Yetersizliğin Kaynağı Nedir ve Neler Yapabiliriz
Yaşadığımız çağa gelinceye kadar toplumun büyük çoğunluğunu ilgilendiren ve büyük değişimler icatlarla olurdu. Başka bir ifade ile eskiden toplumun değişimini sağlayan icatlar yüz yılda bir meydana gelirken, bugün bu çok daha kısa sürede gerçekleşmektedir. İnternetin hayatımıza girmesiyle her gün yeni teknolojik icatlarla karşılaşmaktayız.
Eskiden gelişmeler bu kadar hızlı değildi. Toplumu etkileyen gelişmeler, yüz yılda bir olurdu. Hal böyle olunca anne babalar, görev ve sorumluluklarını bilir ve çocuklarının yaşayacakları zamanın şartlarını tahmin edebilirlerdi. Çocukların eğitimi de hakeza öyleydi.
Ailenin ve toplumun çocuklara yüklediği sorumluluklar vardı. Anne babalar o beklentiler doğrultusunda hareket ederlerdi. Yani çocuk eğitiminin normları belliydi. Onun dışına kolay kolay çıkılmazdı. Başka bir ifadeyle toplumsal değişimler çok yavaş olduğu için çocuklar toplumun değerlerine göre eğitilmeye çalışılırdı.
Ne zaman internet hayatımıza girdi, işte o zaman hayatımızdaki değişimler de o kadar hızlı olmaya başladı. Daha düne kadar bilgiye ulaşmak için köy köy, şehir şehir gezerken bugün oturduğumuz yerden bir dokunuşla istediğimiz bilgilere ulaşabilmekteyiz.
Çocuk eğitimiyle ilgili bilgilere de çok kolay ulaşırken bu sefer çocukların bizim zamanın çocukları olmadıklarının farkına varıyoruz. Bizim zamanımızda bilgi yalındı. Alınan bilgiler doğrudan çocuklara aktarılıyordu. Çocukların sorgulama seçenekleri yoktu. Oysa günümüzde bilgiye ulaşmak kolay olduğu için çocukların sorgulamaları da kolaylaştı. Devir değişti, o sizin zamanınızda idi diyebiliyorlar. Çünkü zaman değişti ve bizim çocukluğumuzla çocukların yaşadığı zaman arasında her konuda çok büyük farklılık bulunmaktadır.
Yetersizliğin Kaynağı Nedir?
Günümüz anne babalarının çocuk eğitimi konusunda yeteri kadar akademik bilgi sahibi olmalarına rağmen hal eğitiminde yetersiz oldukları görülmektedir. Çünkü aileler çekirdek olunca anne babalar da çocuk eğitiminde yalnız kalmaktadırlar. Anne babalar çalışınca da çocukları eller yetiştirmektedir. Günümüzde çocukların eğitiminde sadece anne baba değil, okul, çevre, televizyon, özellikle de sosyal medyanın etkisi çok büyüktür. Hal böyle olunca da anne babalar çocuk eğitiminde yetersiz kalabilmektedirler. Yani çocukların gelişim dönemlerinde çocukların yanında olamamak ve çağın getirdiği yenilikleri takip edememekten kaynaklanmaktadır. Bunları da şu şekilde sıralayabiliriz:
Anne baba olarak bizler, çocuklarımızı yetiştiğimiz zamana göre ve anne babadan gördüğümüz şekilde yetiştirmeye çalışmaktayız. Oysa devir değişti ve internet çağını yaşıyoruz. Çocukların içinde bulunduğu çağa göre kendimizi yenilemediğimiz için çocukların duygusal ihtiyaçlarını karşılamamaktayız. Bu da çocukların eğitiminde yetersiz kalmamıza neden olmaktadır.
Bizim zamanımızda bilgiye ulaşma kaynakları sınırlıydı. Çocukların ise bilgiye ulaşmada sıkıntıları olmadığı için bilginin doğruluğunu ya da yanlışlığını sorgulayabilmektedirler. Bu da çocukların sorularına ya cevap veremememize ya da yetersiz kalmamıza neden olmaktadır.
Bizim zamanımızda teknoloji bu kadar gelişmediği için teknoloji çağındaki çocukların duygu ve düşüncelerini anlamakta zorlanmaktayız. Bu da bizim çocukla iletişim problemi yaşamamıza neden olmaktadır.
Bizim çocukluğumuzda sosyal normlar ve toplumsal değerlerin baskısı vardı. Şimdiki çocukların üzerinde böyle bir baskı bulunmamaktadır. Köydeki çocukla şehirdeki çocuklar arasında büyük fark olmadığı gibi, Avrupa’daki çocuklar arasında da pek fark bulunmamaktadır. Çünkü gelişmeler yakından ve anlık takip edilmektedir.
Günümüzdeki anne babalar, çocukların temel ihtiyaçlarını karşılamada çok fazla zorlanmasalar da eğitimlerinde yetersiz kalmaktadırlar. Bunlara bir de annenin işte çalışması, çocuk eğitiminde yalnız kalması ve çocukların duygusal ihtiyaçlarının karşılanmasında yaşanan zorlukları ekleyebiliriz.
Neler Yapabiliriz?
İçinde yaşadığımız teknolojik çağın değişim ve gelişmelerini doğru okumamız gerekiyor. Zamanı doğru okuyamadığımız zaman yapacağımız eğitim adına yatırımlar da boşa kürek çekmeye benzeyecektir.
Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki insanlık tarihinde ilk defa çocuklar, anne-babalarına ve nene-dedelerine teknoloji adına da olsa bir şeyler öğretmektedirler. Beyaz eşya alırken alacağı makinenin özelliklerini kızına soran anne babalar, telefon alırken ve kullanırken de çocuklarına ve torunlarına sormaktadırlar. Daha düne kadar çocuklar, birçok şeyi anne babalarından ve büyüklerinden öğrenirlerken, günümüzde teknolojinin getirdiği yenilikleri büyükler, küçüklerden öğrenmektedirler.
Bugün altı yaşındaki bir çocuk, teknolojinin baş tacı olan telefonu otuz altı yaşındaki anne babasından ve altmış altı yaşındaki nene ve dedesinden çok daha iyi kullanabilmektedir. Teknoloji o kadar hızlı gelişti ki bu gelişim ve değişim hızına en çok çocuklar ve gençler ayak uydurabilmektedirler.
Yine bir kuşak önceki çocukların öğrenme hızı ile bugünün çocuklarının öğrenme hızının aynı olmadığı bir gerçektir. Kuşaklar arasında öğrenme farkları bu kadar belirgin olunca ihtiyaç ve beklentileri de farklı olmaktadır. Farklılıklar içinde çocuklar ve gençlerin de farkındalığını oluşturmak gerekir.
Günümüzdeki çocuklar ve gençlerin eğitimleri için, yaşadığımız zamanı ve çocukların dünyalarını iyi okumamız gerekiyor. Eskiden çocuklar ve gençler sadece yalın ilgi ve bilgi isterlerken günümüz çocuk ve gençleri teknolojinin diliyle ilgi ve bilgi istemektedir. Yani her çocuk, her genç içinde yaşadığı zamanın bir ürünüdür.
Her nesil, içinde yaşadığı zamanın özelliğine göre kendi dilini kullanmaktadır. Çocukların ve gençlerin kullandığı bu dil eğitimde yakalanmadığı sürece o neslin eğitilmesi zordur. Onun için yeni nesillerin eğitiminde öncelikli olarak zamanın, sonra da çocuklar ve gençlerin dilinin öğrenilmesi gerekir.
Sonuç olarak bugün birçok aile, hâlâ zamanın değişimlerini dikkate almadan çocuklarla iletişim kurmaya ve onları eğitmeye çalışmaktadırlar. Zamanın, şartların ve en önemlisi çocukların değiştiğinin farkında olmayan günümüz anne babalarına Hz. Ali Efendimiz (r.a.) şu uyarıyı yapmaktadır: “Evlâdınızı bulunduğunuz zamandan başka bir zaman için talim ve terbiye ediniz. Çünkü onlar sizin zamanınızdan başka bir zaman için halk olunmuşlardır. Çocuğun terbiyesinde sakın kusur gösterme; zira o, senin zamanından başka bir zaman için yaratılmıştır.”
Bunun için;
M. Emin KARABACAK
Yazarİnsanoğlunun alın teri ile yani helal lokma ile kendisinin ve çocuklarının geçimini sağlaması önemlidir. Sa’d b. Muaz el-Ensârî Tebük Seferi’nden dönen Allah Rasûlü’nü Medine dışında karşıladı.Allah R...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Toplumumuzda genel olarak çocuklar, sorumluluk duygusu gelişmiş bireyler olarak değil de bağımlı kişiler olarak yetiştirilmektedir. Bunun sonucunda çocuklar, bağımlı kişiliğe bağlı olarak, sorumluluk ...
Yazar: M. Emin KARABACAK
İsrail’in Filistin’e saldırıları olanca şiddetiyle devam etmektedir. İsrail; çocuk, kadın, yaşlı, okul ve hastaneleri vurarak Batılı devletlerin de desteğini arkasına alarak Filistin’de terör estirmek...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Büyükanneler ve büyükbabalar, torunları tarafından sürekli sevilmek ve onların ilgisini çekmek için aşırı kollayıcı bir tutum içine girerler. Büyükanne ve büyükbabanın torunlarına karşı bu kadar hoşgö...
Yazar: M. Emin KARABACAK