Esmâü’l-Hüsnâ: El-Âhir
Yüce Allah'ın en güzel isimlerinden olan el-Âhir, el-Evvel'in mukabili olup, varlığı nihâyetsiz olan, sonu olmayan anlamına gelir.
Bütün varlıkları yaratmada öncelik Yüce Allah'a aittir. Bütün varlıkları sonlandırmak da O'na aittir. Sonu olma, mahlûkat için geçerlidir. Yaratan için ‘son’ diye bir şey yoktur. O her şeyin evveli olduğu gibi, her şeyin sonuna da hükmedecek olan O'dur.
Allah'ın ebedîlik ve ezelîliği zaman üstüdür. O, her türlü zamandan soyutlanmıştır. Zaman, yaratılmışlar içindir. Yüce Allah, geçmiş ve gelecek türünden her türlü zamandan münezzehtir. Varlık, sonludur ama O, âhirdir; her şeyin sonunda o vardır.
Yaratan nezdinde, geçmiş ve gelecek şimdidir. O, her şeye hâkimdir. Bu sebeple, yaratmak ve yönetmek O'nun hakkıdır.
"O ilktir, sondur; zâhirdir, bâtındır; hem de O her şeyi bilendir.", Allah'ın el-Evvel ve el-Âhir oluşu, Efendimiz’in duasındaki gibidir: "Allah'ım! Sen evvelsin, senden önce kimse yoktur. Sen âhirsin, senden sonra bir şey olmaz."
Yüce Allah'ın el-Âhir ismi, tenzîh konusunda, "Bekâ" isminin aslıdır. Dolayısıyla Yüce Allah'ın el-Bekâ sıfatı, el-Âhir ismine racidir.
Şu âyetler, bu durumu yani el-Âhir isminin el-Bekâ anlamına geldiğini çok açık ve net bir şekilde izah eder:
"Allah ile birlikte başka bir tanrıya tapıp yalvarma! O'ndan başka Tanrı yoktur. O'nun zâtından başka her şey helâk olacaktır. Hüküm O'nundur ve siz ancak O'na döndürüleceksiniz.", "Yer üzerinde bulunan her şey fânîdir. Yalnız, celâl ve ikrâm sahibi Rabb’inin yüzü (zâtı) bâkî kalacaktır.", "Mutlak hükümranlık elinde bulunan Allah, yüceler yücesidir ve O'nun her şeye gücü yeter."
Kullarının kusurlarını ve ayıplarını örten en son ve biricik varlık O'dur. Hidâyet ve dalâleti tercih kuldan, kulun irâde beyânına uygun olarak en son yaratan O'dur. Kullarını önce yaratan, onlara Kitab'ı ve hikmeti öğreten; sonra da en son hükmü verecek olan yine O'dur. Kullarını önce yaratıp sonra da rızıklandıran O'dur. Can taşıyan bütün bir varlığa önce hayat veren, sonra öldüren de O'dur.
El-Âhir ismiyle, her sonlu olanı sonlandıran Allah'tır. İyi kullar, Allah yolunda, iman, amel, azim, kararlılık ve tevekkülden sonra, "Bittik Ya Rabbi, yardımın ne zaman?" dediklerinde, kullarına yardım ve desteğiyle buyur diyecek olan O'dur. Önce kuluna güç ve kuvvet veren, sonra da emir ve nehiylerle teklifte bulunan Allah'tır.
Cenâb-ı Hakk'ın el-Âhir isminin tecellîsi, hayatımızda daima anlam bulmalıdır. Çünkü iman ve sâlih amel noktasında bu âlemi başarıyla sonlandıracak olanların âhiretteki sözlerinin sonu da Allah'a hamdetmek olacaktır. Nitekim Kur’ân'da, cennetlik olanların duası şöyledir: "Onların oradaki duası: ‘Seni eksikliklerden uzak tutarız Allah'ım!', aralarındaki esenlik dilekleri, ‘selâm'; dualarının sonu ise, ‘Hamd, âlemlerin Rabb’i Allah'a mahsustur.' sözleridir."
Her işin başı O'na ait olduğu gibi, her işin sonu da O'na aittir. Müslüman’ın temel akîdesi, bir işe Allah'ın adıyla başlamak, sonunda da O'na hamd etmek olmalıdır.
Editör
Yazarİslâm, toplumun düzenli ve sağlıklı işleyebilmesi için ortak sorumluluklar ve haklara riayet edilmesi gerektiğini öğretir. Bu anlayış, günlük alışverişlerden toplumsal yönetim gibi hayati meselelere k...
Yazar: Editör
Sevgili okurlar, Allah ve Peygamber sevgisi, imanımızın temelidir hatta belki de imanımızın kendisidir. Allah’ı ve Peygamberimizi sevmeden gerçek anlamda inandığımızı söylemek zor olur. Peygamber sevg...
Yazar: Editör
Sultan Abdülmecid’in yedinci çocuğu olan Refia Sultan, 7 Şubat 1842 Pazar gecesi Beşiktaş Sarayı’nda dünyaya gelmiştir. Annesi, Sultan Abdülmecid’in ikinci ikbali olan Gülcemal Hanım’dı. Validesi Gülc...
Yazar: Bengisu HAYAT
Hz. Peygamber (s.a.v.), hoşgörülü olmanın en güzel örneğini göstermiştir. Hoşgörü, onun hayatındaki en önemli değerlerden biridir. Hoşgörü, insanlara nazik, anlayışlı davranmaktır. Hz. Peygamber (s.a....
Yazar: Editör