ESTERGON’DA ÇÖZÜLEN SIR
Hüsrev Paşa, sadrazamın elini öpmek için eğildi. Bir de ne görsün? Sadrazamın eteğinde kan lekeleri vardı. Durakladı ve şaşırdı. İçine bir şüphe düştü. Yavaşça başını kaldırdı. Sadrazamın aksakalına dikkatle baktı. İçinden, “Evet, o ihtiyar savaşçı, Lala Mehmed Paşa’nın ta kendisi.” dedi. “Paşa baba, o sendin, sendin! Bizim yapamadığımızı küçük bir birlikle sen yaptın, o ihtiyar savaşçı sendin!” diyerek, sevinçle sadrazamın eline sarıldı, ayaklarına kapandı. Hıçkıra hıçkıra ağladı. Sadrazam, Vezir Hüsrev Paşa’yı tutup kaldırdı. Tebessüm ederek alnından öptü. Sonra şöyle dedi: “Bundan kimseye bahsetme! Biz şöhret için dövüşmedik. Allah’a ve padişahımıza karşı vazifemizi yaptık. Şimdi sıra Estergon’da. Gün gayret günüdür. Göreyim seni, paşalığının hakkını ver!”
İsmail ÇOLAK
YazarKadın savaşçılarımızdan bir diğeri de, Gördesli Makbule Hanım idi. 1902 yılında, Manisa’nın Gördes ilçesinde dünyaya geldi. 12 yaşında babasını kaybetti; ağabeyinin himayesinde büyüdü.Yunan birlikleri...
Yazar: İsmail ÇOLAK
Darende’nin çocukları güneşin doğuşunu seyretti asılarca burada. Yalçın yalçın kayalar arasından kendini göstermiş güneşi. Sonra yükselmiş güneş. Yine yalçın yalçın kayalar üzerinden geçip gitmiş. ...
Yazar: Mustafa AKGÜN
Parmağımda uğur böceğim Onu ben çok severim Kırmızı elbisesi Siyah düğmesi. Uç böceğim uç Sevdiklerimize selam götür Uç böceğim uç. Konduğun insanlara Sevgi bağı oluştur. Kalbimizin neşesi....
Yazar: Hülya YILMAZ
Bir Anadolu kasabası olan Darende’de dünyaya gelmişti Hulûsi Efendi. Kanatlı kapılı büyük evlerinin bahçesi sanki bir gül bahçesiydi. Gül dallarının, meyvelerle dolu kayısı ve elma ağaçlarının altında...
Yazar: Musa TEKTAŞ