“KENDİLERİNİ ZİYANA UĞRATANLAR”
Allahu Zülcelal Hazretleri, En’am Suresi 12. ayette şöyle buyuruyor: “De ki; ‘Şu yerlerde ve göklerdekiler kimindir?’ ‘Allah’ındır.’ de. O, merhamet etmeyi kendine gerekli kıldı. Andolsun ki, sizi mutlaka kıyamet gününde toplayacak. Bunda hiç şüphe yok. Kendilerini ziyana uğratanlar var ya, işte onlar inanmazlar.” Kur’an-ı Kerim’in mealini okurken daha önce defalarca okumuş olsam da, sanki ilk kez okuyormuş gibi her seferinde aynı muhabbeti, aynı hayranlığı, aynı korkuyu, aynı umudu hissederim. Her defasında, bırakın bir ayeti, tek bir harfi bile ziyadesiyle etkiliyor insanı. Allah öyle güzel bir mana yüklemiş ki, tam olarak anlamamıza ilmimiz yetmez ama Allah’ın azametini, kudretini, bütün yarattıklarına karşı olan şefkat ve merhametini görebiliyoruz. Azim olan Allah, tüm günahkârlığımıza, hatalarımıza rağmen bizden merhametini esirgemezken, insanoğlunun bazıları nasıl bu kadar merhametten noksan olabiliyor, anlaşılır gibi değil. Dünyaya baktığımızda, Afrika’da aç bırakılan çocukların insanın içini acıtan yaşlı gözleri ya da yerlerinden yurtlarından edilerek başka coğrafyalara göç etmek zorunda kalanların, sınır kapılarındaki umutla umutsuzluk arası bekleyişleri, batacağını bile bile lastik botlarla sözde umuda yolculuk ve Filistin’de ellerinde kalan bir avuç toprağı ve özellikle ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı savunmak adına mücadele etmeye çalışan Filistinli küçük çocukları bile tutuklayan Yahudi askerlerin yaptıkları zulüm ve daha niceleri... Kendi türüne zulmeden canlı olarak yeryüzünde herhalde sadece insan vardır. Dünyadaki bütün vicdan sahibi ve merhametli insanlar bir araya gelip güçlerini birleştirse de bu tür zulümler önlenebilse dünya ne güzel olurdu. Bunların dışında öyle bir zulüm var ki insanların farkında olmadan kendilerine yaptığı zulümdür. Ayet-i kerimede, “Kendilerini ziyana uğratanlar.” olarak geçer. Bu dünyada “Ben insanları ve cinleri, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (51/Zariyat, 56.) ayetinin icabını yerine getirmeyen her insan, işte ayet-i kerimede bahsedildiği gibi, kendilerini ziyana uğratanlardır. İnananlar gibi, inanmayanlar da hesaba çekilecekleri günü yaşayacaklarıdır. İnsan, bu şekilde bilmeden ya da bildiği halde önemsemeden böyle davranarak kendini ateşe atmaktadır. İşte bu da merhametsizliğin başka bir yönüdür.
Raziye SAĞLAM
YazarGünümüz anne babalarının çocuklarla ilişkilerini anlatan güzel bir hikâye olduğunu düşünüyorum. Anne babalar, birinci derviş gibi çocukları belli bir aşamadan sonra sırtlarından indirmeleri gerekirken...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Birkaç gündür iki ablamla birlikte Afyon Kaplıcalarındayız. Bu seyahat, hayatın yoğun temposu içinde, bir nefes alma gibi oldu. Çarşıyı gezerken, bir dükkânda çalışan bir çocuk, bizim uzaktan geldiğim...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Sevgili çocuk dostlarım;Kar iyice bastırdı. Bugünlerde bizim çiftliğe yakın kayak merkezi açılıyor. Ömer ve Zeliş de dahil köyün bütün çocukları çok heyecanlı. Teleferikler kurulmaya başlandı. Kayak m...
Yazar: Raziye SAĞLAM
İçinde bulunduğumuz mübarek günlerde, Müslümanlar nefsini bir tarafa bırakıp Allah’a layık bir kul olma yolunda daha çok gayret ederler. Çünkü insan eşref-i mahlûkattır ve inancımıza göre, bunu koruma...
Yazar: Raziye SAĞLAM