Esmâ-i Nebî: Cevâd
Cömert Rasûl (s.a.v)
Bir ismi “Cevâd, Ecved/En iyi, Cömert” olan Peygamberimiz, her haliyle örnek olduğu gibi ikram etmesiyle, paylaşmasıyla da örnekti. Hiçbir karşılık beklemeden gerekli yerlerde ve gerektiği ölçüde başkalarının yararına harcamalarda bulundu. İslâm dininin temel erdemlerinden biri olan cömertliğin en üst seviyesinde olan bir Rasûl’dü. İkram sahibi olan Allah'ın elçisi olarak her zaman ikram etmesini candan benimsedi. Her türlü yardımda, karşılık beklemeden, gösteriş yapmadan, kimseyi incitmeden, başa kakmadan, yanındaki değer taşıyan mallardan etrafındakilere dağıttı, dağıttı.
Kendisini çok yakından tanıyan sahâbîler O'nu; “İnsanların en cömerdi.” olarak tanıtmışlardı. Cömertliğinin Ramazan ayında daha da arttığını belirtmişlerdi. Kaynaklar, O’nun cömertliğini yağmurla mukayese ederler ve hayır konusunda yağmurdan daha cömert olduğunu kaydederlerdi.
Yağmurdan herkes, değişik inançlara sahip olsa bile, hiçbir ayırım görmeksizin istifade ettiği gibi, O’nun cömertliğinden de her kesim faydalanmıştır. Hz. Peygamber (s.a.v.) kendinden istenen bir şeye yok dememişti. Zaten Kur’ân-ı Kerim'de, cömertler çok övüldü. Kur’ân-ı Kerim'de insanlar hayra, ihsana, yardıma teşvik edilirken cimrilik gösterenlerin bu davranışlarının kendileri için iyi olmadığı, bilakis fena olduğu, Allah'ın cimrileri sevmediği, cimriliğin zararının cimri insanın bizzat kendisine dokunacağı, cimrilikten korunanların kurtuluşa ereceği, cimrilik edenin düştüğü zaman malının kendisine fayda sağlamayacağı bildirildi.
Hz. Peygamber (s.a.v.), cimrilik sebebiyle geçmişte bazı milletlerin helak olduklarını şu sözleriyle bildirdi: “Cimrilikten sakının! Çünkü cimrilik sizden öncekileri helâk etmiş; onları birbirinin kanlarını dökmeye, haramlarını helal saymaya sevk etmiştir.” (Müslim, III, 1996)
Hz. Peygamber (s.a.v.), çeşitli alanlarda kaynak ve imkân savurganlığını, yani israfı önlemeye yönelik çabalarda bulunmuştu. “Yiyiniz, içiniz, tasadduk ediniz, giyininiz. Fakat israf etmeyerek ve kibirlenmeyerek.” (Buhârî, I, 33 ) buyurmuştu. Abdest alırken bile suyun israf edilmemesini istemiş, kişinin zamanını en iyi şekilde değerlendirme imkânına sahip bulunduğu dönem olan gençliğini, yani bir bakıma iş gücünü, servetini, ilim gibi kaynak ve imkânlarını nasıl kullandığından sorguya çekileceğini bildirmişti.
Bu suretle, kişinin, bahsi geçen kaynak ve imkânları kullanırken sorumluluğunun bilincinde olması gerektiğine dikkat çekmişti. Hz. Peygamber (s.a.v.) bir yönetici olarak da cömertlik sıfatına hâizdi.
Editör
YazarMübarek Ramazan ayı, Kur'an ayıdır. Kur'an'ın ışıkları her daim manevî ziyasıyla aydınlatmaya devam eder. Öyle ki, yolundan gidenler asla sapmaz. Kur’an’sız kalan insan havasız ve susuz hayat gibi anl...
Yazar: Editör
Zü’l-Celâli Ve’l-İkrâm: Azamet ve Kerem SahibiZü’l-Celâli ve’l-İkrâm, “azamet sahibi, yüce ve noksan sıfatlardan münezzeh ve kemâl sıfatlarıyla muttasıf olmak” anlamında “azamet ve kerem sahibi” demek...
Yazar: Editör
Kur’an’da ve sünnette Ramazan ayına büyük önem atfedildiğinden Müslümanlar da bu ayda yapılacak ibadetlerin, hayır ve hasenatın sevabının daha çok olacağı umuduyla dinî sa’yü gayretini daha çok artırm...
Yazar: Emine Büşra YÜKSEL
Sevgili okurlarımız;Yaşadığımız dünya; gökyüzüyle, toprakla, denizlerle ve içinde barındırdığı sayısız canlıyla Allahu Teâlâ’nın kudretini gösteren büyük bir ayet gibidir. Gözümüzü nereye çevirsek Rab...
Yazar: Editör