Yeşil İnci
Beyaz Balina yavrusuyla beraber gün boyu yüzmüştü. Yavrusunun yorulduğunu hissediyordu. Dinlenecekleri adayı görünce yavrusuna;
-Geldik işte bak İnci! Sana dediğim güvenli sular burası. Birkaç gün burada dinleneceğiz. Burası çok güzeldir yavrum, çok seveceksin.
İnci görünen adaya baktı. Yemyeşildi. Girintili sahili, suyun üstünde ki kayalıklar harika görünüyordu.Burada saklambaç oynayacak bol bol yer vardı. Su altındaki mağaraları ve çayırlıkları düşündükçe gülümsedi. Üstelik bol yiyecek de onları bekliyordu. Düşmanları kendilerini bu güzel yerde asla bulamazlardı. Annesine;
-Anneciğim, burası çok güzel. Buranın ismi nedir?
-Gözden ırak, denizin bağrında saklanmış bir yer olduğundan buraya Yeşil İnci deriz. Burası da senin gibi bir inci yavrum.
Sahile yaklaştıklarında suyun üstünde yüzen bir poşet onları karşıladı. Beyaz Balina şaşırdı.
-Bu bir şey, bu, bu!
-Nedir anneciğim?
-İnsanların kullandığı bir şey, bunun burada ne işi var?
Az daha yüzdüklerinde denizin üstünde insanlara ait birkaç çöpe daha rastlayınca Beyaz Balina dayanamadı;
-Buraya da gelmişler. Ne olurdu bize de bu dünyada yaşayacak alan bıraksalar. Ne olurdu bu dünyayı temiz tutsalar…
Suya bırakılmış küçük bir ağ parçası İnci’inin yüzgecine takıldı. Annesinin yardımı ile zar zor ağdan kurtulan İnci korkmuştu. Annesine;
-Buradan gidelim anne?
-Gidelim yavrum. Hava, su, toprak kirleniyor. Bu bizim ve diğer hayvanların neslini çok etkiliyor. Neslimiz tükeniyor. Dünya insanlara ve bize yaşanmayacak hale geliyor. İnsanlar doğaya karşı olan sorumluluklarını yerine getirmiyorlar. Bu üzücü. İnsanlara sesimizi nasıl duyuracağız bilmiyorum ama şimdilik onlardan uzak durmamız gerekiyor.
Balina ve yavrusu giderken adadan neşeli insan sesleri geliyordu. İçlerinden biri bağırıyordu;
-Burası çok güzelmiş. İyi ki burayı farkettik.
Bir diğeri;
-Burası doğanın içinde yeşil bir inci gibi, dedi.
Beyaz Balina yavrusuna bakıp kalbinden insanlara seslendi; “Yeşil ve beyaz incilerin tükenmeyeceği bir dünya diliyorum, insanlar bizi duyun ne olur.”
Emine Yılmaz DERECİ
YazarÇocuk sahildeki kumlarla oynuyordu. Şapkasını çıkardı. Güneşe karşı hassasiyeti vardı. Şapkasını çıkarmamalıydı. Denizden bir avuç su alıp yüzüne çarptı. Az önce şapkasını asla çıkarmamasını sıkı sıkı...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT
Her sene kış aylarını bizlerin yanında geçiren dedemler bu sene köydeki evlerinde kalmayı tercih etmişlerdi. Bunun sebebi geçen sene aldıkları ve satmaya kıyamadıkları inekleri Şirin ve kedileri Taşkı...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Bakınca görülür, gelişin başkaÇiçeğe bürünen dallar sendedirRengârenk duruşun, gülüşün başkaYeşiller, beyazlar, allar sendedirTaşıdığın umut herkese yeterAşk bacayı sarar, gönüller tüterKendinden geçe...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Kar taneleri dört bir yanı beyaza boyuyordu. Kara kış yüzünü açıktan açığa göstermeye başlamıştı. Etrafta büyük bir sessizlik vardı. İki kuş gün boyu yiyecek aramışlar fakat bulamamışlardı. Bir evin s...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ