Bağımsızlık Mitingleri ve Halide Edip
Milli Mücadele, milletimiz için büyük bir ölüm kalım savaşıydı. Bunun farkında olan toplum kesimlerinden biri de Müslüman kadınlarımızdı. Ninelerimiz, annelerimiz ve kadınlarımız, hem cephede hem de cephe gerisinde büyük hizmetler yerine getirdiler. Başta İstanbul ve İzmir olmak üzere, tüm işgallere karşı tepki amacıyla düzenlenen, İstanbul’daki büyük protesto mitinglerine katıldılar.
İlk büyük miting, 19 Mayıs 1919’da Fatih’te yapıldı. Miting alanına yaklaşık 50 bin kişi geldi. Mitinge katılan, genç, kültürlü ve eğitimli hanımlar, çarşaflarını giyip yüzlerini peçeyle örtmüşlerdi. Yakalarına, siyah yazıyla yazılmış şu rozeti takmışlardı: “İzmir Türk Kalacaktır!” Mitingde ilk sözü, İstanbul’daki miting ve protestoların vazgeçilmez kadın hatibi, yani konuşmacısı, Halide Edip Hanım aldı. Şu tarihi konuşmayı yaptı:
“Müslümanlar, Türkler! Türk ve Müslüman bugün en kara gününü yaşıyor. Gece, karanlık bir gece, fakat insanın hayatında sabahı olmayan gece yoktur. Yarın bu korkunç geceyi yırtıp, parlak bir sabah gerçekleştireceğiz. Bugün elimizde top, tüfek denilen âlet yok; fakat ondan büyük, ondan kuvvetli bir silahımız var; Hak var, Allah var. Tüfek ve top düşer; ama Allah kalıcıdır ve ebedidir.”
23 Mayıs 1919’da, Sultanahmet Meydanında 200 bin kişinin katıldığı çok daha muhteşem bir miting gerçekleştirildi. Mitinge, halkın katılımını sağlamak için hazırlanan davetiye metninde, şu heyecanlı ifadelere yer verildi: “Müslüman! Yedi asırlık bir devletin parçalandığını görüyorsun! Şu hicranlı günlerimizde birleşmeye, anlaşmaya her hususta ihtiyacın var. İşini-gücünü bırak; Cuma namazından sonra Sultanahmet’teki mitinge koş! Kadın-erkek, çoluk-çocuk orada bulun!”
O mitinginde de bir numaralı değişmez hatip yine Halide Edip oldu. Konuşmasında, halkı işgallere karşı mücadele bayrağı açmaya davet etti;
“Davamızı ilân ediyorum. Bu davamız da Türkiye’nin hak ve istiklâlidir. Türkler, Türkiye’nin ebedî hakkına asla dokundurmayacaklar, yarın Hakk’ın büyük mahkemesi önünde zalimlerin hepsi mahkemeye çekilecek...
Kardeşlerim! Evlatlarım! Osmanlı toprağında böyle muazzam, böyle tarihî bir gün belki bir daha idrak etmeyeceğiz. Evlatlarım, öyle bir gün olur da bir daha toplanamazsak, içimizde ölenler olursa, Türk’ün istiklâl bayrağı ile mezarı üzerine geliniz.”
Sultanahmet Mitinginde yaptığı bu konuşmadan sonra Halide Edip hakkında tutuklama kararı çıktı. Bunun üzerine o da Anadolu’ya geçti. Kadınlarımızın ve hanım eğitimcilerimizin temsilcisi sıfatıyla Milli Mücadele’ye katıldı.
Yazdığı yazılarla, kadınlarla yaptığı yardım toplantıları ve burada yaptığı ateşli konuşmalarla, bağımsızlığımızın yeniden kazanılmasına eşsiz katkılarda bulundu. Milli Mücadele’nin kalemli savaşçılarından oldu. Kendisine “Halide Onbaşı” dendi.
İsmail ÇOLAK
Yazar
Kore’deki Türk Tugayı, moral ve mâneviyatını diri tutmak için olağanüstü gayret gösteriyordu. Özellikle General Tahsin Yazıcı’nın çabaları takdire değerdi. General Yazıcı, millî ve mânevî değerlere bü...
Yazar: İsmail ÇOLAK
Portakal, ılıman ve Akdeniz ikliminin görüldüğü yerlerde yetiştirilir. Eğimli alanlarda yetiştirilmeye uygundur. Sıfır dereceye kadar soğuğa dayanabilir. Portakal, bir kış meyvesidir. Kasım, Aralık ve...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Çanakkale’nin köylerinden her gün bıyığı henüz terlememiş, çocuk denilebilecek yaştaki yüzlerce genç, savaşa katılmak üzere birliklere katılıyordu. Kısa süreli bir eğitimden sonra bölük bölük cepheye ...
Yazar: İsmail ÇOLAK
Siyonistlerin, Osmanlı’yı inkıraza uğratma ve Filistin’de Siyon devletini inşâ etme projesinin hayata geçmesi açısından patlak veren Birinci Dünya Harbi, en elverişli ortam ve altın bir fırsat mesabes...
Yazar: İsmail ÇOLAK