Camgöz ve Arkadaşları Yarışta
Sevgili çocuk dostlarım;
Bugün çiftlikte yarışmalar var. Her sene çiftlikte bağbozumundan sonra çocuklar için yarışmalar düzenlenip, dereceye girenlere ödüller veriliyormuş. Sabah erkenden köyün bütün çocukları konağın bahçesinde toplandı. Uzun Kulak’la benim de olmamın şerefine bu sene çoban köpekleriyle beştane evcil kedi için de yarışma düzenlendi.
Etrafta bir bayram havası var. İlk olarak çocuklar iki ağaç arasına gerilen yerden üçmetre yüksekteki halatı elleriyle asılarak enkısa sürede geçmeye çalışacaklar. Çocukların düşünce bir yerleri acımasın diye, halatın altına şişme yataklar serildi. Çocuklar büyük bir gayretle boşlukta sallanarak diğer ağaca doğru giderken, seyredenler de en az onlar kadar heyecanlıydı.
Hakemin büyük bir tepsiye tokmakla vurmasıyla ilk yarış başladı. Etrafta çocukların aileleri tempo tutarak yarışmayı daha da heyecanlı hale getiriyorlar. Bu yarışmanın galibi Selman oldu. Selman dağda bayırda keçileri otlatırken, zaten günboyu spor yaptığından yarışmayı çok kolay bitirdi.
İkinci yarışma bizim. Konağın önünden köye kadar olan bayırı koşarak ineceğiz. Bütün kedi ve köpek arkadaşlar yan yana dizildik. Yarışmaya bir de yavru çoban köpeği katılıyor. Tokmağın vurmasıyla biz hızla koşmaya başladık.
Tabi Kangi akşama kadar keçilerin peşinde koştuğu için açık ara önegeçti. Ben de orta sıralarda koşarken bir süre sonra yavru köpeğin, yarıştan ayrılıp ters yöne doğru koştuğunu gördüm. Ben de biraz meraktan biraz da yavru köpeği koruma duygusundan olacak onu takip ettim. Yavru ile koşarken ileriden gelen bir havlama sesi duydum. Bu arada hem konaktan hem de varacağımız bitiş noktasından baya uzaklaştık.
Bir süre sonra havlayan köpeği gördük. O da küçük bir yavruydu. Sanırım bir yerden düştü ya da ayağını çarptı, ayağa kalkamıyordu. Biz ona yaklaşınca sevinçten daha çok havlamaya başladı. Biz de onu bulduğumuz için çok sevindik ama beni asıl sevindiren arkamızda Kangi ile Uzun Kulak’ı da görmemiz oldu. Bizim ayrıldığımızı görünce, yarışmayı bırakıp bizi takip etmişler.
Uzun Kulak yavruyu ensesinden tuttu ve Kangi’nin sırtına koydu. Yavru düşmemek için patileriyle Kangi’ye sıkı sıkıya tutundu. O şekilde konağa geldiğimizde yarışların sonuna gelinmişti. Hemen yavrunun incinen ayağını sardılar. Ödüller verilirken Kangi ile bizlere de özel ödül verildi. Ödülümüz ne miydi? Tabi ki az pişirilmiş et ve balıklar. O gün konakta yarışmalar ve çocukların coşkusuyla çok güzel bir gün oldu ama bence asıl güzel olan aramızdaki bu yardımlaşma duygusuydu.
Raziye SAĞLAM
Yazarİçinde bulunduğumuz mübarek günlerde, Müslümanlar nefsini bir tarafa bırakıp Allah’a layık bir kul olma yolunda daha çok gayret ederler. Çünkü insan eşref-i mahlûkattır ve inancımıza göre, bunu koruma...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Ben sekiz yaşındayken, Vefa’dan Fatih’e, otuz altı dairelik büyük bir apartmana taşınmıştık. Komşularımızın çoğu Karadenizli olduğu için, bizim adımız Malatyalılardı. İlk tanışırken, komşumuz Hafız Ha...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Sevgili çocuk dostlarım;Bugün Hafize Teyze ile Ömer, Zeliş, Atlas, Esma, çocukların anne ve babaları ve köyden on kadar kişi hacca gidiyor. Esma’nın atı İpek, onlar dönene kadar bizde kalacak. İpek’le...
Yazar: Raziye SAĞLAM
İnsanı tanımak bize önemli bilgiler verir. Dünyaya gelen her canlıda kendine göre fizik ve ruh hali mevcuttur. Doğumla başlayan hayat kendi zaman dairesinde döner durur.Hayat Armağandır! Sayısız varlı...
Yazar: Ali BÜYÜKÇAPAR