Bir Kitap: Kısa Boylu Zürafa ve Dostları

Kitabın adı: Kısa Boylu Zürafa ve Dostları

Yazar: Engin Nigar

Resimleyen: Murat Tanhu Yılmaz

Yayınevi: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları

Yayın yeri ve yılı: Ankara/2022

Sayfa sayısı: 55

Yaş aralığı: 8+

İşlenen konular: farklılıklara saygı, dostluk ve vefa, kibir, cesaret…

Kısa Boylu Zürafa ve Dostları adlı kitabımızda dokuz fabl yer alıyor sevgili çocuklar. Fabllarımız ve işledikleri konular şunlar: Kısa Boylu Zürafa adlı fablımızı okuduğumuzda farklılıklara saygılı olmayı öğreniyoruz. Bu fablda kendisiyle alay edilen kısa boylu bir zürafamız var. Ancak aslanların saldırısından da en kolay o kurtuluyor. Onun kısa boylu olması burada büyük bir avantaja dönüşüyor.

Dostluk ve vefanın ne kadar önemli olduğunu Aslanın Gerçek Arkadaşı fablımızda bir kez daha görüyoruz. Aslan iyi günde yanında olan hayvan arkadaşlarını bir imtihandan geçiriyor ve bu sınavı bir sincap kazanıyor.

Kibir çok kötü bir haslet, bir huydur değil mi sevgili çocuklar? Rabbimiz Lokman suresinde kibirli olanları sevmediğini açıkça belirtiyor. Kibirli Ceylan fablımızda da kibirli ceylanımız Süslü’nün başından geçenleri okuyacaksınız. Süslü yaşadığı olumsuz şeylerden ders alıyor ve kibirli olmanın ne kadar kötü olduğunu fablımızın sonunda anlıyor.

Kaplumbağanın Hediyesi fablımızda cesaret ve aklımızı yerinde kullanırsak neler kazanacağımızı öğreniyoruz ki ormanlar kralı aslan da kaplumbağadan bu dersi alıyor.

Türkçemizde “Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.” diye güzel bir atasözü var, sanırım bu atasözünü hepiniz biliyorsunuz. Huysuz Tay fablında işte atasözü konu edinilmiş. Kahramanımız huysuz bir tay ancak yaşlı bir adam bu tayı güzel sözleriyle uysallaştırıyor.

İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy “Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası/Dostunun yüz karası düşmanının maskarası” diyerek çalışmanın önemini anlatıyor. Nasibini bekleyen Kaplan fablımızda “nasip” kelimesini yanlış anlayan bir kaplanımızın başından geçenleri okuyoruz. Kaplanımız aslanın kendisine avlanmanın nasip işi olduğu nasihatini yanlış anlıyor fakat sonunda çalışmadan karnının doymayacağını da yine aslanın izahları, açıklamalarıyla öğrenmiş oluyor.

İnsanlar zorda kaldıklarında belki de hiç düşünmeden Allah’ın adını anarak yemin ederler. Bu durum ileride pişman olmalarına sebep olabilir bu yüzden yemin konusunda son derece dikkatli olmalıyız. Tilkinin Yemini fablında da yeminini tutamayan bir tilkinin maceraları anlatılıyor.

Karnı ağrıyan ve bu ağrı eğer geçecek olursa bir daha tavuk yakalamayacağına dair kendine söz veren, yemin eden tilki karnının ağrısının geçmesiyle yeminini unutuyor, ne var ki kümesten tavukları aşırıp mideye indiren tilkinin karnı tekrar ağrımaya başlıyor. Yaptığı davranışın yanlış olduğunu anlıyor bu kez de olur olmaz şeylere yemin edilmemesi gerektiğini acı bir tecrübeyle tekrar anlıyor.

Emanete hıyanet etmemek en büyük erdemlerdendir. Kralın Emanetçisi fablımızda aslanın krallığını emanet ettiği fakat bu emaneti layıkıyla yerine getiremeyen ayının başından geçenleri okuyacaksınız.

Son olarak Aç Gözlü Yılan fablımızda yılanın aç gözlülüğünün sonunda bir şahine yem olduğunu, açgözlü davranmanın sonucunun zararla sonuçlandığını bir kez daha görmüş oluyoruz.

Kitabımızdaki fabllar bu kadar şimdiden iyi okumalar…