalmıştı. Bu zor durumda, insanlar Hz. Musa'ya...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Ramazan ayı, aileyle birlikte vakit geçirmenin, değerleri paylaşmanın ve ibadet bilincini güçlendirmenin harika bir fırsatıdır. Özellikle yemek vakitleri, çocuklar için hem eğlenceli hem de öğreticidi...
Yazar: Editör
Zeyd bin Sabit Hazretleri, “Peygamberimiz (s.a.v.)’in toplum içine katılarak çeşitli konularda sahabesi ile sohbet ettiğini” belirtiyor. Katıldığı davetlerde sırf arpa ekmeği ve hurma bile olsa onu şe...
Yazar: Sema KORKMAZ
Şaka gibi geliyor ama inanın, bunların hepsi gerçek… Düşünün; hava buz gibi. Camiye gittiniz. Şadırvanda abdest alacaksınız ama buz gibi su içinizi titretiyor. Tam o anda elinde ibrik, yanınızda bir g...
Yazar: Sema KORKMAZ