Fatih Kapıları Açan Demektir
Bir varmış bir yokmuş… Çok ama çok uzaklarda, büyük bir padişahın küçük bir oğlu varmış. Adı Mehmet’miş. Bu Mehmet öyle sıradan bir çocuk değilmiş; çok meraklı, çok zekiymiş.
Küçük yaşta kitaplar okumaya, haritalar çizmeye başlamış. Günlerce çalışır, gökyüzüne bakıp yıldızları incelermiş. Hocaları ona matematik, tarih, Arapça, Farsça, Latince gibi diller öğretmiş. Herkes şaşırırmış: “Bu çocuk bir gün çok büyük işler yapacak!”
Mehmet'in en büyük hayali varmış; O kocaman şehri, İstanbul’u fethetmek. “Bir gün bu güzel şehri barışla, adaletle yöneteceğim.” dermiş.
Ve o küçük çocuk büyümüş, 21 yaşına geldiğinde, İstanbul’u fethederek Fatih olmuş. “Fatih” ne demek bilir misin? Kapıları açan, yepyeni bir dönemi başlatan kişi demek!
Fatih Sultan Mehmet sadece savaşçı değilmiş, aynı zamanda bir bilim ve sanat aşığıymış. Kütüphaneler kurmuş, ressamlar çağırmış, bilim insanlarına değer vermiş. Çünkü o, bilginin gücüne inanırmış.
Ve hep şöyle dermiş:
"Adaletli olun, farklı olana saygı duyun, çok çalışın!"
Bir zamanlar, İstanbul çok sağlam surlarla korunuyormuş. Kocaman duvarları, yüksek kuleleri varmış… Kimse bu şehri fethedemiyormuş.
Ama taa uzaklarda, hayalleri çok büyük bir genç varmış. Adı Fatih Sultan Mehmet’miş. Fatih komutasındaki Türk ordusu günlerce hazırlık yapmış. Kocaman toplar döktürmüş. Bunların en büyüğüne Şahi Topu denmiş. O kadar büyükmüş ki, 60 öküzle taşınırmış!
Aylarca süren hazırlıktan sonra, 1453 yılının baharında, ordu yola çıkmış. Gemiler karadan yürütülmüş, surlara tırmanılmış. Sonunda 29 Mayıs sabahı, İstanbul’un kapıları açılmış!
İstanbul, artık Osmanlı'nın başkenti olmuş. Fatih Sultan Mehmet, şehre girerken demiş ki:
“Artık herkes özgürce ibadet edebilir, kimseye zarar gelmeyecek!”
Ve böylece İstanbul, farklı dinlerin, kültürlerin birlikte yaşadığı büyük bir şehir olmuş.
Editör
YazarMuslih (s.a.v): Islah Edieci, Düzene KoyucuSevgili Peygamberimiz’in mübarek isimi şeriflerinden biri de “Muslih”tdir.Tarih, en kapsamlı ve en mükemmel ıslah faaliyetinin Hz. Muhammed (s.a.v.)’in gerçe...
Yazar: Editör
Mahremiyet, en temel anlamıyla kişilerin özel alanlarını koruma hakkıdır. Bu kavram, ailede öğrenilir ve toplumda önemli bir yere sahiptir. Aile içinde ve dışında mahremiyeti zedeleyecek davranışlar y...
Yazar: Editör
Hz. Peygamber (s.a.v.), asıl amacının Allah’ı sevmek ve bu sevgiyi başkalarına da aşılamak olduğunu belirtmiştir. Bu doğrultuda, tebliğ ve insanlarla iletişiminde sevgiyi merkeze almış ve sosyal yaşam...
Yazar: Editör
Mahremiyet, "haram" kelimesinden türemiş olup, yasaklılık durumunu ifade eder. İffet ise bu mahremiyetin korunmasıyla ilgilidir ve hem kadın hem de erkek için eşit sorumluluk taşır. Nur Suresi'nde, mü...
Yazar: Editör