Camgöz ve Otlakta İlk Gün
Sevgili çocuk dostlarım;
Havalar ısınınca, ağaçlar tomurcuklanıp çiçek açmaya, kuşlar hep bir ağızdan daha canlı ötmeye başladılar. Uzun bir kışın ardından bugün ilk kez Selman, Ömer, Zeliş ve köyün keçi ve koyunlarıyla birlikte otlağa çıkıyoruz. Açık havada koyun ve keçiler sevinçle hoplayıp zıplıyorlar, biraz uzaklaşınca Karabaş havlayarak tekrar sürüye dönmelerini sağlıyor.
Tırmandıkça etraftaki manzara daha bir güzelleşiyor. Yaylaya vardığımızda koyun ve keçiler etrafa dağıldı. Kuzular ve oğlaklar ise annelerinin yanından ayrılmıyor, arada annelerinden süt emiyor sonra koşup oynuyorlar.
Keçiler koyunlara göre daha hareketliler. Bir bakmışsınız sakin sakin otlanırken, biraz sonra bir kayanın üzerinde “Meee! Meee!” diye bağırıp kurtarılmayı bekliyor. Bir gün Selman’la bizim çocuklar konuşurken duymuştuk; keçilerin aksanı varmış. Gerçekten de bugün dikkat ettik çok güzel meliyorlar.
Sesleri sanki türkü söyler gibi çıkıyor. Bizim sürüdeki keçiler normal boylarda ama bunların hem cüce hem de ağırlıkları 120 kiloya kadar çıkan türleri varmış. Cüce olanların sütleri çok kaliteliymiş. İçenlerde hastalıklara karşı bağışıklığı artırırmış. Çocuklar size keçiler hakkında ilginç bir bilgi daha vereyim mi?
Bunların gözbebekleri diğer canlılara göre farklıymış. Dikey olmayıp yataymış ve “Hani arkasında da gözü var.” denir ya işte bu keçiler de 300 derecenin üzerinde görme yeteneğine sahiplermiş. Ne kadar ilginç hayvanlar değil mi?
Bu arada Uzun Kulak’la ben de koşup oynayarak yaylanın tadını çıkarmaya başladık. Bir ara ayağım takılıp baya bir yuvarlandım ama Uzun Kulak benden daha hızlı koştuğu için önüme geçti ve ben ona çarparak durabildim. Uzun Kulak hâlime kahkahalarla güldü ve
- Yine top gibi yuvarlandın Camgöz, dedi.
Ben de kendi halime gülerek ayağa kalktım ve;
- Sorma Uzun Kulak ya! İyi ki durdurdun beni. Yoksa köye kadar giderdim bu hızla.
Biz böyle gülerken, çocukların olduğu yerden kaval sesleri gelmeye başladı. Dönüp bakınca ne görelim; Selman, Ömer ve Zeliş almışlar ellerine birer kaval, güzel güzel çalıyorlar. Kaval sesini duyan koyun ve keçiler de yavaş yavaş gelip etraflarına toplanıyorlar. Arada yavruların melemeleri kaval seslerine karışıyor. Ne güzel bir manzaraydı.
O gün otlağın ilk günü koyun keçi ve candan arkadaşlarımız çocuklarla çok güzel geçti.
Görüşmek üzere çocuklar, hoşça kalın...
Raziye SAĞLAM
YazarSevgili çocuk dostlarım;Bugünlerde Zeliş’le Ömer çok mutlu. Anne ve babaları İstanbul’dan geldiler ve artık bizim çiftlikte hep birlikte yaşayacağız. Çocukların yılsonu etkinliği çalışmaları sırasında...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Birinci İnönü Savaşı’nın yaşandığı, 1921 yılı Ocak ayı başlarıydı. Anadolu’da ve Ankara’da sancılı günler olanca şiddetiyle sürüyordu. Ankara Öğretmen Okulu’nun konferans salonu, bu defa kadınlarla hı...
Yazar: İsmail ÇOLAK
Küçük kız elindeki dal parçasını aldığı yere bıraktı. Diğer çocukların yanına gitti. Bugün önemli bir gündü. “Bahara Katılım Belgesi” almaya hak kazanacak çocuğun seçileceği gündü!Yarışmadaki ilk göre...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT
Birkaç gündür iki ablamla birlikte Afyon Kaplıcalarındayız. Bu seyahat, hayatın yoğun temposu içinde, bir nefes alma gibi oldu. Çarşıyı gezerken, bir dükkânda çalışan bir çocuk, bizim uzaktan geldiğim...
Yazar: Raziye SAĞLAM