Başarının Özü; Sevgi, Bilgi ve İlgi
Eğitimde sevgi başarının özüdür. Çocukları sevenler ve mesleğinde üretken olanlar her zaman başarılı olmuş, engelleri aşmışlardır. Sevmek, duyguları ve hisleri olan insanların ortak özellikleridir. Duygulara ortak olmak, sevinçleri paylaşmak, gözyaşlarını bölüşmek eğitimde önemli izler bırakır. Sevinci yüzünde, hüznü kalbinde olan temiz yürekli eğitimcilerin temiz düşünceleri ile temiz bir neslin oluşması zor değildir.
Sevgi eğitimin vazgeçilmezdir. Çocuklarımıza arzu ettiğimiz bilgiyi, beceriyi, donanımı kazandırmak istiyorsak; bütün bunları sevgi ikliminin içinde vermek gerekir. Nasıl ılıman bir iklimde doğa, çok daha verimli, çok daha bereketli ise bir sevgi iklimi içinde geçen eğitim süreci de bizim için o kadar verimli olur. Her şey sevgi ile başlar, sevgi ile gelişir, sevgi ile güzelleşir ve her zorluğu sevgi ile aşabiliriz.
Öncelikle “Sevgi” kadar insana güven veren başka duygu yoktur. Çocuklarımızı, anne ve babamızı karşılıksız severiz. Neden? İçten gelen çok temiz bir duygudur bu. Çünkü insan olmanın getirdiği bir yere sığınma, güven hissinin tatmini ancak sevgi ile mümkündür.
Çevremizde kimden sevgi alırız ya da almayız bunu çok kolay anlar insan. İşte çocuk da çevresinde olup biten her şeyin gayet iyi farkında olan bir bireydir. “Çocuğunuzu seviyor musunuz? Bunu göstermek için neler yapıyorsunuz?” sorularına, “Tabii ki seviyorum, ona son model araba aldım, hiçbir şeyi eksik değil.” diye cevaplar vermek yeterli değildir. Çünkü çocuğun anne babadan beklediği en temel sevgi işaretleri; sarılmak, dokunulmak, okşanmak ve birlikte yapılan paylaşımlardır.
Bilimsel araştırmalar sonucunda görülüyor ki, bu işler anne karnında başlıyor. Anne karnındaki bir bebeğe çeşitli sesler dinletiliyor. Çok huzursuz olan ve sürekli hareket eden bebek, bu sesler içinde kendi annesinin sesini duyunca sakinleşiyor.
Birçok aile halen “Çocuk o daha bilmez, anlamaz.” düşüncesi ile çocukların dünyasından kendilerine uzaklaştırıyor. Böylece, çocuğun zaman zaman gösterdiği garip davranışları anlamak daha da güçleşiyor. Oysa çocuklar kendilerine gösterilen sevginin, ilginin her zaman farkındadırlar.
Eğitimin vitamini sevgidir. Sevgi dayalı eğitim veren okulda öğrenci sudaki balık gibidir. Bulunduğu ortamı terk etmek istemez. Sevgiden yoksun öğrenci ise kafesteki kuş gibidir. Kulağı çıkış zilindedir. Sevgi, eğitim verimliğinde önemli bir faktördür. Sevgisiz, eğitim düşünülemez.
Çocuk, gelişme çağında ailede, okulda ve çevrede yeterli sevgiyi görmelidir. Sevgisizlik, çocuğu aileden ve okuldan soğutur. Sokağa itebilir. Bunun için evler ve okullar birer sevgi ve şefkat yuvası olmalıdır. Çocukların başarısından cezalar değil sevgi ve takdir daha etkili olmaktadır.
Sevginin bulunduğu yerde neşe, mutluluk, huzur, başarı ve verimlilik vardır. Çocukların eğitiminde en önemli faktör sevgidir. Çocukta diğer duygular gibi sevgi duygusu da doğuştan vardır. Ancak bu duygunun geliştirilmesi sonradan ve dışarıdandır.
Bunun için çocuklardaki bu duygu büyükleri tarafından iyi yönlendirilerek geliştirilmesi gerekir. Bu geliştirme büyüklerin sevgi ortamında olmalıdır. Zamanla iki taraflı sevgi iletişimi oluşturulmalıdır. Oluşturulan sevgi ortamında çocuk, istenilen ölçüde eğitilebilir. Çünkü sevgi, eğitimin itici gücüdür.
Sevgi, eğitimde yararlanılması gereken önemli bir husustur. Sevgisiz eğitim düşünülemez. Temelinde sevgi olmayan eğitim başarıya ulaşamaz. Sevgi faktörü öğrenmeyi kolaylaştıran en önemli unsurdur. Eğitimciler, öğrencilerini sevgi dünyasında gezdirerek eğitmelidirler.
Gönül kapılarını onlara açık bırakmalıdırlar. Onlar bu kapıdan girerler ve öğretmenlerinin sevgi bahçelerinden istedikleri bilgi çiçeklerini dererek kolayca öğrenirler. Sevgi yoluyla girilebilen gönül kapısını öğrencilerine kapatan öğretmenin onlara öğretmeye çalıştığı bilgiler taşın üzerine ekilmiş tohumlara benzerler. Böylesi tohumlar asla çimlenemezler.
Kin, nefret, öfke ve şiddetin olduğu yerde sevgisizlik ve korku vardır. İnsan sevmediği ve korktuğu yerden öğrenmek bir yana hızla kaçar. Öğretmeninden korkudan dizleri titreyen bir öğrenci ona bilmediklerini nasıl sorabilir? Öğretmeninin sevgisini görmeyen öğrenci onunla hangi yoldan diyalog kurabilir?
İçinde sevgi olmayan okula öğrenci isteksiz ve zoraki gider. Bunun için bazı aileler çocuklarını okullara göndermekte güçlük çekerler. O hâlde okulları da sevecen yönetici ve öğretmenlerle bir sevgi yuvası haline dönüştürmelidir. Oraya öğrenciler severek ve koşarak gitmelidirler. Sevgiyle de öğrenmelidirler. En kötü sınıf ortamı sokaklardan daha güvenlidir. Bu sorumlulukla çocuklarımızı sevgi ile okul ve sınıf ortamlarında büyütmek zorundayız.
Ali ÖZKANLI
Yazarİnsanoğlu erdemleri ve zaafları ile insandır. Önemli olan bakış açısıdır. Söz sultanları; "Güzel bakan güzel görür, güzel gören de güzel düşünür." demişler.Mevlâna, Mesnevî adlı meşhur eserinde şöyle ...
Yazar: Ali ÖZKANLI
İnsan olarak her zaman doğruluk ve dürüstlükten yana olmalıyız. Özümüz ne ise sözümüz, sözümüz ne ise özümüz de o olmalıdır. İçi ile dışı farklı olan insanlar mutlu ve huzurlu bir hayat yaşayamazlar. ...
Yazar: Ali ÖZKANLI
İsmâil Hakkı Bursevî, 1653 yılında Bulgaristan’ın Aydos şehrinde doğmuş, hayatının büyük bir kısmını Bursa ve Üsküdar’da geçirmiştir. Celvetiyye Tarîkatı’na bağlı olan Bursevî, annesinin vefâtının ard...
Yazar: Kemal DEMİR
Yüce Allah Nisâ Sûresi 58. âyette şöyle buyurmaktadır: “Hiç şüphesiz Allah size, emânetleri ehline teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adâletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne...
Yazar: Mehmet SOYSALDI