Sahabe Albümü: Amr Bin Ümeyye
Hazreti Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in yıldızlarının en ön safında yer alan sahabilerden biri olan Amr bin Ümeyye’nin yaşadığı en mühim hadiselerden biri, 39 yıldız sahabinin şehit olmasıyla neticelenen Bi’r-i Maûne Vakası’dır. Nadiroğulları kabilesi, Rasûlullah’tan kendilerine İslâmiyet’i anlatacak kimseler göndermesini istemişti. Bunun üzerine Hazreti Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, seçkin 40 sahabiden meydana gelen bir kafileyi, İslâm’ı onlara anlatmaları için Nadiroğullarının reisiyle birlikte gönderdi.
Kafile “Bi’r-i Maûne” denilen yere vardıklarında sahabe-i güzin efendilerimizin etrafları Nadiroğulları tarafından çevrilerek kıskaca alındı. Sahabiler bunun kendilerine bir tuzak olduğunu anlamışlardı, ama artık çok geçti. Müşrikler 39 sahabiyi insafsızca katlettiler.
Bu sırada Amr bin Ümeyye (r.a.) ile bir arkadaşı, hadise yerine yakın bir yerde develeri otlatıyorlardı. Kuşların Bi’r-i Maûne civarında uçuştuklarını görünce şüphelendiler. O tarafa doğru giderken bu katliamı gören yolcu bir kadın onlara acı haberi verdi. Süratle hadise yerine revan oldular. Ama ne yazık ki çok geç kalmışlardı. Müşriklerle çetin bir mücadeleye girdiler.
Amr bin Ümeyye esir olurken, yanındaki arkadaşı şehit düştü. Bir müddet sonra bir vesileyle esaretten kurtulan Amr bin Ümeyye (r.a.), Medine’ye dönerken yolda Nadiroğullarından olduklarını öğrendiği iki kişiye rast geldi. Onların sahabilere ve kendisine yaptıklarını unutamıyordu.
Onları gizlice takip etti. Adamlar bir ağaç altında uykuya daldıkları bir sırada ikisini de öldürdü. Daha sonra Medine’ye döndü ve Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz’in huzuruna çıktı. Hazreti Peygamberimiz (s.a.v.) sahabilerin başına gelenlere o kadar çok üzülmüştü ki Nadiroğullarına çok beddua etmişti. Amr bin Ümeyye, sahabilerin intikamını almak için Nadiroğullarından iki kişiyi öldürdüğünü söyleyince Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz üzüldü ve şöyle dedi:
“Sen ne kötü iş yaptın! İki kişiyi öldürdün ki kendilerine tarafımdan eman verilmiş ve himaye taahhüdünde bulunulmuştu. Onların diyetini ödeyeceğim.”
Rasûlullah, daha sonra iki kişinin kan diyetini ödedi. Onlar bu kadar Müslüman’ı öldürdükleri hâlde Rasûlullah yine de onlardan iki kişinin öldürülmesinden memnun olmamış, aksine, çok üzülmüş ve diyetlerini de ödeyerek gerçek bir adalet örneği ortaya koymuştu.
Ama Nadiroğulları Allah’ın Rasûl’ünü üzerek beddua almalarının cezasını kısa bir müddet sonra çekmeye başladılar. Rasûlullah’ın bedduasını alan bu kabilede büyük bir kıtlık ve sıkıntı baş gösterdi. Ayrıca şiddetli humma salgını hızla yayılmaya başladı. Sadece humma salgınından 700 kişi öldü.
N.Nida DURAN
YazarÂdâb, edep kelimesinin çoğuludur. Edep, sözlükte ‘terbiye, utanma duygusu, usule uygun hareket, yol-yöntem ve kaide-kural gibi anlamlara gelir. ‘Muâşeret’ ise insanların, toplumların birlikte yaşayıp ...
Yazar: Editör
Tüm elbiseler dünyayı hatırlatıyorİğretiO da faniliği...Bir cenaze merasiminden birkaç gün sonra merhumeye ait eşyalar, elbiseler toplanırken yazmıştım bu dizeleri.Sandığından çıkan nerdeyse iki yüz y...
Yazar: Nilüfer Z. AKTAŞ
Kimsesiz, fakir, Yemenli bir aileye mensuptu. Yâsir ailesinin genç evladı Hz. Ammar’ın gönlü, İslamiyet’le çarpıyordu. Mutlaka gidip Rasûlullah’ı görmeli, İslamiyet’i ondan öğrenmeliydi. Peygamberimiz...
Yazar: N.Nida DURAN
İkinci Akabe Biatı’na katılanlar içerisinden seçilen 12 temsilciden biri de Berâ bin Ma’rur’du. Hz. Berâ, Akabe’de Peygamberimiz’e biat ederken şu mealde bir konuşma yapmıştı:“Bizi Muhammed’le şerefle...
Yazar: N.Nida DURAN