Editörden: Zafer ve Vefa
Sevgili Arkadaşlar;
Kahraman bir milletin evladıyız. Birçok zafer kazandığımız Ağustos ayını “Zafer Ayı” son haftasını da “Zafer Haftası” olarak kutluyoruz. Anadolu kapılarını 26 Ağustos 1071 tarihinde açan Sultan Alparslan’ın zaferinden sonra Ağustos ayında nice zaferler kazanmışız. Sultan Alparslan, Cuma namazından sonra beyaz elbisesini giymiş ve askerlerine hitaben şöyle demiştir:
“Şehit olursam beni olduğum yere gömün. Bu beyaz elbisem kefenim olsun. Eğer içinizde korkan varsa geri dönsün. Ölmek isteyenler, arkamdan gelsin.” Bu başarıdan sonra Karahanlı Devleti’ni ziyarete giden Alparslan, arkasından bir kale komutanının ani saldırısı sonucu hançerlendi. Her türlü çabaya rağmen kurtarılamadı. Ölümünden önce yaptığı vasiyetinde;
“Rabb’im! Seni kendime vekil yapıyorum. Azametin karşısında yüzümü yere sürüyorum. Senin uğruna savaştım, bana yardım ettin. Çünkü sözümde hilaf yoktu. Akıllı ve tecrübeli bir adam bana; ‘Kimseyi küçümseme, kendi gücüne de güvenme.’ diye nasihat etti. Ama ben bu sözleri ihmal ettim, hata yaptım. Ölüm döşeğinde bunu daha iyi anladım.
Ordumun çokluğundan, gücünden, askerlerimin coşkusundan, altımda yerin titrediğini hissettim ve kendi kendime; ‘Ben dünya Sultanıyım, bana kimsenin gücü yetmez. Bu ordu ile Çin’i ve birçok ülkeyi fethederim.’ dedim. Bu gurur yüzünden, şimdi bu aciz duruma düştüm. Her bir işe başlarken, Allah’tan yardım dilerdim. Şimdi, oğlum Melikşah’a bağlılık yemini edin. Hepiniz Allah’a emanet olunuz.” dedi gözlerini yumdu.
Yakın tarihimizdeki Kurtuluş Savaşı, Türk milletinin dünyada eşine az rastlanan büyük bir zaferidir. Bu asil mücadele, iman dolu göğüslerin kahramanca direnişidir. Milletimizin vatan sevgisi, engin imanımızın bir yansımasıdır. Savaşlarda ve düşmanla mücadelede şehit ve gazi olmak bir mü’min için en büyük manevî rütbedir. Vatanın bütünlüğü, onların bükülmez bilekleri ve yenilmez yürekleri ile korunmuştur. 30 Ağustos Zaferi, vatanımızın işgal; şanlı milletimizin asla esir edilemeyeceğini, bayrağımızın gönderden indirilemeyeceğini ve Ezan-ı Muhammedi’nin gök kubbemizde dindirilemeyeceğini bütün dünyaya ilan eden bir zaferdir.
Sevgili çocuklar; Ağustos ayında millî ve manevî değerlerimizi daha iyi öğrenip, çevremizdeki şehit kabirlerini ziyaret edip Fatihalar okuyarak onlara olan vefa borcumuzu ödeyelim.
Musa Tektaş
Editör
YazarZebra Köpek BalığıBüyük Okyanus ve Hint Okyanusu’nda yaşayan bu balık oldukça uzun kuyruğuyla dikkat çeker. Gündüzleri çoğunlukla hareketsiz bir biçimde okyanusun tabanında dinlenir. Geceleri su altı ...
Yazar: Nisa ERCİYES
Et-Tevvâb: Tevbeleri Kabul Edip Günahları BağışlayanAllah'ın en güzel isimlerinden olan "et-Tevvâb"; itâat ederek kendisine dönen bir kimseyi bağışlayan mânâsına gelir. Kur’ân'da, Allah'ın "et-Tevvâb"...
Yazar: Editör
El-Müteâlî: İzzet, Şeref, Mertebe ve Hükümranlık Bakımından En Yüce, Aşkın OlanEl-Müteâlî; şan, şeref, kudret ve kuvvet sahibi olmak mânâsındaki alâ kökünden türemiş bir sıfat olup “izzet, şeref, mert...
Yazar: Editör
Sevgili Peygamberimiz’in mübarek ism-i şeriflerinden biri de “Mûti”dir. İtaat; Allah’a teslim olmayı, saygı göstermeyi, ibadet etmeyi ve O’nun kitabıyla amel etmeyi gerektirir. Kur’an’a göre, bütün âl...
Yazar: Editör