Yosun
Fok balığı kolonisinde sıradan bir gündü. Anne foklar yavrularını emzirip denize açıldılar. Yavru fokları nöbetçi foklara emanet ettiler. Nöbetçi fokların uyarıları yavru fokların kulaklarında çınlıyordu.
- Sakın birbirinizden ayrılmayın, denize kendi başınıza açılmayın, koloninin dışına çıkayım demeyin, herkes kurallara uysun.
Yavru foklardan Yosun kurallar kelimesini duyunca yüzünü astı. Annesi avlanmaya gideli epey olmuştu. Acaba koloniye dönmüştü de onu mu bulamamıştı. Nöbetçi foka annesinin ne zaman geleceğini sorduğunda hep aynı cevabı alıyordu;
- Birazdan burada olur Yosun, azıcık sabırlı ol.
Sabırlı ol demesi kolaydı, ya sabretmesi… Karnı da acıkmıştı. Annesini aramaya karar verdi. Kaşla göz arası arkadaşlarından gizlice ayrıldı.
Koloninin içinde dolaşmaya başladı. Koloni çok büyüktü. Her anne foka uzaktan anne diye bağırıyor, cevap alamayınca üzülüyordu. Bir müddet sonra koca koloninin içinde annesini aramanın sahilde bir kum tanesini aramak kadar zor olduğunu anladı. Ne yapacağını şaşırdı. Bir sağa bir sola koşturmaya başladı. İyice paniklemişti. Koloninin dışında hiç tanımadığı hayvanlar geziyordu. Bunlar karınları aç çakallardı. Denize doğru baktı, koca koca dalgalar üstüne üstüne geliyordu. Bir ara nöbetçi fokun sesini duydu.
- Yosun!
O kadar sevindi ki, yüzgeçlerini birbirine çırparak sevinç çığlıkları attı. Nöbetçi fokun eşliğinde arkadaşlarının yanına döndü. Çok mutluydu. Nöbetçi Fok;
- Yosun, kurallara uymaman az kalsın kaybolmana sebep oluyordu. Kurallar neden var biliyor musun?
- Hayır!
- Kurallar, güven ve huzur içinde yaşamamız için var. Siz yavrularımızı kurallar sayesinde daha iyi koruyabiliyor, daha iyi gelişmelerini sağlayabiliyoruz. Vaktinde beslenecek, vaktinde suya girmek için derslerinizi alacaksınız. Kurallara uyarak birlikte güçlü bir koloni oluşturacağız.
Yosun’un kafası karışmıştı. Merakla sordu;
- Diğer hayvanların ve insanlarında birlikte yaşamak için kuralları var mı?
- Var elbette. Onlarda bizim gibi güven ve huzur içinde yaşamak isterler.
Bu sırada anne foklar geri dönmüş, gür sesleriyle yavrularına sesleniyorlardı. Yosun annesinin sesini hemen tanıyıp yanına koştu. Ne sıcacıktı anne bağrı…
Emine Yılmaz DERECİ
YazarÇoban Ali, köyün sığır ve küçükbaş hayvanlarını otlatır, geçimini çobanlıktan sağlardı. Her gün hayvanları köye uzak çayırlıklara götürürdü. Akşam karnı doyan hayvanlarla köye dönerdi. Her...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Belediye reisi meclis üyeleriyle toplantıdaydı. Üyeler söz alıp görüşlerini dile getiriyordu. Bir muhalif üye söz almıştı;- İstanbul'da neredeyse her yerde bir alışveriş merkezi var. Bir bizim semtte ...
Yazar: Nisa ERCİYES
Bakınca görülür, gelişin başkaÇiçeğe bürünen dallar sendedirRengârenk duruşun, gülüşün başkaYeşiller, beyazlar, allar sendedirTaşıdığın umut herkese yeterAşk bacayı sarar, gönüller tüterKendinden geçe...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Berna Hanım mutfak çekmecesinden sofra yaygısını alıp boş bir alana serdi. Yaygının ortasına aldığı kabuklu bezelyeleri döktü. Eline büyükçe boş bir kap alıp yaygının kenarına oturdu ve başladı bezely...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ