Yavru Tavşanlar
Yavru tavşanlar, çayırlıktaki yuvalarında mutluydular. Anne ve babaları onlara yiyecek getirir, küçük oldukları için sık sık dışarıya çıkmalarına izin vermezdi. Anne tavşan her zaman yavrularına nasihat eder, onlara aile içi mahremiyetten söz ederdi.
- Yavrularım, yuvamızın bize ait özel durumlarını ve sırlarını kimseyle paylaşmayın. Yabancılarla konuşmayın. Kendi aranızda bile bir birlerinizin odasına girerken izin isteyip girin. Arkadaşlarınızın, akrabalarınızın yuvalarına girerken de izin isteyin. Kimsenin ayıbını araştırmayın. Gıybetini yapmayın, lakap takıp alay etmeyin. Tanıdık veya yabancı olsun, onların sizi rahatsız eden davranışları olursa hayır demesini bilin. Ormanda iyi, kötü her çeşit hayvan var.
Anne tavşan yavrularının mahremiyet konusunu daha iyi anlamaları için tavus kuşuna götürmeye karar verdi. Hep birlikte yola çıktılar. Tavus kuşu tavşanları görünce sevindi. Anne tavşan yavrularına:
- İşte en yakın arkadaşım, ormanın en güzel hayvanlarından biri.
Yavru tavşanlar ona baktıklarında onda bir güzellik bulamadılar. Anne tavşan tavus kuşuna;
- O güzelim tüylerini görebilir miyiz arkadaşım?
- Hayır. Şu an müsait değilim.
- Peki, senden bir şarkı dinleyebilir miyiz?
- Hayır.
Yavru tavşanlar şaşırmışlardı. Annelerinin en yakın arkadaşı ona hayır demekte zorlanmıyordu. Tavus kuşu, yavru tavşanlara dönerek;
- Bu ormanın en güzel hayvanlarından biriyim. Yalnız güzelliğimi sadece eşimle ve yavrularımla paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Yavrularıma da tüylerini sadece istedikleri zaman, tehlikede olmadıklarında başkalarına göstermelerini tembihlerim. Sizlerde çok güzelsiniz. Sizde, siz izin vermeden size sarılmak ve öpmek isteyenlerden uzak durun. Kendinizi tehlikede hissettiğiniz anda çığlık atmaktan çekinmeyin. Hemen oradan uzaklaşın. Yavru tavşanlardan biri sordu;
- Çok mu güzelsiniz?
- Buna siz karar verin. Şimdi size tüylerimi göstermek istiyorum.
Tavus kuşu tüylerini yavaşça açtı. Yavru tavşanlar ağızları açık bu güzelliği seyrettiler. Tavus kuşu renk renk tüyleriyle yavru tavşanlara gösteri yaparken kendi de çok mutluydu.
Emine Yılmaz DERECİ
YazarBakınca görülür, gelişin başkaÇiçeğe bürünen dallar sendedirRengârenk duruşun, gülüşün başkaYeşiller, beyazlar, allar sendedirTaşıdığın umut herkese yeterAşk bacayı sarar, gönüller tüterKendinden geçe...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Kar taneleri dört bir yanı beyaza boyuyordu. Kara kış yüzünü açıktan açığa göstermeye başlamıştı. Etrafta büyük bir sessizlik vardı. İki kuş gün boyu yiyecek aramışlar fakat bulamamışlardı. Bir evin s...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Esen ılık rüzgâr kendini saran dış yapraklarına değiyor açması için onu teşvik ediyordu.- Aç küçük tomurcuk, korkma!Yapraklarını sıkı sıkı kapatmış rüzgârı dinliyordu. İçinde ki korkuyu atamıyor, bir ...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Kayalıklara uzandı çocuk. Yalnız değildi. Her zamanki gibi... Martılar dizildi yanına. O gün neler yaşadıklarını anlattılar çocuğa. Bazısı denizin pisliğine söylendi bazısı yediği simitlerin küfl...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT