Çocukların Kişiliklerini Tanımada Resimlerin Dili
Çocukların kendilerini özgürce ifade edebilecekleri en iyi şey, çizdikleri resimlerdir. Çizdikleri resimler, sansürsüz, objektif ve gerçekçidir. Çünkü çocuklarda soyut zekâ tam gelişmediği için olayları geleceğe yönelik olarak yorumlayamazlar. Süper ego gelişmediği için farklı değerlendirilirler diye gerçekçi resim çizmekten kaçınmazlar. Resim çizerler; çünkü özleri bozulmamıştır.
Çocukların Çizdikleri Resimler Nasıl Yorumlanabilir?
Birincisi, çocuklar resimlerini kendilerini merkeze koyarak çizerler. İkincisi, istemediği kişilerin ya da hoşlanmadıkları yerlerin resimlerini çizmek istemezler. Çizseler dahi aralarına nesneler koyarak veya kâğıdın en köşesine çizerler. Üçüncüsü, kişi resimlerini olduğundan küçük ya da büyük çizerler.
Çocuklar resimlerde kendilerini her zaman merkeze koyarak çizerler. Aile bireylerinden kendisine yakın hissettiği kişileri kendisine yakın, problemli olduğu kişileri de kendisine ya uzak ya da kişi ile aralarına bazı nesneler koyarak çizerler.
Çocukların iç dünyalarını anlamak için çizdikleri resimlerin ne anlama geldiğini iyi bilmek gerekir. Anlamak için bazı ipuçları şunlardır:
Çocuğun normal bir resim kâğıdına çizdiği resimler (kişi ya da nesneler) çok küçükse, kendisine güveni olmadığını ifade eder. Bu tip çocuklar, insanların arasına karışmaktan çekinen, içine kapanık çocuklardır. Bu çocukların anne babaları ise çocuğa karşı ilgisiz, eleştirici, kuralcı ve tutucudurlar.
Çocuğun normal bir resim kâğıdına çizdiği resimler (kişi ya da nesneler) olduğundan büyük ya da kâğıdı kaplayacak şekilde çiziyorsa, duygularını ve öfkesini kontrol etmekte güçlük çeken, dağınık, sorumsuz ve yeri geldiğinde de saldırganlaşan çocuklardır. Bu çocukların anne babaları ise çocuklarına karşı disiplinsiz, çocukların öz güvenlerini desteklemeyen, bir dediklerini iki etmeyip şımartarak yetiştiren ailelerdir.
Çocukların çizdikleri resimdeki insanların organları olduğundan büyük ya da küçükse, çizilen organa göre değişik anlamlar ifade eder.
Nedir Bu Düşük Benlik Saygısı?
Çocukların çizdikleri resimde olumsuz bir şey görülüp algılanıyorsa genelde biz bunu öz güven eksikliğine bağlıyoruz. Başka bir ifade ile düşük benlik saygısına… Düşük benlik saygısı; kendine güvenmemek, sorumluluk almaktan korkmak, yeteneklerinin altında başarı göstermek ve seviyesinin altında işler yapmak demektir.
Çocukların düşük benlik saygısını geliştirmek için yapılabilecek çalışmaların başında onlara iyi bir model olmak gelir. Bunun için çocuğa model olacak kişinin, çocukların yanında övülmesi ve örnek gösterilmesi gerekir. Ayrıca çocuğun yaptığı olumlu davranışlar hemen görülmeli ve takdir edilmelidir. Örneğin düşük benlik saygısına sahip olan bir öğrenci, kendini ifade etmekte zorlanırken, benlik saygısı yüksek olan bir öğrenci; “Kendimi tebrik ederim, çok güzel anlattım.” der.
Bir işi yaptıktan sonra; “Aferin bana, kendimi tebrik ediyorum…” gibi cümleler, çocukta benlik saygısını yükseltmek için iyi bir model oluşturur. Çocukların yaş ve yeteneklerine uygun görevler vermek gerekir. Çünkü çocukların kendisi hakkındaki duygu ve düşünceleri, davranışlarıyla ilgili tutumlarından kaynaklanır.
Çocukların yaptığı olumlu davranışlar, aileleri tarafından takdir edilmelidir. Büyükleri tarafından pekiştirilmeyen olumlu davranışlar, onların şevkini kıracağı için çocukta güven problemi oluşturacaktır.
Çocuklara verilecek geri bildirimlerde kişi zamirleri özellikle belirtilmelidir. “Bunu çok güzel yapmışsın, tebrik ediyorum.” yerine “Bunu çok güzel yapmışsın, “Seni” tebrik ediyorum.” ifadesi kullanılmalıdır.
Çocuklar güzel bir iş başardıklarında; “Güzel bir iş başardığını düşünüyor musun?” sorusu yöneltilerek alınacak olumlu cevaba göre çocukların benlik saygısını yükseltmek amacıyla; “Ben de senin güzel bir iş yaptığını düşünüyor ve seni tebrik ediyorum. Kendinle övünebilirsin.” geri bildirimi verilmelidir.
Bunların dışında;
Sonuç olarak çocukların öz güvenini geliştirmek; onlara iyi bir model olmak, yeteneklerine uygun sorumluluk vermek ve olumlu pekiştireçler kullanmakla mümkün olacaktır.
M. Emin KARABACAK
YazarDerler ki Yunus’a bir garip derviş,Derviş, yüreğini Mevla’ya vermiş.Böyle güzel insan, böyle güzel kul,Sevgi arıyorsan var, Yunus’u bul.Söyler Yunus, gelin Hakk’ı bulalım,Hak yolunda hakikatli olalım....
Şair: Rabia BARIŞ
“Kul” kelimesi, Türkçe’nin derin köklerinden gelen bir ifade olup tarih boyunca farklı anlam katmanlarıyla işlenmiştir. Türk Dil Kurumu’na göre “kul”, Allah’a bağlılık ve itaat içinde olan kişi anlamı...
Yazar: H. İklil ABBASOĞLU
İsrail’in Filistin’e saldırıları olanca şiddetiyle devam etmektedir. İsrail; çocuk, kadın, yaşlı, okul ve hastaneleri vurarak Batılı devletlerin de desteğini arkasına alarak Filistin’de terör estirmek...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Ramazan deyince biz anne babaların aklına genellikle eski ramazanlar özellikle de çocukluğumuzda tuttuğumuz oruçlar gelir. Çocukluğumuzda oruç deyince de aklımıza ilk tekne orucu gelir. Onun için çocu...
Yazar: M. Emin KARABACAK