Anne Eğitir Baba Güven Verirdi
İnsanoğlunun alın teri ile yani helal lokma ile kendisinin ve çocuklarının geçimini sağlaması önemlidir. Sa’d b. Muaz el-Ensârî Tebük Seferi’nden dönen Allah Rasûlü’nü Medine dışında karşıladı.
Allah Rasûlü de onunla tokalaştı ve nasır bağlamış ellerini görünce “Ellerinin neden böyle olduğunu sordu?” O da “Bunlar kürek ve çapa izidir. Bunlarla ailemin nafakasını sağlıyorum.” deyince Allah Rasûlü şöyle buyurdu: “Bunlar, cehennem ateşinin temas etmeyeceği ellerdir.”
Eskiden hanımlar eşlerine, haram lokma getirmemesi için her sabah; “Aman bey; bize haram lokma yedirme, biz açlığa dayanırız fakat cehennem ateşine dayanamayız!” derlerdi. Günümüzde ise bazıları gelsin de nereden gelirse gelsin, önemli olan gelmesi, diyerek yediklerine ve içtiklerine dikkat etmemektedirler.
Hatta yetişkin oğulları olan bazı kadınlar, “Ya Rab! Oğluma helal süt emmiş bir kısmet ver!” diye dua ederlerdi. Yaşım küçük olduğu için bu sözlerden bir şey anlamazdım. Hâlbuki şimdi anlıyorum ki helal sütle gıdalanan yavrular Cenab-ı Hakk’ın izniyle diyanetli, hüsn-ü ahlak sahibi, dürüst insanlar oluyorlar.
Günümüzde bazı anne babaların alenen çalıp çırparak eve haram lokma getirmedikleri bir gerçektir. Ancak dolaylı yollardan getirebilmektedirler. Bu anne babalar, “Aldığım maaş ya da ücretin karşılığını hakkıyla verebiliyor muyum?” sorusunu aklının ucundan dahi geçirmemektedir.
Çocuk Eğitiminde Anne Babalar Yalnız Değillerdi
Eskiye baktığımız zaman çocuk eğitiminde sadece anne baba etkili değildi. Ailelerde anne baba kadar dede, büyükanne, çevre ve toplumsal değerler de çocuk eğitiminde kendini hissettiriyordu.
Günümüzde ise aileler çekirdek aile olunca anne babalar, çocukların temel ihtiyaçlarını karşılamada çok fazla zorlanmasalar da duygusal ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalmaktadırlar. Bunlara bir de annenin işte çalışması eklenince duygusal ihtiyaçların karşılanması daha da zorlaşacaktır.
Eskiden çocuklarda olumsuz bir davranış görüldüğü zaman çevredekiler de gereken müdahaleyi yapabilirlerdi ve bu müdahaleye anne babalar tepki vermedikleri gibi desteklerlerdi. Çünkü kötü arkadaş ve kötü çevrenin dönüp dolaşıp kendi çocuğunu bulacağını bilirlerdi.
Günümüzde ise bırakın çevreyi, çocuğa çocuğun öğretmeni dahi müdahale edememektedir. Ettiği takdirde veliler şikâyet için ya okul müdürüne ya da üst mercilere gitmektedirler.
Eskiden Anne Eğitir, Baba Güven Verirdi
Yeni nesil anne babalar lise, üniversite derken gereken eğitimi aldılar ve çok okudular. Çok okumalarına rağmen uygulama konusunda sıkıntılarla karşılaştılar. Yani anneyi model almak yerine kitaplardakini model aldılar. Sonuçta da kitaplardaki hayatla gerçek hayat arasında bocaladılar.
Burada şu anlaşılmasın. Günümüz anne babaları kitap okumasınlar mı, diye bir soru akla gelmesin. Günümüz anne babaları kitap okusunlar, hem de daha fazla okusunlar. Ancak kitabı çocukların davranışlarını değiştirmek için değil kendi davranışlarını değiştirmek için okumalıdırlar. Çünkü anne babalar öğrendiklerini davranışlarına yansıtıp uygun model oldukları takdirde değişim ve gelişim çocuklara da yansıyacaktır.
Günümüz anne babaları çocuk eğitiminde de geçerli olan kararlılık ve tutarlılık ilkesini uygulama konusunda sıkıntılar yaşamaktadırlar. Her anne babanın kendisine göre bir doğrusu var ve çocuğunu ona göre yetiştirmeye çalışmaktadır. Annenin koyduğu kuralı baba, babanın koyduğu kuralı anne kaldırmaktadır. Oysa eskiden anne eğitir, baba güven verirdi. Günümüzde ise çocuk eğitimine sanal âlem de katılmaktadır.
Eskiden anneler çocuklarını babalarıyla korkuturlardı. Ailede babanın ağırlığına dikkat çeken İmam Gazali Hazretleri, baba ve çocuk terbiyesi hakkında şöyle demektedir:
“Baba, baba olduğunu, büyüklüğünü hissettirmelidir. Anne de çocuğunu baba ile korkutmalıdır. Gündüz uyutmamalıdır, zira gevşek olur. Yumuşak yatakta yatırmak doğru değildir. Hafif sert yatakta yatırılırsa bedeni kuvvetli olur. Çocuğa fazla baskı yapmamalıdır. Sıkılmaktan ve üzülmekten dolayı kötü huy peyda eder ve kalbi katılaşır.
Herkese karşı alçakgönüllü olmanın faziletini tekrar tekrar anlatmalıdır. Çocuğun kimseden para almamasını, bilakis daima para vermesini teşvik etmelidir. Fazla konuşmamasını, katiyen yemin etmemesini, sorulmadan cevap vermeye kalkmamasını, büyüğüne karşı saygı göstermesini ve onun önünden yürümemesini, dilini kötü söz söylemekten, sövmekten ve lânetten korumasını öğretmelidir
Sonuçta, anne babalar çocuk eğitiminde yalnız oldukları kadar çaresizdirler. Çünkü günümüzde aileler çekirdek aile olmuş ve akrabalık ilişkileri zayıflamıştır. Bunun yanında anne babanın her ikisinin çalışması, babaların çocuk eğitiminde ağırlıklarının olmaması bütün yükün annelerin üzerine kalmasına neden olmuştur.
Anne babaların iş yoğunluğundan dolayı çocuklara gereken zamanı ayıramaması, çocukların da sanal âleme takılması “Çocuğumu eller mi eğitiyor?” sorusunu akla getiriyor. Eskiden, çocuğun ahlâkını bozacak diye arkadaş ve sosyal çevre kontrol edilirken günümüzde aynı kaygı sanal âlem için yaşanmamaktadır. Hal böyle olunca anne babalar iş güçte, çocuklar sanal âlemde kaybolup gitmektedirler…
M. Emin KARABACAK
YazarÂşıka İstanbul’u gurbet ettin sevdiğimGül yüzüne dâimâ hasret ettin sevdiğimDeğmedi müjgân oku sîneme âh doyuncaNeden bunca uzağa hicret ettin sevdiğimHayâlinin visâli kandırmaz yanan gönlüVerdiğin bu...
Şair: Ekrem KAFTAN
Sultan V. Murad’ın, henüz şehzade iken, eşi Şayan Kadınefendi’den doğan büyük kızıdır. Doğum tarihi 5 Nisan 1870’tir. Hatice Sultan, babasının padişah olduğu 1876 yılında, 6 yaşındaydı. 93 gün de olsa...
Yazar: Bengisu HAYAT
Asırlardır beklersin bir Fatih gelsin diyeÇağı değiştirip de bize etsin hediyeHiç bekleme gelmezki ne beklersin sen niiye?Her yiğit bir Fatih tir başka başka biçimdeFatih sensin kardeşim o ruh senin i...
Şair: Hulusi TATAR
Muzaffer: Zafer Kazanan, Üstün Olan (s.a.v.)Sevgili Peygamberimiz’in mübarek ism-i şeriflerinden biri de “Muzaffer”dir.Hz. Muhammed (s.a.v.)’in zaferleri, hem İslâm tarihinin hem de insanlık tarihinin...
Yazar: Editör